Deniz Baykal, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi'nce düzenlenen 'Ortadoğu'da ve Türkiye'de Yeniden Yapılanma Projesi' başlıklı konferansa konuşmacı olarak katıldı. Baykal, konuşmasının ardından soruları yanıtladı. Partisi hakkında kapatma davası açılacağına yönelik iddiaları değerlendiren Baykal, Türkiye'nin probleminin olmayan sorunları siyaset gündemine taşımak ve onun etrafından bir siyasi enerji tüketimini gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Baykal, "Akıl, mantık, sağduyu bazen görülüyor ki kayboluyor. En saygıdeğer siyasetçiler cinayetle itham ediliyor, olmadık suçlamalar birbiri hakkında ortaya atılıyor. Yalana dayalı, gerçek olmayan verilerle imal edilmiş iddialarla, özel senaryolarla siyaset yapma yöntemi ne yazık ki bu döneme damgasını vurmuştur" diye konuştu.
'ÇALIŞSINLAR BAKALIM'
Bunu 'acı bir olay' olarak değerlendiren ve Türkiye'nin şu anda en ciddi konuları konuşması gereken bir dönemden geçtiğini kaydeden Baykal, şunları söyledi:
"Magazin bile demeye dilim varmıyor. Bunlar ciddiyetsiz işler. Ama birileri uğraşıyor. Birileri bunu ciddi ciddi devlet kurumlarında bir proje olarak ele alıyor, konuşuyor, sunuyor, 'nasıl ele alalım, nasıl sunalım, kimi itham edelim, o ne cevap verir' senaryoları yazılıyor. Bunlara karşı yapılacak şey ciddiye almamaktır, itibar etmemektir. Cevap vermeye bile gerek hissetmiyorum. CHP'yi savunmak zorunda kaldığımızda söyleyecek çok şey var tabi. Ben CHP'yi şimdi savunma zorunda bizi bırakacak bir ciddiyeti de taşıdığına inanmıyorum bunların. Bunlar hevesler. Siyaseti seçim öncesinde belli noktalara taşımak için yapılan çalışmalar. Yapılıyor mu? Evet yapılıyor. Doğru mu? Evet, doğru. Acı olan manzara da bu. Deli saçması birinin yalanı olsa mesele yok. Ama devlet kurumlarına bu tip görevler veriliyor, onlar da çalışıyor. Çalışsın bakalım, çalışsınlar. Verilecek cevabımız olur."
'KİŞİSEL OTORİTELERİN İSTİKAMET ÇİZDİĞİ ÜLKE OLMAMALIDIR'
Deniz Baykal, konferansta yaptığı konuşmada yeni bir zaman diliminin şekillenmekte olduğunu kaydetti. Bu değişim içinde Ortadoğu'nun hem Amerika'nın bölgeden çekilmesine hem de terörün ve şiddetin meşruiyetini kaybettiği bir dönemin yaşanacağı değerlendirmesinde bulunan Baykal, bu süreçte Türkiye siyasetinin, siyasi partilerin yeniden şekillenebilir olduğunu belirtti.
Bu konjonktürde Türkiye'nin kişisel otoritelerin istikamet çizdiği bir ülke haline gelmemesi gerektiğini savunan Baykal, “Kurumsal kimliği, devlet niteliği, devletin temel nitelikleri, egemenliğin kuvvetler ayrımının çerçevesi içinde işlediği, hukukun üstünlüğünün tartışma götürmez bir gerçek olarak kabul edildiği, yargının bağımsızlığının temel alındığı bir siyasi yapılanmayı sakın ha bozmadan, sarsmadan, tehlikeye atmadan Türkiye'nin gelişmeleri değerlendirmesi lazım" diye konuştu.
'TÜRKİYE MODELİ CHP MODELİDİR'
Ortadoğu'da yaşanan her olayın Türkiye deneyiminin ne kadar önemli olduğunun en somut göstergesi olduğunu kaydeden Baykal, “Tuzak başkanlık rejimidir. Başkanlık rejimi tuzağına düşmemelidir Türkiye" dedi. Seçim sonrası Türkiye'nin kritik gündem ve heyecan verici büyük bir tartışmayla baş başa kalacağını kaydeden Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye modeli hepimizin iftihar edeceği bir modeldir. Türkiye modeli de bize sorarsanız, bir CHP modelidir. O CHP modeli Türkiye modeli olmuştur. Şimdi Türkiye modeli olmaktan çıkarma çabaları var. O çabaların Türkiye'yi nereye getirdiği ortada. Biz bu modele inanıyoruz. Bu modelle Türkiye ve bölge olması gereken yola doğru gider. Bunu gerçekleştirme görevi bizim üzerimizdedir. 'Biz' derken Türkiye olarak, CHP olarak, Deniz Baykal, Kemal Kılıçdaroğlu olarak da diyorum. Devletin anayasal özüne inanan siyaset anlayışı Türkiye'yi de, bölgeyi de özlenen barışa, istikrara, adalete kavuşturabilir. Bunun dışında da model yoktur. Bulunamamıştır."
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA) -