Tarih: 21 Ocak…
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya'daki temasları çerçevesinde Deniz Baykal'ı tedavi altında tutulduğu Münih yakınlarındaki Murnau Kliniği'nde ziyarete gidiyor.
Ancak görüşemiyor.
Çıkışta gazetecilere; “Arkadaşlar, Deniz Bey’in sağlığı hakkında bilgi aldık. Kendisinin durumu iyi… Ay başında Türkiye’ye dönecek. Meclis’te kendisine ihtiyacımız var. Yol gösterici biri olarak bu olağanüstü günlerde kendisinin tecrübelerine ihtiyacımız var” diyor.
Tarih: 23 Ocak…
Yani, 2 gün sonra…
Ankara’da kaset ve ses kumpası ile ilgili Baykal’ın da içinde bulunduğu 171 sanıklı davanın duruşması var.
Avukatı Muzaffer Yılmaz, dava ile ilgili gelişmeleri Münih’e gidip Baykal ile yüz yüze konuştuklarını söylüyor.
Yani, Alman doktorlar, avukatların Baykal ile görüşmesine izin veriyor ama koskoca genel başkan Kılıçdaroğlu’na yüzünü bile göstermiyorlar.
Tarih: 24 Ocak…
Bir gazeteci bu durumu garipsiyor ve şu satırları kaleme alıyor;
“Görüşme yapmak istemeyen Deniz Bey’in kendisiymiş. Günler öncesinden Kılıçdaroğlu’nun geleceği bilgisi üzerine, ‘Söyleyin gelmesin… Görüşmeyeceğim’ demiş Deniz Bey.”
Bu bir rivayet… Ama, bunun gibi rivayet çok…
Birincisi; Baykal’ı bu talihsiz rahatsızlıktan sonra eşi, çocukları ve ilgili doktorları dışında gören kimse yok… Deniz Baykal’ın çok kilo verdiği, beyin ameliyatları nedeniyle kafasında saç olmadığı söyleniyor. Bu görüntüsüyle Kılıçdaroğlu’da olsa kimsenin karşısına çıkmak istememiş olabilir.
İkincisi; Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal’ı ve ailesini Almanya’ya gittikten sonra hiç aramamış, beklentileri kadar ilgilenmemiş olabilir. Bunun yarattığı bir dargınlık hali oluşmuştur denilebilir.
Üçüncüsü; CHP Kurultayı’nın çok kısa bir süre kala ve adayların tek tek er meydanına çıktığı günlerde, kendisi de aday olan Kılıçdaroğlu ile görüşüp bir taraf olma ortamı yaratmak istememiş olabilir.
Dördüncüsü; Kılıçdaroğlu’na bu ziyaret daveti Baykal’a çok yakın bir siyasiden gitmiş deniliyor. Belki de Kılıçdaroğlu ile kendi ilişkilerini geliştirmeye çalışan bu siyasinin emrivakisi Baykal’ı kızdırmıştır. Baykal’ın bu tür ‘Evrivaki’leri sevmediğini bilenler bilir…
Beşincisi; Baykal, İstanbul İl Kongresi’nden çıkan sonuca kızmış olabilir mi?.. “Baykal, Canan Kaftancıoğlu’nun o koltuğa oturmasından Kılıçdaroğlu’nu sorumlu tutup araya mesafe koymak istedi” diyen düşünenler haklı mı?.. Bu, ‘Ulusalcı kanadın’ Baykal’da vücut bulan bir tepkisi mi?..
Altıncısı; Hakikaten de doktorları o gün Baykal’a aciliyet gerektiren bir tıbbi müdahale yapmış veya uyutmuş olabilirler…
Bence, “Genel başkanımız Almanya’da Deniz bey ile görüşecek. Tüm CHP’lilerin selamını götürecek” diyerek, Kılıçdaroğlu ile Baykal buluşma beklentisini kamuoyunda yüksek tutan CHP yönetiminde suç…
Eğer, genel başkanlıktan, ‘Sayın genel başkanımız Almanya ziyaretinde, doktorların uygun görmesi halinde Sayın Baykal ile bir araya gelecek, aksi halde ailesine geçmiş olsun dileklerini iletip dönecek’ deselerdi, durumu kurtarırlardı.
Yoksa işte böyle dedikodular eksik olmaz.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|