Bir siyasetçi, konuşmasını ince esprilerle süsleyip, hakaret etmeden taşı gediğine koyuyorsa eyvallah…
Yok, zeka pırıltısından uzaksa kurduğu cümleler, konuştukça kabalaşıyorsa, benim için o siyasetçi yok hükmündedir.
Daha dün…
Fırsat verseler yeniden vekil, yeniden belediye başkanı olacak Antalyalı anlı şanlı bir eski siyasetçi, yazdığım bir kulis bilgisinden alınmış, ağıza alınmayacak kelimelerle hakaret etmişti şahsıma...
Siyasetçi dediğin, sinirleri alınmış olmalı…
Olaylara geniş perspektiften bakmalı…
Yatıştırıcı, uzlaştırıcı, koruyucu bir dil kullanmalıdır.
Ankara’nın zaten bu konuda sınıfta kaldığı malum…
Ama Antalya’da hızla Ankara’nın yanına gidiyor.
Misal; Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül…
3-5 gün önceydi, bir arkadaşım facebook uzantısı göndermiş, ‘Bir izlesene’ demişti.
Aman Allah’ım…
Menderes Türel’i annesinin üzerinden vuracak kadar kendini kaybetmiş bir siyasetçi profili vardı orta yerde…
Bir dönem, kendisinden illallah eden babasının evlatlıktan reddettiği, ‘Bizi eziyor’ dediği, ‘Şizofren’ olmakla suçladığı, içinde ‘Hayırsız’ geçen cümlelerle vurduğu Mustafa Gül çıkmış bir yaşlı kadın üzerinden siyaset yapıyor.
Kendi babasından örnek alıp, bu tür siyasetin çirkin olduğunu öğrenmiş olması lazımdı…
Ne kadar ayıp…
‘Beni telefonla aradı’ diyor, Kemer’de yaşayan Menderes Türel’in annesi için… Ve şu talihsiz cümleler dökülüyor ağzından;
“O gün telefon bağlandığında dedi ki; ‘oğlum ben seni menderese benzetiyorum. Ama benim oğlum menderese değil. Ben seni başbakan olan bir menderes var ya ona benzetiyorum. Keşke Menderesle beraber olsanız da şu Antalya da kemer gibi güzel olsa’ dedi.”
Ve, daha bir sürü laf, laf…
Evinin önündeki lambayı değiştirdi diye incelik yapıp kendisini arayan bir anneye reva mı bu söylenenler…
Siyaset bu kadar mı ucuz?..
Bir anne niye siyaset malzemesi yapılır ki?..
Yarın, Kemer’de başka hangi siyasetçinin annesini, eşini, kızını, oğlunun seninle olan mahrem görüşmelerini deşifre edeceksin sayın başkan?..
Menderes Türel, dün büyükşehir meclis toplantısında konuyu gündeme getirmiş ve Mustafa Gül’e ‘Yazıklar olsun’ demiş. Sonra, “Böyle aile mensuplarını siyasete malzeme yapan siyasetçiler bana göre ne adamdır, açık konuşuyorum ne de siyasi hayatında gidebileceği yol kalmıştır. Tükendiği içinde böyle gereksiz işlerle meşgul olurlar” diye de eklemiş.
Bir siyasetçi ne dediğini bilmeli…
Peki biliyorlar mı?..
Misal; CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin… Aslında lehine olabilecek bir meseleyi, yanlış kelimelerle aleyhine çevirme beceresini gösterdiği için kendisini kutluyorum.
Şahin, büyükşehirde kadroya geçecek taşeron işçilerden bazılarının ailesi CHP’li diye eleneceğini ilişkin iddiaları gündeme getiriyor.
Bence çok güzel, haklı bir çıkışı, takip eden cümlelerle batırıyor.
Diyor ki; ‘Belediye bürokratları arasında, ailesi ve birinci dereceden akrabaları cinsel suç ve uyuşturucudan hüküm giymiş kimseler var mıdır?. Ailesi bu tür yüz kızartıcı suçlara bulaşmış kimseye büyükşehir belediyesinde önemli görevler vererek, beraber yol yürümeniz siyasi etik ve ahlak anlayışınıza uygun mudur?”
Ya arkadaş, suç şahsidir…
Bir bürokratın oğlu, kızı, dayısının çocuğu suça karışmışsa polis, adliye gereğini yapar. Bunun o bürokratın o görevi ile ne ilgisi olabilir?..
Bugün cezaevlerinde yüzbinlerce tacizci, tecavüzcü, uyuşturucu kullanan ve satan insan var?.. Şimdi bunların bürokraside çalışan akrabalarını görevden alsan, sistem durur. Türkiye işleyemez hale gelir.
Lütfen ve lütfen… Bu bel altı vuruşlarla siyaset yapmaktan vazgeçelim.
Menderes Türel veya herhangi bir bürokratı yolsuzluk, usulsüzlük yapıyorsa, çalıyor, çırpıyorsa onu oradan indirmenin yolu bellidir. Önümüzdeki seçimler… ‘Yok biz o kadar beklemek istemiyoruz’ diyorsanız, benim maillerim belli, Gün Haber’in telefonları belli, WatshApp hattımızın telefonu benim köşe yazımın hemen üzerinde… Belgeleri gönderin, yolsuzluğu, usulsüzlüğü ispatlayın yayınlamayan namerttir.
Antalya’daki CHP’liler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu örnek alın…
Ne yapıyor o?..
Belgesi olmayan hiçbir olayı gündeme getirmiyor.
Önce söylüyor, sonra belgesini şakır şakır ortaya koyuyor.
Siz ne yapıyorsunuz?..
Sadece söylüyorsunuz…
Belge var mı?.. Yok…
Yine dün Meclis’te Menderes Türel bir konuyu gündeme getiriyor.
Söylediği şu; “Muhalefet hangi projeyi söylesek, ‘İstemezük’ diyor. Ne yapılacak onu söyleyin.” Türel’in yaptığı, 2014 seçimlerinde vadettiği projeleri hayata geçirmek.
Bu projeler, bugün aniden gökten zembille inmiş projeler değil…
Bu projeler açıklandığında CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök’tü… O gitti Cavit Arı geldi. Arı gitti Semih Esen geldi… Esen gitti, Mustafa Erdem geldi. Erdem gitti, şimdi de Ahmet Kumbul geldi.
Her biri projelerin bir yerinden tuttu, çekti, çekiştirdi.
Arkadaşlar, bu projeler günahıyla sevabıyla Menderes Türel’in projeleri… Halk 2014’de onu projeleriyle değerlendirdi oyunu verdi, seçti, koltuğa oturttu.
Halk, 4 yıldır Türel’den seçimde vadettiği bu projelerin yapılmasını istiyor. Siz ise “Bu projeler yapılsın” diye Türel’e oy veren halkın karşısına çıkıp, ‘Yaptırmayız’ diyorsunuz.
İşte, ben bunu anlamış değilim…
O projeleri istemiyorsanız, 2019’da öyle projeler sunarsınız ki, halk CHP’li bir belediye başkanını seçer, eski projeleri de Menderes Türel’in koltuğunun altına sıkıştırır, ‘Güle, güle’ der.
Niye mesele ediyorsunuz ki…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|