Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
14 Eylül 2011 Çarşamba - 11:57

İşte o ölümcül hatalar

İletişim uzmanı Necati Özkan, 2011 seçim sonucunu değerlendirdiği ikinci bölümde CHP’nin ölümcül hatalarından bahsetti.

İşte o ölümcül hatalar
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

Yeniden konumlandırma, Ergenekon sanığı aday, eski kadroların küçümsenmesi ve finansman, seçimdeki büyük hatalar oldu. Kampanyanın kökten yanlışlığı da ölümcül hata olarak eklendi.

Çünkü “Türkiye rahat bir nefes alacak” sloganlı kampanya, “AKP döneminde halk mağdur edildi, fakirleştirildi. Demokrasi yozlaştı. Biz iktidara gelince düzelteceğiz” diyordu.

Oysa AKP döneminde kaybeden kesimler zaten CHP’nin seçmeniydi. CHP’nin ulaşmak ve ikna etmek zorunda olduğu seçmen ise “nefes alamama” gibi bir durum hissetmiyordu.

Yeni CHP: Deve mi kuş mu?

CHP’nin yeniden konumlamasıyla ilgili olarak yapılan ikinci stratejik hata, Ergenekon sanıklarının aday gösterilmeleriydi. Zira Ergenekon sanıklarının adaylığı “Yeni CHP” ile formülize edilen stratejik yönelime kökünden darbe vurdu. Ergenekon sanıklarının adaylığı seçmenin zihnini karıştırmakla kalmadı, bazı sol ve liberal oyların kaybedilmesine de neden oldu. Çünkü CHP’nin yeniden konumlanmasına ait olarak orta yerde giderek belirmekte olan şey ne kuş, ne de deveydi; bir devekuşuydu!

Ergenekon sanıklarının adaylığı açıklandıktan sonra, Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı ile CHP’ye sempati duymaya başlayan sol aydınların desteği de kaybedildi. Merkez sağdan son anda partiye alınan isimlerin CHP listelerinden aday gösterilmeleri de benzeri bir problem yarattı. 20-30 yıldır milletvekili elde edilemeyen illerde aday gösterilseler bir taktik başarıya dönüşecek olan bu yöntem, sağdan oy getirmediği gibi metropollerdeki garanti sandalyelerin bir kısmının merkez sağa ikram edilmesine yaramış oldu.

Eski kadroların gücü küçümsendi

CHP’nin yaptığı üçüncü stratejik hata, partinin eski kadrolarının ve cari teşkilatlarının gücünün küçümsenmesiydi. Deniz Baykal dışında son 15-20 yıldır parti yönetiminde kilit pozisyonlarda bulunmuş olan hiçbir isim milletvekili adayı gösterilmedi. Daha da beteri, adaylık için istifa etmeye cesaretlendirilen il ve ilçe başkanlarından da neredeyse kimse listelerde kendini bulamadı. İlave olarak seçime bir kaç ay kala üç büyük ilin yönetimleri toptan değiştirildi. İstanbul il yönetimi, seçim arifesinde bir kez daha yenilendi.

Doğal olarak partinin cari örgütüne hakim olan eski yapı, top yekün bir tasfiye harekatıyla karşı karşıya olduğunu algıladı. Ve sonuçta parti teşkilatları, seçim için çalışacak motivasyondan uzaklaşmış oldu. Ortaya çıkan iklim yüzünden, kendi bölgelerinde seçmenlerle güçlü bağlara sahip olan eski yöneticiler ve eski milletvekilleri kampanyaya destek olmak yerine köstek olmayı tercih ettiler.

Bas bas paraları Leyla’ya!

Dördüncü hata; seçim kampanyası sürecinde CHP parti teşkilatlarının ihtiyaç duyduğu finansman desteğinin verilmemesiydi. Hazine yardımı ve aday adaylıkları dolayısıyla partinin kasasında bulunduğu bilinen yaklaşık 100 milyon TL’lik bütçenin neredeyse tamamı genel merkez tarafından kullanıldı. İl örgütlerine ya hiç para gönderilmedi, ya da sembolik rakamlar gönderildi. Örgütler finansman olmadan yapılamayacak pek çok kampanya görevini bu nedenle yerine getiremedi.

