AHMET DÖKDÖK (Akdeniz Beyaz)
Kıvırtmayalım!
Evet Türk toplumunda çok güzel sözler vardır. Bunlardan biri de "Bükemediğin bileği öpeceksin"
Evet Ak Parti'nin bileğini hiçbir parti bükemedi. Öyleyse yarışanlar bu bileği öpmeli.
Erken yazı
Ben bu yazıyı sandıkların yüzde 50'si açıldığında yazıyorum. Yüzde 100'lük sonucun değişmeyeceğini söyleyebilirim. Seçim atmosferinin ısındığı son 1 aydır, tahminimi soranlara da, köşemdeki yorumlarımda da, 5-5-3 diye konuşup yazmış, 1 fazlalık milletvekilini çalışanın, enken toparlananın, küslükleri erken barışa döndürenlerin alacağını dile getirdim. Ve en düzgün listenin, kavgasız listenin AKP'nin olduğunu belirtip, CHP'de müthiş bir liste kavgası, kırgınlığı olduğunu anlatmıştım. Sonuçta erken barışı ve bütünleşmeyi sağlayan, ki bu başarı tamamen Menderes Türel'in başarısıdır, Ak Parti fazlalık bir milletvekilini almayı bildi. Ak Parti Antalya 'dan zaferle çıktı. CHP ise Deniz Baykal ismine rağmen mağlup oldu. Bence Deniz Baykal artı sosyal demokrat taban artı merkezde 3 dev belediye başkanı üstünlükleri konduğunda CHP en az 7 almalıydı. Bu durumda zafer AKP'nin, yenilgi CHP'nin ve Deniz Baykal'ındır. Varlığını koruyan parti ise MHP olmuştur.
Doğruyu kabul etmek
Seçim sonuçlarıyla ilgili kimse kıvırtmasın. Ben de dahil hepimiz AKP'nin üstünlüğünü kabul etmek durumundayız. Türkiye halkı bunu böyle belirledi. Demek ki bu halkı hiç birimiz tanımıyoruz. Ben yorumlarımda Antalya'da 6 CHP - 5 AKP ve 3 MHP yazanlardanım. Halkın tercihi küçük oran da da olsa beni yanılttı.
Evet AKP iktidardır, hem de iyi bir milletvekili sayısıyla. Önce tarafsız kimlik taşıdığımı yazan ben Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı alkışlıyorum. Antalya cephesinde moralini hiç bozmadan yoluna devam eden, tüm saldırılara yanıt verdiği gibi meydanlarda da kitleleri peşinden sürükleyen Menderes Türel'i kutluyorum.
Elbette Ak Parti İl Başkanı Mustafa Köse'nin nezdinde tüm İl ve ilçe yönetimlerini de kutluyorum. Kıvırtmadan, bu seçime hile karışmıştır gibi hayallerin içinde haklılık payı aramaya çalışmadan, bu halkın Ak Parti'yi seçtiğini kabullenmemiz gerekiyor. Halkın tercihine de şapka çıkarmak biz yarı aydınların veya aydın olduğunu sananların görevi olmalıdır. Bunları yazarken, Antalya'nın mağduriyetinin azalacağına olan inancımı da dile getirmek istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış Ak Partili Menderes Türel'in TBMM'ye gitmesi, belediyenin yönetimlerine karşı tavırlı olsa dahi, Antalya'ya gerekli desteği vereceğinin işaretidir. Türel Antalya'yı seven bir Antalya doğumlu TC vatandaşıdır. Antalya aşığı olduğunu bilenlerden olduğum için gerekli yatırımlara destek vereceğine olan inancım sonsuzdur. Hazır seçimi kazanmış, milletvekili ve bakan havasına girmemiş olan Menderes Türel'e öncelikli bir sözüm vardır. O da: Antalya'ya yakışır bir stadı yapımıdır.
Tüm kazananları kutlar, başarılar diler, Antalya'ya gerekeni yapmalarını seçmen adınatalep ederim.
