Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi'nde Sağlık Bakanlığı Böbrek Nakli Bekleme Sırası'na kaydolan Büşra Taşkın, 6 yaşındayken kronik böbrek yetmezliği hastalığı ile tanıştığını, 8 yaşındayken hemodiyalize başladığını söyledi. Büşra Taşkın, "Hastalığım nedeniyle okula devam edemedim. 6 yıldır böbrek nakli sırasındayım. Bu süreçte birçok hastanın sıra beklerken öldüğünü duydum. Çok korkuyorum. Ben de sıra bana gelmeden hayatımı kaybetmek istemiyorum. Şu an boyum 1 metre 32 santim, nakil olup yaşıtlarımla aynı boyda olmayı hayal ediyorum" diye konuştu.
AİLEDE VERİCİ BULUNAMADI
Kızı Büşra'nın böbrek nakli olabilmesi için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduğunu belirten 48 yaşındaki Eşref Taşkın ise, “Büşra 6 çocuğumdan biri. Onu çok seviyor her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım. Eşim ve ben verici olmak istedik. Fakat yüksek tansiyon nedeniyle verici olamıyoruz. Çaresiz kaldık, insanlarımızın organ bağışı için gönüllü olmasını istiyorum. Beyin ölümü gerçekleşenlerin yakınlarına sesleniyorum. Bugün bizim başımızda, yarın siz de bu duruma düşebilirsiniz. Bu çağrımı Büşra için yapmıyorum. Organ nakli bekleyen tüm hastalar için bağışçı olmalarını istiyorum" dedi.
KADAVRA BAĞIŞININ ARTMASI GEREKİYOR
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Koordinasyon Birim Sorumlusu Nilgün Keçecioğlu ise “Avrupa ülkelerinde, organ vericilerinin yüzde 80'i kadavra, yüzde 20'si canlı kaynaklıyken, Türkiye'de tam tersine. Organ vericinin yüzde 75'i canlı, yüzde 25'i kadavradan kaynaklı. Son yıllarda ülkemizde kadavra verici bulma oranı az da olsa artmış görünüyor. Ancak bu yeterli değil. Batılı ülkelerle aynı seviyeye gelmek için Türkiye'de bir yılda 2- 3 bin arasında kadavra donör bağışı olması gerekiyor. Türkiye'de son derece başarılı organ nakilleri yapılmasına karşın organ nakillerinin sayısı çok az" diye konuştu.
Erol AKKIR/ ANTALYA, (DHA)-