Çünkü parti yönetimi televizyon reklamlarıyla seçimlerin kazanılabileceğine inanmıştı. Parti yönetimi “Örgüt seçim kazandırmaz, seçim kaybettirir”e inandırılmıştı. Kampanyada “Mümkünse örgüt karışmasın“ anlayışı hakimdi. TV reklamlarıyla seçimin kazanılabileceğine o kadar inanılmıştı ki, kampanya sürecinde yapılanların seçmeni ikna edip etmediğini araştırmaya dahi bütçe ayrılmadı.

Oysa ki demokrasilerde seçim kazanmak bu kadar basit bir iş olsaydı, medya veya sermaye sahipleri bunu kendileri yapardı. Parti teşkilatlarına da gerek kalmazdı!

‘Türkiye rahat bir nefes alacak!’

Nihai ve öldürücü hata seçim kampanyasının stratejisinin kökten yanlışlığıydı. “Türkiye rahat bir nefes alacak”sloganıyla yapılan kampanya biz seçmenlere şunu söylüyordu:

“Türkiye, AKP iktidarları döneminde ekonomik olarak kaybetmiştir. Halk mağdur edilmiştir, fakirleştirilmiştir. Demokrasi yozlaşmıştır. Biz iktidara gelince bunları düzelteceğiz; herkese rahat nefes aldıracağız.”

Seçim kampanyaları toplumsal algılarla ilgili bir profesyonel alandır: Algıları esas alır ve işini algıların üstüne bina eder. Kısa sürelerde onu değiştirmekle uğraşmaz. Uğraşsa bile başaramayacağını bilir.

Gerçek ya da değil; Türkiye ekonomisi ile ilgili net olan toplumsal algı şudur: 2002 - 2011 yıllarında Türkiye ekonomisi iyileşmiştir. Açık kaynaklarda pekala bulunabilecek onlarca bağımsız araştırma gösteriyor ki, Türkiye’deki çoğunluk, geçmişle kıyasladığında, AKP iktidarları dönemindeki ekonomik gelişmelerden ve kendi durumundan memnun. Bazı seçmen kesimleri AKP’nin demokrasi ve devlet yapılanması konusunda attığı kimi adımlardan ürkse de çoğunluk memnun olduğunu ifade ediyor. 12 Eylül referandumunun sonucunda seçmenin yüzde 58 oranıyla AKP’yi ödüllendirmiş olmasının nedeni de buydu zaten.

İşte bu yüzden CHP’nin “nefes aldırma vaatli” kampanyası seçmeni harekete geçirmedi. Çünkü, AKP iktidarları döneminde kaybeden kesimler zaten CHP’nin seçmeniydi. CHP’nin ulaşmak ve ikna etmek zorunda olduğu seçmen çoğunluğu ise “nefes alamama” gibi bir durum hissetmiyordu.

TV reklamlarının dili karamsar ve negatifti

Şubat sonundan itibaren CHP’nin profesyonel reklam filmleri birbiri peşi sıra TV kanallarında yayınlamaya başladı. Aile Sigortası, CHP Manifestosu, Çocuk Bütçesi, Söz Veriyoruz, İşçi Bayramı, Çiftçi Filmi gibi hedef kitlesi farklı olan filmler beş ay boyunca onlarca kanaldan, yüksek bir toplam izlenme oranı (GRP) elde edecek şekilde yayınlandı. CHP’nin TV reklam filmlerinde duygusal tonu yüksek bir dil kullanıldı. Filmlerin seslendirmesi parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapıldı. Ama CHP kampanyasının tonu karamsar ve dili negatifti. Reklam filmlerinin kareleri karanlık görüntüler, fakirlik, umutsuzluk ve endişe içeriyordu. Kampanya özetle bir sosyal adalet kampanyasıydı: Aileler sigortalanacak, sosyal yardım alanlar utandırılmayacak, emeklilerin maaşı ayarlanacak, çocuklar süt içebilecek, vs...
En önemli şey unutulmuştu: CHP kampanyasında ülkenin topyekün geleceğine ilişkin bir toplam vizyon yoktu. Ne bir Türkiye hayali, ne de bir büyük umut! Varsa bile bunu seçmen anlayamamıştı.