ERDOĞAN KAHYA: (Akdeniz Beyaz)
Hangi parti değil demokrasi kazandı
Çok hareketli geçen propaganda döneminin ardından sandığa giden 50 milyonun üzerindeki seçmen tercihini yaptı. Milli irade; kırmadan, dökmeden, kavgasız, gürültüsüz oluştu. En önemlisi ise hangi siyasi parti değil, demokrasi kazandı. İnsanlar oy kullanabilmenin ve de seçebilmenin zevkini yaşadılar. Sonuçlar ne olursa olsun, bu satırlar yazılırken gerçekten Türkiye’de demokrasi’nin var oluşunu sessiz ve sakin de olsa yaşadık.
Bu seçimde ilk kez tahta yerine şeffaf, sert plastikten sandıklar ve mühür yerine de üzerinde “Evet” yazan kaşeler kullanıldı.
Sabahın erken saatlerinde sandık başlarındaki kalabalık ve heyecan, kuyruklar oluşmasına yol açtı, ancak ilerleyen saatlerde bu heyecan yerini sakinliğe bıraktı, kent merkezinde katılım, kırsala göre yüksek oldu.
Sandıkların açıldığı ilk dakikalarda Doğu ve Güneydoğu ile Anadolu’da AKP yüzde 50’nin üzerinde oy toplarken, CHP’de oy oranının yüzde 20’ler, MHP’de ise yüzde 12’ler civarında olması iktidar partisinde erken kutlamalara yol açtı.
Yeni CHP olgusu neden tutmadı
İlk dakikalarda alınan sonuçlara göre oy kaybına uğraması beklenen Ak Parti’de tam tersi oy artışının yaşanması, Baykal’sız yeni CHP’nin ise oy patlaması yapması beklenirken Ak Parti’nin çok gerilerinde kalması, MHP’de yüzde 18’ler beklenirken adeta baraj sıkıntısı yaşaması siyaset bilimcileri bile şaşkına çevirdi.
Bütün bu sonuçlar yeni CHP’nin bazı kesimler tarafından birinci parti olması beklenirken; bu durumu akıllara Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecindeki vaatlerinin inandırıcı bulunmaması gerçeğini ortaya koydu. Bütün bunlara rağmen Baykal dönemine göre, ya da bir önceki seçime göre CHP’nin oyundaki artışı da yeni CHP anlayışına ve Kılıçdaroğlu’na bağlamak lazım…
Antalya’da durum
Baykal’ın liste başı olduğu ve tüm 14 kişilik listeyi de Baykal’ın yaptığı Antalya’da bile ilk dakikalarda Ak Parti’nin birinci parti görünmesi yine herkesi şaşkına çevirdi. Ancak CHP’nin bu başarısızlığının sebepleri Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın kendi ağzıyla söylediği gibi, “Şayet Antalya’da bir başarısızlık olursa bunun sebebi başta ilk teşkilatı, sonra listeyi yapanlar (Baykal) ve sonra da bizim yani belediyelerin hatasıdır” dediği gibidir.
“Ben bu işi bilirim” ukalalığı yapmak istemiyorum ama, daha temayül yoklamalarının yapıldığı dönemde Antalya’da AK Parti’nin birinci parti olacağını yazmıştım. O kadar disiplinli çalışıyorlardı ki, teşkilat ile Menderes Türel arasında süren gizli kavganın dışında hiçbir sorunları yoktu. Başbakan Recep Tayip Erdoğan bu gizli kavgayı da teşkilattan iki ismi, eski il Başkanı ve eski Kadın Kolları Başkanını listede seçilebilir noktalara koyarak tereyağından kıl çeker gibi çözdü ve birlik beraberliği yeniden kurdu.
