PKK ile MİT arasında gerçekleştirildiği iddia edilen bir ses kaydının internete düşmesi ile ilgili düşünceleri sorulan Kılıçdaroğlu, "Daha önce, 'Görüşmeler yapılıyor' dediğimizde, Sayın Erdoğan bizi en ağır dille suçlamıştı. 'Bunu söyleyenler ispat etmezlerse, şerefsizdirler' demişti. Şimdi merak ediyorum, kim şerefsiz?" dedi.
Kılıçdaroğlu, ses kaydını dinlemediğini, dinlemek de istemediğini anlatırken, "Daha önce, yasa dışı dinlemelerin içeriği ile çok fazla ilgilenmeyeceğimi söylemiştim ama ortaya çıkan bir gerçek var: Birinci gerçek, görüşmelerin doğrudan Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği ile gerçekleştiği anlaşılıyor. Kapalı kapılar adında kullanılan ile halkın önünde kullanılan dil arasında 180 derece fark var. Daha önce, 'Görüşmeler yapılıyor' dediğimizde, Sayın Erdoğan bizi en ağır dille suçlamıştı. 'Bunu söyleyenler ispat etmezlerse, şerefsizdirler' demişti. Şimdi merak ediyorum, kim şerefsiz? O dil, bir ülkenin başbakanına yakışıyor mu? Ortaya çıkan bu tablonun altındaki ezikliği nasıl giderecek acaba?" diye konuştu.
İkinci önemli noktanın, Türkiye'nin güvenilirliğinin büyük yara alması olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT müsteşarı.. Herkes dinleniyor. Gizlilik kavramı, sadece Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için var. Yani Türkiye, kevgire dönmüş bir ülke konumunda. Bu da başka bir acı tablo maalesef" dedi.
"İLGİNÇ BİR HÜKÜMETİMİZ VAR"
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, kara harekatı ile ilgili 'Her an olabilir' demesi ile ilgili de görüşleri sorulan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"İlginç bir hükümetimiz var. Hükümet Sözcüsü konumunda olan bir bakan çıkıyor, 'Gündemimizde kara harekatı yok' diyor. Üzerinden 24 saat geçmeden, bu kez başka bir bakan çıkıyor; 'Kara harekatı gündemimizde' diyor. Nasıl hükümet o? Davulla, zurnayla kara harekatı mı yapılır? Nasıl bir anlayıştır bu? Anlamak mümkün değil."