Başbakandan Odatv açıklaması

Konuşmasında, BDP’yi eleştiren Erdoğan, “Buradan BDP’ye açık açık soruyorum; gazeteci yazar Orhan Miroğlu’na yönelik tehditler faşizm değil de nedir? Gazeteci yazar Mehmet Metiner’e yönelik ortaya çıkarılan suikast planları, basına, basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne aleni bir tehdit değil de nedir?” diye sordu ve ODATV ile ilgili ‘sahip çıkma gayreti içerisinde olan’ yazılı ve görsel medyanın temsilcilerinin, niçin Mehmet Metiner ve Orhan Miroğlu için kalemlerini ve dillerini konuşturmadıklarını sorguladı. Başbakan Erdoğan, son günlerde Doğu ve Güneydoğu illerindeki olaylarla ilgili olarak ise, “PKK terör örgütü ve onun uzantıları, her seçim öncesinde olduğu gibi yine taşeronluk üstlenmiş durumda,” dedi ve olayların, örgütün, seçim sürecini etkilemeye yönelik eylemleri olduğunu savundu.

DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU’DAKİ OLAYLAR

Başbakan Erdoğan, son günlerde Doğu ve Güneydoğu illerindeki olaylarla ilgili olarak şunları söyledi:

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN, SEÇİM SÜRECİNİ ETKİLEMEYE YÖNELİK EYLEMLERİDİR”

“Seçime 4 ay kala, PKK terör örgütü ve onun uzantıları, her seçim öncesinde olduğu gibi yine taşeronluk üstlenmiş durumda. Son günlerde sokakları çatışma alanına çevirme gayretleri var. Arabaları kundaklayan, masum okul talebelerini istismar eden, belediye otobüslerine saldıran eylemler, dikkatinizi çekiyorum, terör örgütünün, seçim sürecini etkilemeye yönelik eylemleridir. Türkiye’de, siyaseti dizayn etmeye yönelik eylemlerdir. Zaten bunları biliyorsunuz belli tarihleri var, o tarihleri ne yapıp edip, allayıp pullayıp kendilerine göre, güya anma törenleri adları altında, ne yazık ki nasıl anmaysa, yaralamalarla, ölümlerle vesaire bu süreçleri doldururlar. Çünkü terör örgütünün bu eylemlerle varabileceği başka bir hedefi yok. Amaç, gerilimi arttırarak, hükümeti zor durumda bırakmaktır.”

Muhalefet partilerinin, hükümete yönelik eleştirilerinden de bahseden Başbakan, ana muhalefet partisi CHP’yi kasten şu ifadeleri kullandı:

“ONLARIN ÖZLEMİ VESAYET REJİMİDİR”

“Darbe şakşakçılarının, darbe koşullarının oluşması için işbirlikçilik yapan bu statüko muhafızlarının söylemlerine siz aldırmayın. Benim sevgili milletim aldanmasın. Onların özlemi ileri demokrasi değil vesayet rejimidir. Onların amacı, özgürlükleri hakim kılmak değil yasakların varlığını devam ettirmektir. Onların korumaya çalıştığı, milletin iradesi değil güç odaklarının çıkar düzenidir. Açık söylüyorum; bundan sonra, millet iradesine kast etmek isteyenler, AK Parti’nin boyun eğmeyen dik duruşunu karşılarında bulurlar.”

BDP’YE YÜKLENDİ

“Bunlar, seçime 4 ay kalmış olsa da, sandıktan medet umamaz, sokağı, dağı gösterirler,” dedi ve BDP’ye şu sözlerle seslendi:

“ODATV’YE SAHİP ÇIKANLAR NİÇİN ORHAN MİROĞLU İÇİN KONUŞMUYOR”

“Buradan BDP’ye açık açık soruyorum; gazeteci yazar Orhan Miroğlu’na yönelik tehditler faşizm değil de nedir? Gazeteci yazar Mehmet Metiner’e yönelik ortaya çıkarılan suikast planları, basına, basın özgürlüğüne, ifade özgürlüğüne aleni bir tehdit değil de nedir? Son günlerde, ODATV ile ilgili bu kadar sahip çıkma gayreti içerisinde olan yazılı ve görsel medyanın temsilcileri, niçin Mehmet Metiner, Orhan Miroğlu için kalkıp da kalemlerinizi, dilinizi konuşturmuyorsunuz?”

“ŞİVAN PERVER’İ TEHDİT ETMEK KÜRTLERİN SESİNİ KESMEK DEĞİL DE NEDİR?”