ÇALIŞMA İNTERNETTE İYİ SAHADA İSE SIKINTILIYDI

CHP ilk kez bu seçimde internette varlık gösterdi. Sosyal medyada çeşitli denemeler yaptı. Her ne kadar AKP ile kıyaslanacak oranda olmasa da www.chp.org.tr , www.herkesicinchp.com, www.seffafsayfa.com gibi resmi CHP sitelerinin yanısıra il başkanlıkları ve bazı adaylar için web siteleri açıldı. “CHP Sosyal Medya” adıyla oluşturulan parti içi birimi, bir taraftan sosyal medyada tohumlama yapmaya uğraşırken, diğer taraftan AKP’nin reklam filmlere internetten viral videolarla cevap veriyordu.

Saha işleri ise sıkıntılıydı. İl yöneticilerinin bir kısmına göre örgütlere propaganda malzemesi dağıtımı yönetilemiyordu. “Yıllarca bu konuda deneyimi olan parti çalışanları bir tarafa bırakıldı. İşe yeni alınan tecrübesiz görevliler propaganda malzemelerinin dağıtımını organize edemedi. Tonlarca afiş, broşür depolarda kaldı.”

Mitinglerde yaşananlar bundan farklı değildi. Kemal Kılıçdaroğlu planlama hataları yüzünden her gün ülkenin bir ucundan bir başka ucuna sürüklendi. Siyasi iletişim tecrübesi olmadığı anlaşılan kişilerce hazırlanan içeriksiz ve AKP’nin belirlediği gündeme cevap yetiştirme gayretindeki metinlerle, Kemal Kılıçdaroğlu’nun verimi ve ikna gücü zayıflatıldı.

SONUÇ:

Stratejide yapılan hata, taktik çabalarla bertaraf edilemez!

12 Haziran akşamı alınan sonuç CHP yönetimi için bir felaketti. Yüzde yüzde 30’un üzerine ulaşacağına kesinlikle inanmış olan yönetim hüsrana uğradı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gecesi yaptığı konuşma bu şaşkınlığın tüm izlerini taşıyordu. Seçim gecesi için Genel Merkez önünde hazırlanmış olan konuşma kürsüsü ve Kılıçdaroğlu’nun açıklaması sırasında yaşananlar, kampanyanın yönetiminden sorumlu olanların ne kadar hazırlıksız ve amatör olduklarının açık özetiydi.

Özetle CHP tarihinin en yüksek bütçeli kampanyası, seçmeni ikna etme ve CHP’nin oylarını artırma konusunda sınıfta kaldı. CHP’nin yüzde 25- 27 bandındaki durumunu değiştiremediği gibi, MHP lehine gelişen seçmen kaybını dahi önleyemedi. Siyasi iletişim tarihine geçecek kadar önemli hezimetlerden biri yaşandı. Bir kez daha ortaya çıktı ki, stratejide yapılan hata, taktik çabalarla düzeltilemiyor! Bir kez daha ortaya çıktı ki, doğru strateji olmadan yaratıcılığın hiç bir anlamı olmuyor.

CHP ve CHP’nin lider kadrosu, ülkeyi rakibinden daha iyi yönetebileceğine seçmeni ikna edemediği için kaybetti. Kılıçdaroğlu’nun kişisel heyecanı ve olağanüstü bireysel eforu bu bağlamda sonuçsuz kaldı. Zaten 13 Haziran hesapları yapmakta olan parti içi muhalefet, seçimden sonra derhal harekete geçti. Ama bu kişiler kısa sürede eski çamların bardak olduğunu anladı. İşler artık eskisi gibi değildi. “Yeni CHP” yerine, “Yeniden CHP” şeklinde formülize etmeye çalıştıkları eskiye dönüş çabaları sonuçsuz kaldı. Kurultay toplamak için aradıkları imzaların sayısı 250’yi bile bulamayınca strateji değiştirdiler. Taleplerini “Yeni CHP”yi temsil ettiğine inandıkları isimlerin yönetimden uzaklaştırılmasına indirgediler. Parti içi muhalefet başaramadı ama Kılıçdaroğlu seçimin faturası birilerine kesti.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir yılda MYK’da yapmış olduğu dördüncü değişikliğin detayları bu nedenle önemlidir. Görünen o ki, CHP liderliği seçim yenilgisinin faturasını, seçim kampanyasının yönetiminden sorumlu olanlara değil, “Yeni CHP”ye kesiyor. Ve “Eski CHP”ye dönüş sinyalleri veriyor. Eğer durum gerçekten buysa, CHP’yi ve Türkiye’yi daha sıkıntılı günler bekliyor demektir. (Milliyet)

