Geçen yıl, Libya, Tunus ve Mısır'da meydana gelen ve 'Arap Baharı' olarak adlandırılan olaylar nedeniyle, bu ülkelerdeki rezervasyonlarını iptal ettirerek, Türkiye'ye yönelen turistler sayesinde Antalya'ya 2 milyon 787 bin 274 turist gelmişti.
Geçen yılki 'yapay' artış nedeniyle bu yıl Antalya'ya yılın 5 aylık döneminde havayoluyla gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 10 oranında azalma görüldü. Ancak turizmciler, turist sayısının geçen yılki konjonktürel artış dolayısıyla 2011 ile değil 2010 yılının aynı dönemiyle karşılaştırılmasının daha sağlıklı sonuç vereceğini belirtiyor. 2010'un Ocak-Mayıs aylarını kapsayan 5 aylık dönemde Antalya'ya 2 milyon 353 bin 538 turist geldiği gözönüne alındığında, Antalya'ya 2012'de gelen turist sayısının, 2010'a göre yüzde 6,1 oranında arttığı görülüyor.
Yüksek sezondan önceki en önemli dönem olan Mayıs ayında ise Antalya'ya geçen yılın mayıs ayına göre yüzde 5'lik düşüşle 1 milyon 236 bin 981 turist geldi. Bu rakam 2010 yılı Mayıs ayı rakamıyla hemen hemen aynı kaldı. 2010'un Mayıs ayında Antalya'da 1 milyon 236 bin 812 turist gelmiş, rakam 2011'de Arap Baharı'nın etkisiyle 1 milyon 306 bin 580'e yükselmişti.
ARTIK ÇİFT HANELİ BÜYÜME RAKAMLARI HAYAL
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Türk turizminde artık çift haneli büyüme rakamları beklemenin 'hayal' olacağına işaret ederek, turizmde istikrarlı bir büyümenin daha sağlıklı olacağını söyledi. Büyümenin hep aynı tempoda gitmesinin mümkün olamayacağının altını çizen Ayık, Türkiye'nin geçen yıl 31 milyon turist rakamını yakaladığını hatırlatarak, "Artık turizmde tek haneli büyümeler olacak" dedi.
Geçen yılki büyümenin konjonktürel nedenlerden kaynaklandığına değinen Osman Ayık, Arap Baharı'nın etkisiyle, Kuzey Afrika ülkelerine rezervasyon yaptıran turistin, yönünü Türkiye'ye çevirdiğini anımsattı. Bu yıl ise konjonktürün Türkiye'nin aleyhine olduğunu anlatan Osman Ayık, Türkiye'nin ana pazarı olan Avrupa'daki ekonomik krizin yanı sıra, meteorolojik koşulların da turist sayısının düşmesinde etken olduğunu belirtti. Osman Ayık şöyle konuştu:
"Bütün bu nedenlerle, turist sayısını daha sade, sakin geçen bir yıl olan 2010 ile karşılaştırmak gerekiyor. 2010'a göre baktığımızda bir artış görülmesine rağmen, arzu ettiğimiz tempoda değil. Bu trendin önümüzdeki dönemde devam edeceğini tahmin ediyoruz. Artık Türk turizmi bundan sonra yoluna tek haneli büyüme rakamlarıyla devam edecektir."
15 HAZİRAN'DA TÜM OTELLER DOLACAK
Osman Ayık, yüksek sezonun başlayacağı 15 Haziran'dan itibaren sahil şeridindeki tüm otellerin dolacağına dikkati çekerek, "Son yıllarda otelleri daha erken açma konusunda çok mesafe almıştık. Bu sene havalar da kötü gidince otellerin sezon açılışları ertelendi. Ama 15 Haziran'dan itibaren sahil şeridindeki tüm oteller dolacaktır" diye konuştu.
BAZI TAVİZLER VERİLECEK
Turizmcilerin 'Yüksek sezon' olarak adlandırdıkları 15 Haziran-15 Ekim döneminde herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını vurgulayan Osman Ayık, şöyle devam etti:
"Oteller dolacak ama dolarken belki de bazı tavizler vermek gerekecek. Kolay bir süreç olmayacak. Hem turist getirdiğimiz pazarlar çok çeşitlendi, hem de her pazarın kendine özgü davranış biçimleri var. Bunun yanı sıra, bizimle rekabet eden destinasyonların (tatil bölgeleri) sayısı çoğalıyor. Bu konuda da sıkıntılar var. Aslında sektör her geçen gün karmaşıklaşıyor. Buna göre kendimizi daha iyi analiz edip, daha iyi konumlandırmak zorundayız."
SEZONA 25 BİN YENİ YATAK
Osman Ayık, bir yandan da özellikle Antalya ve çevresinde çok sayıda yeni otel yapıldığına işaret ederek, 2012 sezonunda Antalya'da çoğu 5 yıldızlı tesislerde olmak üzere 25 bin yeni yatağın hizmete sokulacağını belirtti. Bundan sonra yatak arzının da ciddi şekilde ele alınıp, değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Ayık, şöyle konuştu:
"Yatak arzı konusunda, bölgesel ürün çeşitliliği bakımından daha dikkatli davranmamız lazım. Bu sezon 25 bin yeni yatak devreye girecek. İstanbul'da da ciddi kapasite artışı söz konusu. İstanbul'da da önümüzdeki dönemde 20 binin üzerinde yeni yatak muhtemelen devreye giriyor. Diğer bölgelerle birleştirdiğimiz zaman yatak arzına hızla devam ettiğimiz ortaya çıkıyor. Yeni tesisler konusunu çok iyi şekilde düşünüp, planlamak zorundayız. Bundan sonra, biraz daha özel, mevcut ürün yapımızı destekleyecek yatırımlara yönelmek daha doğru olacak. Yeni yatırım yaparken daha seçici olmak gerekiyor. Hem ürün, hem de yatırımın yapılacağı bölgenin planlanması konusunda daha dikkatli olunmalı."
İÇ PAZAR CİDDİ POTANSİYEL
TÜROFED Başkanı Ayık, iç turizmde herhangi bir kaygı olmadığını aktardı. İç piyasanın hemen her yıl kendi mecrasında giden bir ritmi bulunduğunu anlatan Ayık, iç pazarda, tatilcilerin alım gücüyle, tatilci sayısının her yıl düzenli olarak arttığını kaydetti.
İç turizmde istatistiklerin sağlıklı olmadığından da yakınan Ayık, "İç pazardaki hareketliliği istatistiklere yansıtamıyoruz. Çünkü sağlıklı veri gelmiyor. İç pazarda 1,5-2 milyon turistin tatil yaptığı biliniyor ama bana kalırsa rakamlara yansımayan en az bir o kadar daha bir pazar trafiği var. Türkiye'den yurt dışına 8 milyon seyahat yapılıyor. Bana kalırsa iç pazarda da seyahat sayısı bu rakamın altında değil" dedi.
Bünyamin TOKMAK/ANTALYA, (DHA)