Başbakan Erdoğan, Kürt sanatçı Şivan Perver’in tehdit edilmesi iddialarıyla ilgili olarak da, “Şivan Perver’e yönelik tehditler, bizatihi hıyanet, bizatihi ihanet, bizatihi faşizm değil de nedir?” dedi ve Perver’in, ‘İnan ki seni özledim’ türküsünden, Türkçe’ye çevrilmiş dizeler okudu. Erdoğan, “Gönlünün derinliklerinden, ‘İnan ki seni özledim’ diye haykıran bir sanatçıyı tehdit etmek, Kürtlerin, sadece Kürtlerin değil insanlığın sesini kesmek değil de nedir?” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Ergenekon’a üye olacağım’ sözlerini sert bir dille eleştiren Erdoğan, “Çorum’a git, Sivas’a git, Kahramanmaraş’a git, Gazi Mahallesi’ne git, kanlı 1 Mayıs’ın yaşandığı Taksim Meydanı’na git, oralarda, aradığının izlerini bulursun. Orada zaten onların üye kayıt büroları var. Hemen orada seni kaydederler. Ne diyeyim ben buna! Hiçbirini yapamıyorsan Dersim’e git!” diye konuştu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘Ergenekon’a üye olacağım’ sözlerine atfen, “Siz elinizde üye kayıt fişi, Ergenekon Örgütü’nü aramayı bırakın da gidin yurt dışında Türkiye’nin itibarını görün, yaşayın,” diyen Erdoğan, sert bir dille şunları söyledi:

“DANIŞTAY’IN İKİNCİ DAİRESİNE GİT, YERİ ORADA”

“Şuna bak yahu! Türkiye’nin kanını emen, enerjisini tüketen bir örgüte üye olmak istediğini pervasızca söylüyor. Ardından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bizi, partimizi, hükümetimizi, sivil diktatörlükle, baskıyla korku siyasetiyle itham ediyor; Danıştay’ın ikinci dairesine git, orada aradığın örgütün izlerini bulursun. Orada, ‘Nerede, gösterin bana gideyim üye olayım’ diyor; git Danıştay’ın ikinci dairesine orada gör. Yeri orada! Diyarbakır’ın karanlık sokaklarına git, bir gece vakti, ensesine kurşun sıkılanların izinde aradığını bulursun! Çorum’a git, Sivas’a git, Kahramanmaraş’a git, Gazi Mahallesi’ne git, kanlı 1 Mayıs’ın yaşandığı Taksim Meydanı’na git, oralarda, aradığının izlerini bulursun. Orada zaten onların üye kayıt büroları var. Hemen orada seni kaydederler. Ne diyeyim ben buna! Hiçbirini yapamıyorsan Dersim’e git!”

“ÇETELERE VE MAFYAYA HAYIRLI OLSUN”

Başbakan Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sözlerini, “Ana muhalefet partisi genel başkanının bir örgüte üye olma arzusu karşısında ‘Vatana millete hayırlı uğurlu olsun’ diyemiyorum; ‘Çetelere, mafyaya, karanlık suç örgütlerine hayırlı olsun’ diyorum,” diyerek değerlendirdi.

ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’nin, ‘basın özgürlüğü’ ile ilgili açıklamasını eleştiren Başbakan Erdoğan, ‘yaygara’ olarak nitelediği tartışmalara, ABD Büyükelçisinin, ‘üzerine vazife olmadığı halde, hariçten inandığını’ söyledi ve “Önce bir araştır, sor nedir, yargı burada ne yapacak, hangi neticeye varacak bunu bir öğren. İşte buna, ‘acemi elçilik’ denir, bunlar acemilik!” diye konuştu.

ODATV tutuklamalarıyla tekrar gündeme gelen ‘basın özgürlüğü’ ve ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’nin bu konuda yaptığı değerlendirmeye de değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

“BUNA ACEMİ ELÇİLİK DENİR”

“Ya arkadaşlar! Acaba anayasada, yasalarda, medya patronlarının, medya mensuplarının dokunulmaz olduğuna dair bir hüküm var da bizim bundan haberimiz mi yok? Medya kuruluşları her şeyden muaf mıdır? Vergiden muaf mıdır? Her türlü suçtan muaf mıdır? Onlar sorgulanamaz mı? Yargılanamaz mı? Maalesef bu yaygaraya, hiç üzerine vazife olmadığı halde, hariçten birileri de inanıyor ve görüş bildiriyor. Türkiye’yi tanımaz, bilmez, ne nedir, hangi yasa var hiç haber olmaz, çıkar, orada hemen bir tuzağa gelir, bir tezgaha gelir, kalkar açıklama yapar. Dur ya, önce bir araştır, sor nedir, yargı burada ne yapacak, hangi neticeye varacak bunu bir öğren. İşte buna, ‘acemi elçilik’ denir, bunlar acemilik!”

Geçmiş yıllarda, basın yoluyla ‘hakaretler yediklerini’ anlatan Başbakan Erdoğan, kendilerinin, yargı kararlarına hep uyduklarını ifade etti ve “Arapların bir sözü var; ‘Men dakka, dukka’, kim böyle ‘dak’ ederse, ona da ‘duk’ ederler! Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Böyle diyor!” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Aile Sigortası Projesi’ne de değinen Erdoğan, rakamların yanlış hesaplandığını savundu ve “Bu, sadece umut simsarlığı değildir, bu aynı zamanda, dört işlemi dahi yapamama durumudur, bu büyük bir skandaldır!” diye konuştu. CHP’nin iktidara gelemeyeceğini iddia eden Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na, projesini, sahip olduğu 3 büyükşehir belediyesinde uygulama çağrısını, “Sıkıysan hadi buralarda uygula,” sözleriyle yaptı.

