Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın AKPM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmadaki 'Fransız kalma' esprisinin Türkiye’de yanlış yerlere çekilmesine rağmen Strasbourg’da tuttuğunu ve Avrupa Konseyi lugatıne bu Türk deyiminin girdiğini söyledi. Antalya'da partisinin milletvekili adayları tanıtım toplantısına katılan AKPM Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Strasbourg’da, Avrupa’da artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslami fobi gibi Avrupan değerlerini ve bu kıtada yaşayanları tehdit eden akımlara karşı ortak mesaj verilmesi gerektiğine değinerek, Başbakan Erdoğan’ın tartışılan sözlerini değerlendirdi. Mevlüt Çavuşoğlu, Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye’nin Başbakanı ve Medeniyetler İttifakı’nın eşbaşkanı olarak yabancı düşmanlığı, ırkçılığa, başta Libya olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki gelişmelerle ilgili düşüncelerini güzel bir çerçevede AKPM'deki milletvekillerine anlattığını söyledi.
Başbakan Erdoğan’ın konuşması sonrasındaki soru-cevap bölümünde bazen esprili, bazen de sitemkâr yanıtlar verilmesi gerektiğini anlatan Çavuşoğlu, şunları söyledi;
"Bu Fransız kalma esprisi, Türkiye’de özellikle belli bir kesim tarafından yanlış yorumlanıyor, ama Strasbourg’da bu espri tuttu. Sayın başbakanımızla oradaki milletvekili arkadaşlarımız arasında interaktif bir diyalog oldu. Bu espri de tamamen Türkiye’de de kullanılan bir espridir. Strasbourg’da bu esprinin gayet güzel tuttuğunu söyleyebilirim. Bunu herhangi başka bir tarafa çekmeye gerek yok. Sonuç olarak sayın Başbakanımız ayrıldıktan sonra konuştuğumuz arkadaşlarımızın hepsinden de olumlu intibalar aldık. Tercüme yapıldıktan sonra herkes anladı, gülüşmeler başladı. Hatta herkes kulaklıkları çıkarıp birbirine yorum yapmaya başladı. Genel kurulda tercüman arkadaşımız da güzel tercüme etti. Zaten sayın Başbakanımız da 'Bizde bir deyim var' diye başladı. Ondan sonra bu sözü kullandı. Genel kurulun içinde hoş bir ortam oldu, herkes gülmeye başladı. Sanırım iyi anlaşıldı, herkes anladı bunu, zaten daha sonra 'Biz de bunu kullanacağız, hoşumuza gitti' diyenler de oldu. Espri de yerini buldu. Herhalde Avrupa Konseyi'nin lügatine de bir Türk deyimi böylece girmiş oldu.”
Espri ile ilgili Fransız kadın parlamenterle görüşmediğini ama diğer Fransa heyet başkanı ile görüştüğünü anlatan Çavuşoğlu, "Yardımcım aynı zamanda. Zaten konuşma sonrası sayın başbakanımıza da dinlenme odasında tanıştırdım" dedi. Fransa'da çok olumsuz gelişmeler olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şöyle dedi:
"Sayın başbakanın eleştirilerinden Fransız arkadaşların hoşlanmasını beklemek doğrucu bir yaklaşım olmaz. Bu bir birikimdir, Fransa, hiç kimse izin vermeden gitti Libya'yı bombalamaya başladı, Türkiye'ye karşı özellikle Sarkozy olumsuz. 'Türkiye'ye gelmeyiniz' denildiği halde gelip hem de Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik olumsuz açıklamalar yapıyor, yapmaya da devam ediyor. Ama onun dışında Fransa, Avrupa Konseyi'ne ev sahipliği yapıyor, bizim kabul ettiğimiz karar ve tavsiye kararlarına uymayarak özellikle din özgürlüğüne karşı yasaklayıcı bir anlayış içinde uygulamalar başlattı. Sokaktaki başörtülü kadını bile rahatsız edecek düzeyde uygulamalar var. Bir anne başörtülü ise çocuğunun okuluna refakat ederken kısıtlamalar getiriyorlar. Çocuğunu alırken ve getirirken. Aynı Fransız Türkiye'deki din özgürlüğü konusunda Müslüman olmayanların özgürlüğünü sorunca tepki oldu."
Ermeni milletvekillerinin, Başbakan’a soru sormalarının engellendiğine yönelik açıklamalarını son derece yanlış bilgi olarak nitelendiren Çavuşoğlu, "Her iki gün de birer Ermeni arkadaşımız soru sordu. Şimdi nasıl engellenmiş oluyor Ermeniler? Başka ülkelerden arkadaşlarımız soru soramadılar zaman kısıtlı olduğu için. Bu arkadaşlarımızın iddiası her zaman olduğu gibi yanlış bilgilendirme, yanlış manipülasyon. Davutoğlu ve sayın başbakanımıza Ermeni arkadaşlarımız soru sorma hakkını elde etti" diye konuştu.