Baykal, "Toplumun yararına bir fikri herkes uygulayabilir. Ama saygısızlık yapmamak lazım. İşin sahibine hakkını vermek lazım" dedi.
Seçim çalışmalarını memleketi Antalya'da sürdüren CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, kentin varoş mahallelerinden Yeni Emek'te Ramazan Bıçakçı'nın berber koltuğuna oturdu. Mahalledeki, 'Söğütlü Kahvesi'nde bir süre vatandaşlarla sohbet eden Deniz Baykal, Bıçakçı'nın ısrarlarını kıramadı.
Berber konusunda çok tutucu olduğunu ve Ankara'daki berberinin kendisine kızacağını anlatan Baykal, tıraş öncesi Ramazan Bıçakçı'yı küçük bir teste tabii tuttu. Çıraklık belgesinden ustalık sertifikasına kadar olan bütün yeterlilik belgelerini soran Baykal, art arda sıraladığı "Çıraklık yaptın mı? Nerede başladın? Kalfalık yaptın öyle mi?" sorularıyla kendini teslim ettiği berberi sınadı. Ramazan Bıçakçı, Baykal'ın güvenini kazanmak için, aynı zamanda Antalya Berberler Odası Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, berberlik sınav heyetinde görev yaptığını söyledi. Baykal ise "Torpil işlemiyor değil mi, sınavın şifresi de yok" diye sordu. Ramazan Bıçakçı ise, "O şifreyi AKP'liler biliyor. Biz bilmiyoruz" diye karşılık verdi.
AİLE SİGORTASI'NI ANLATTI
Sınavı geçen Berber Ramazan Bıçakçı'nın koltuğunda Deniz Baykal, siyaset konuştu. AKP'nin ekonomi politikasının bir takım insanları çok zenginleştirdiğini kaydeden Baykal, "Sistem öyle kurulmuş ki, işsizlik üretiyor. İşsizlik üretmek demek yoksulluk üretmek demek. Yoksulluk üretiyor" dedi. Ekonomi politikalarının üretim ve istihdam sağlayan bir anlayışla yeniden kurguya ihtiyaç duyduğunu belirten Baykal, mevcut ekonomi politikalarının sürdürülebilir olmadığını savundu.
Ekonomik sorunların beraberinde ciddi sosyal sorunlar çıkmaya başladığını da savunan Baykal, devletin sosyal devlet olmaktan çıktığını savundu. "Tam tersine herşey, sağlık eğitim, emeklilik para olmaya başladı" diyen Deniz Baykal, bu noktada 'Aile Sigortası'nın ciddi bir ihtiyaç olarak kendini gösterdiğini söyledi. Aile Sigortası'nın devleti sosyalleştirmenin yolu olduğunu ve Brezilya'da bu modelin uygulandığını kaydeden Deniz Baykal, "Brezilya, ekonomik büyümeyi de yürüttü, dengeleri korudu. Yoksullaşmaya karşı başarılı bir önlem olarak başarılı bir şekilde. Bunun dengesi sağlanabilir bir dengedir. Biz de yapacağız" dedi.
'TAKLİT EDEN KENDİSİ'
AK Parti iktidarının bu konuyu küçümsemek, gözden düşürmek istediğini, "kaynağı yok" diyerek yıpratmaya çalıştığını belirten Deniz Baykal, şöyle konuştu:
"Öyle anlaşılıyor ki, CHP'nin projesi ciddi bir ihtiyaca cevap verecektir. Toplumsal ihtiyaç vardır. Bu ekonomik ve mali olarak uygulanabilir bir projedir. Bu görüldü. Buna karşı çıkan iktidar, şimdi aynı şeyi o yapmaya başladı. Bir yandan da 'Projelerimizi taklit etmeyin' falan diye. Taklit eden kendisi. CHP'yi sanki taklit ediyormuş gibi suçlamaya çalışıyor. Benim anlayışıma göre fikir mülkiyeti olmaz. Fikir fikirdir. Toplumun yararına bir fikri herkes uygulayabilir. Bizim şikayetçi olmamız da söz konusu olmaz. 'Patent hakkı bizde sen sakın ha uygulama. Bunu ancak ben uygularım' böyle bir şey olmaz. Ama saygısızlık yapmamak lazım. İşin sahibine hakkını vermek lazım. En azından karşı tarafı suçlamamak lazım. Bunlar aynen bunu yapıyorlar."
BAŞBAKAN'IN ÜSLUBU BU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı İstanbul'da kurulacak yeni iki şehri CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin açık ifadeleriyle 2008 yılında Bütçe Komisyonu'nda CHP'nin önerdiğini kaydeden Baykal, "Bunu ilan ederken Başbakan diyor ki, 'Sakın ha muhalefet sahip çıkmaya kalkmasın' diyor. Ne demek 'Sakın ha muhalefet sahip çıkmaya kalkmasın'. Söyleyen o. Sen yap. Senin yapmana itiraz etmeyiz. Doğru proje sen de uygula, kim gelirse uygulasın. Ama niye hakaret etme ihtiyacını hissediyorsun, niye suçlamaya kalkıyorsun. Niye karalıyorsun. Bu yakışmıyor. Başbakan'ın üslubu bu" diye konuştu.
CİDDİ SİYASETE İHTİYAÇ VAR
CHP eski lideri Baykal, yine Başbakan Erdoğan'ın yıllarca "Ben Ergenekon'un savcısıyım" dediğini aktardı. Bu ifadelerin kayıttı olduğunu belirten Baykal, şöyle devam etti:
"Ben ona tepki olarak, 'Ben de mağdur olanların avukatıyım' dedim. Şimdi 'Ben avukatıyım' diye çıkıyor. Milletin gözünden sürmeyi alacak. 'Savcısıyım' dediğini Mısır'daki sağır sultan duydu. Birden bire bizim avukatlığa göz dikti Başbakan. Siyasetçilik, aynı zamanda halkın avukatlığı demektir. Ama bir Başbakan'ın savcılık iddiasında bulunması hukuk devletini anlamadığı, kuvvetler ayrımının farkında olmadığı, savcılığın gerekliliğini kavramadığını gösterir. Vahim bir şey."
Türkiye'nin artık ciddi bir siyasete, halkı aldatmaya kalkmayan, karşısındaki hakaret etmeye, karalamaya çalışmayan saygı duyan bir anlayışa ihtiyaç olduğunu kaydeden Deniz Baykal "Maalesef bu yok. Esip savuruyor. Bağırıyor çağırıyor. Bunun çaresini de millet bulacak" dedi.
İTHAL ADAYIMIZ YOK
Yaklaşık 1 aydır sürdürdüğü seçim gezilerinde edindiği izlenimin AKP'nin oyları azalacak gibi göründüğünü ifade eden Deniz Baykal, partinin Antalya listesinin iyi bir liste olduğunu söyledi. İktidar için aynı şeyi söylemenin mümkün olmadığını belirten Baykal, "İthal, yabancı adayımız yok. Ankara'dan masa başından gönderilmiş adayımız yok" dedi.
Deniz Baykal, saç tıraşının ardından ücretini ödedi. Baykal, kaç lira verdiğinin görülmemesi için olağanüstü gayret sarfetti. Baykal, tıraştan sonra Antalya'ya 40 kilometre uzaklıktaki Döşemealtı İlçesi'ne bağlı Kovanlık ve Ilıca köylerinde seçim çalışmalarına devam etti.
Hakkımızda
Iletisim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene
Ekle
Günün
Haberleri