Oysa CHP’de listeler açıklandığı tarihten itibaren kavgalar başladı. Genel merkezin listede olmasını istediği başta bazı parti meclisi üyeleri ve Antalya’da sevilen bazı isimler aday adayı olmalarına rağmen listelerde yer bulamadılar. Baykal, birleştirici değil, parti teşkilatını kızdıran bir liste yaptı ve genel merkeze emrivaki yaparak kabul ettirdi. “Yiğidi öldür hakkını ver” seçim süreci boyunca en çok çalışan aday yine deniz Baykal oldu. Antalya’yı karış karış gezdi ve oy istedi. Ancak kendisini yönlendiren ve programlarını yapan il teşkilatı zaman zaman kendisini yanılttı. CHP’li Belediyelerde başkanların kavgaları işin tuzu biberi oldu, listenin dördüncü sırasındaki adayla ilgili tüm kadınları kızdıran mahkeme kararları ise bomba etkisi yaptı. Bütün bunları üst üste koyduğumda dilim varmıyor ama, halkın onca güvenine ve de Kılıçdaroğlu sempatisine rağmen CHP Antalya’da adeta kazanmak istemedi.
Hafta içinde bu sonuçlar çok tartışılacaktır ama, bana göre durum budur…
Demokrasi adına, özgürlükler adına, bu ülkenin bağımsızlığı bve bölünmez bütünlüğü adına hayırlı olsun…
MEHMET TALAY (Antalya Ekspres)
Antalya için hayırlı olsun
“Saat: 18.30”
Bu yazıyı yazdığımda Antalya’da kullanılan oyların yüzde 36’sı belli olmuştu.
Bu oylara göre AK Parti yüzde 39, CHP yüzde 34, MHP yüzde 20 civarındaydı.
“Çok büyük bir olasılıkla AK Parti Antalya’da 1. parti durumunda.”
“Bu şekilde sonuçlandığında AK Parti 6, CHP 5, MHP 3 milletvekili çıkaracaklar.”
Bu sonuç çok normal…
Bunun böyle olacağını belki binlerce kez yazdık, söyledik.
Ve ne yazdıysam, ne söylediysem aynen gerçekleşti…
Özellikle dedik ki;
“1-2009 Yerel Seçim sonuçları sizleri yanılmasın. Başkan Akaydın’ın aldığı yüzde 41,5 oyu CHP’nin hanesine yazmayın. Çünkü AK aydın’ın aldığı oylar, CHP’nin aldığı oylardan yüzde 8,5 daha fazla ve bu fazlalık “Türel’den memnun olmayan merkez sağ oylardır.”
“2- Bu seçim, genel seçimdir. Yani verilen oylar “siyasidir.” Bu nedenle Akaydın’a verilen merkez sağ oylar, bu seçimde büyük bir olasılıkla AK Partiye gidecektir. CHP, merkez sağ seçmenin –siyaseten- oyunu alamaz.”
“3- Her şeye rağmen Mustafa Akaydın, önemli bir siyasi aktördür. Kendisine verilen ve CHP’li olmayan seçmenlerle CHP’lilerden daha iyi ilişkileri vardır. Bu faktörü göz ardı etmeden Akaydın’dan seçim sürecinde olabildiğince fazla yararlanın, demiştik.”
Ancak gerek Deniz Baykal, gerek CHP il ve ilçe yönetimleri, gerekse Evcilmen ve Böcek sürekli Akaydın’ı parti çalışmalarında hep dışarıda tutmaya özen gösterdiler.
CHP’nin bu tutumları sonucunda aslında alınan yüzde 34 oy yine de başarı sayılır.
MHP’de ise oy artışını görüyoruz.
Bunda elbette “ülkücü reislerin, kaset olayları sonunda sahaya inmeleri” bunda çok ciddi etkili olmuştur.
Neden sahaya indiniz, tepkinizi neden geriye aldınız, diye sorduğumda “istifa eden 10 Genel Merkez yöneticisi bu partide ülkücülerin önünü kesen kişilerdi. Şimdi engel kalmadığından partiye sahip çıkmamız gerekir” demişlerdi.
Ve dediklerini yaparak başarıyı elde ettiler.