“BİZE YAPILAN HAKARETLERE YARGI ‘AĞIR ELEŞTİRİ’ DEDİ”

Geçmiş yıllarda, basın yoluyla ‘hakaretler yediklerini’ anlatan Başbakan Erdoğan, yargının bunları, ‘hakaret’ değil ‘ağır eleştiri’ olarak değerlendirdiğinden bahsetti ve “ ‘Hakaretin’ adı ne zamandan beri ‘ağır eleştiri’ oldu ya? Acaba aynı küfrü size yapsalar, aynı hakareti size yapsalar, buna ‘Ağır eleştiridir’ diyebilecek misiniz?” diye sordu ve şunları ekledi:

“KİM ‘DAK’ EDERSE ONA DA ‘DUK’ EDERLER”

“Ama Arapların bir sözü var; ‘Men dakka, dukka’, kim böyle ‘dak’ ederse, ona da ‘duk’ ederler! Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Böyle diyor. Bak biz bu yargının verdiği kararlara hep uyduk, boynumuzu büktük, ‘Olsun be’ dedik!”

“BİZİM NAMUSUMUZDUR”

“Bize oy versin vermesin, bize gönül versin vermesin, bizi sevsin ya da sevmesin, her bir vatandaşımın yaşam tarzı bizim namusumuzdur, bizim teminatımız altındadır,” diyen Başbakan, herkesi mutlu etmenin derdi içinde olduklarını söyledi.

“CHP, POLÜLİST VAATLERDE BULUNMAYA BAŞLADI”

CHP’nin, yaklaşan seçimlerle birlikte ‘popülist’ vaatler vermeye başladığını savunan Başbakan Erdoğan, şunları ekledi:

“BİZİM ANA MUHALEFET PARTİSİ, PİYASALARDA CİDDİYE ALINMIYOR”

“Normal şartlarda, ana muhalefet partisinin bu kadar uçuk vaatler savurduğu bir ülkede, anında, bizim ekonomide öğrendiğimiz budur, faizler fırlar. Bizim ana muhalefet partisi, ne ulusal ne de uluslararası piyasalarda neyse ki Allah’tan ciddiye alınmıyor. Yoksa durum çok kötü olacaktı.”

CHP’NİN ‘KAYNAĞI’

CHP Genel Başkanı’na artık, ‘Kaynak ne?’ diye sormayacağını söyleyen Erdoğan, gülerek, “Artık CHP’de kaynağın ne olduğunu herkes biliyor,” dedi ve şöyle devam etti:

“SEN SSK’YI BATIRAN KİŞİSİN”

“Aslında CHP’de bir kaynak sorunundan ziyade, ciddi bir, küçükler için aritmetik, büyükler için matematik sorunu var. Ciddi bir dört işlem sorunu var aslında! Önceki gün CHP genel başkanı, İstanbul’da, ‘Çok önemli bir proje’ diyerek, Aile Sigortası Projesi’ni açıklıyor. Yahu sen SSK Genel Başkanı iken SSK’yı batıran kişisin!”

Başbakan Erdoğan, CHP liderinin proje hesabıyla ilgili rakamlarını hatırlattı ve asıl rakamların, verilen rakamların en az 3 misli olması gerektiğini kaydetti ve şunlar söyledi:

“BU BÜYÜK BİR SKANDALDIR”

“Allah aşkına, çok önemli bir projeyi kamuoyuna açıklarken, oturup bir hesap yapmadınız mı? Sizin akıl hocalarınız kimler? Kılavuzunuz kim? Bir hesap makineniz yok muydu? Böyle ciddiyetsizlik olur mu? Daha ilk açıklamada, çarpmayı, bölmeyi, çıkarmayı, toplamayı yanlış yapıyorlar, yalan yanlış rakamlarla milletin karşısına çıkıyorlar. Bu, sadece umut simsarlığı değildir, bu aynı zamanda, dört işlemi dahi yapamama durumudur, bu büyük bir skandaldır!”

“SIKIYSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNDE UYGULA”

CHP’nin iktidara gelemeyeceğini iddia eden Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun projesiyle ilgili olarak, bu partinin, 3 tane büyükşehir belediyesi olduğunu hatırlattı ve CHP liderine, “Sıkıysan hadi buralarda uygula,” çağrısı yaptı.

“YAPAMAZLAR”

Erdoğan, çağrısına, “Yapamaz! Arkadaşlar mızrak çuvala sığmaz. O hale geldi. Yapamazlar!” diyerek yanıt verdi.

Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının ardından, AK Parti Siyaset Akademisi 7. Dönem mezunlarına, Erdoğan tarafından plaket verildi.