AK Partiye gelince…
Fazla söylenecek bir şey yok…
Gencecik bir İl Başkanı öncülüğünde ve herhangi bir “aday listesi tartışması” yaşamadan seçimlere asıldılar ve istediklerini elde ettiler.
“Başta İl Başkanı Köse ile AK Parti İl Teşkilatını, Bakan Gönül’ü, Çavuşoğlu’nu, Türel’i, Badak’ı, Samani’yi ve Enç’i kutluyorum…”
Keza, CHP’den ve MHP’den seçilen milletvekillerini de kutluyor, önümüzdeki yasama döneminde Antalya için hayırlı işler yapmalarını diliyorum…
HAŞMET ÖYKEN (Antalya Ekspres)
Hesaplar tuttu
Hep böyle olmuştur. Saatler beşi vurup sandıklar kapandığında telefonlarımız çalmaya başlar.
Bizim okuyucularımız, ilk sandıktan alınan ilk sonucun hem kentin hem de Türkiye’nin sonucu olacağını bilir.
Öyle de oldu.
Siyaseti yakından takip eden bir turizmci arkadaşımıza ‘Açılan ilk sandıkta yüzde 5’in üzerinde bir fark var, MHP Antalya’da varım diyor, Türkiye genelinde baraj sorunu olmaz’ dedim.
‘Ya bu doğal bir sonuç CHP’nin o kadar farkı olur Antalya’da!..’ diye yanıtladı.
Farkı yaratanın Ak Parti olduğunu söyleyince, önce duraksadı, sonra; ‘Daha değişir durum’ dedi.
Saatler 18.30’u gösterdiğinde yaklaşık bir buçuk saattir ellerindeki verileri tutan televizyonlar yüzdeleri verdi. Antalya’nın ilk sandığı ile Türkiye’nin durumu farklı değildi.
Ak Parti yüzde 50’nin üzerinde, CHP yüzde 30’larda, MHP yüzde 12’lerdeydi.
Antalya’da ise oy dağılımı Ak Parti yüzde 39.4, CHP 33.6 olarak açıklandı….
Aslında son haftaya Antalya, CHP’nin rüzgarı ile girdi. Kılıçdaroğlunun coşkulu mitingi CHP’lileri gözlerini diktikleri bir vekilliği alırız noktasına getirdi.
Oysa Antalya’yı daha objektif gözlemleyen bizler bu esen rüzgarın durumu çok değiştirmeyeceğini biliyorduk.
‘Ya herrro ya merro’ başlıklı köşe yazımda şöyle demiştim;
‘Partiler son hafta da o tek milletvekili için yapacaklar aslında mücadelelerini.
CHP’ye bu tek vekil konusunda şans verenlerin sayısı oldukça az.
Nedeni ise, hem en kritik yerde bulunan beşinci sıra adayı Arif Bulut’un listeyi sürüklemede sıkıntı yaşadığı. Hem de altıncı sıra adayı Hakan Şimşek’in bilinmezliği…
CHP bu sıkıntıyı aşamazken, Ak Parti altı milletvekilde daha şanslı görünüyor.
Beşinci sıra adayı Hüseyin Samani, eski mesai arkadaşı 6. sıradaki Gökçen Enç’in şansını artırıyor. Enç’in şansı da işte burada başlıyor….’
Demek ki iyi koklamışız Antalyadaki siyasi havayı.
Hem sıkıntılı liste hem de bir küs bir barışık CHP’nin altıncı milletvekilini Başkent’e götürme şansı çok zayıftı. Bir de hesap yapanlar, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın aldığı oyları kendi partilerinin oyları gibi saydılar.
Yanlış hesap sandık sayılınca ortaya çıktı.
MHP’de Kemal Çelik bir kez daha mağlup oldu.
Olmayınca olmuyor.
Ak Parti milletvekili sayısını bir artırdı, CHP ve MHP yerini korudu.
Hayırlı olsun herkese…