 
Abitoğlu'ndan açıklama
 
Öyle dövdü ki sanki imzasını attı
YORUMLAR
Toplam 10 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Geldiğiniz Gibi Gideceksiniz! 30 Eylül 2011 Cuma 14:07

Kılıçdaroğlu,Tekin,Tanrıkulu İstifa Etmelidir! Gürsel Tekin, "madem MİT Başkanı Oslodaki buluşmada "Sayın Öcalan "dedi o nedenle hapiste ve halen yargılanan "Sayın Öcalan diyenlere de af çıksın" diye öneri getirdiğini duymuşsunuzdur herhalde.Bir yanlıştan başka bir yanlış hakkını kendine gören düşüncesiz zihniyet!YCHP nin yeni politikası.O Göreve boşa mı getirildiler sanıyorsunuz!Gürsel Tekini bu açıklamasından dolayı kınıyorum ve istifaya davet ediyorum. Partimizin Genel Merkezini istila eden üst düzey bazı yöneticiler Kürtçülük yapıyor.Sezgin Tanrıkuluna da bakıyorsun Vanda, PKK lı evine taziye ziyareti yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu " PKK ile görüştükleri için değil, görüşmeyi halktan niye gizlediniz, ve Ankarada niçin görüşmüyorsunuz da Oslo da görüşüyorsunuz " ŞEKLİNDE BİR AÇIKLAMA İLE kim şerefsizmiş sorusuna açıklama getiriyor aklı sıra!Bunlar CHP nin 6 ok felsefesine bilerek ihanet ediyorlar ve derhal partiden gönderilmelidirler. Bu açıklamaları masume yaptıkları süsü vererek,verdikleri gerekçeleri yutturacaklarını,yedireceklerini zannediyorlar!Türk Halkını-Partilileri aptal zannediyorlar. Bunların hesabını Kongrede vereceksiniz! Geldiğiniz Gibi Gideceksiniz! Kemalist Solcu-Gazipaşa Not:Sayın Kamer Genci de kutluyorum.Adam gibi adam.

Yorumu oyla      15      3  
KURTUL ALTUĞUN FACEBOOKTAN MESAJI 29 Eylül 2011 Perşembe 10:14

KÖŞE YAZARI KURTUL ALTUĞ UN YAZIM HAKKINDAKİ MESAJI:"BÜLENT KOCABAŞ,ÇOK DO0ĞRU YAZMIŞSINIZ PERÇEM DÜŞTÜ ASIL AMAÇ ORTAYA ÇIKTI. BAKALIM CHP LİLER NE ZAMAN AYAĞA KALKACAK. SEVGİLER" KURTUL ALTUG-AYDINLIK GAZETESİ YAZARI

Yorumu oyla      18      3  
Şeref Aldeniz-Selanik 29 Eylül 2011 Perşembe 09:58

Bülent Kocabaşı bu cesur çağrısı için kutluyorum..

Yorumu oyla      18      3  
YENİDEN CHP İÇİN DENİZ BAYKAL DEMELİYİZ! 27 Eylül 2011 Salı 13:43

YENİDEN CHP VE DENİZ BAYKAL: Sayın Deniz Baykala yapılan komployu, Deniz Baykal sonrası genel merkezdeki yeni yapılanmayı; Sayın Kılıçdaroğlunun "CHP de İdeo loji Yoktur "sözünü,Partimizdeki ayrışmayı,görevden almaları,Referandumda "Yetmez ama Evet" diyenlerin milletvekili seçtirilmesini,Sarıgüle yapılan çağrıyı akılcı ve pratik düşünceyle değerlendirmek gerekiyor...Bazı Yeni CHP diyenler bilinçli,bazıları da bilinçsiz olarak hem partimize hem de ülkemize zarar veriyorlar,neyi savunduklarını ve 6 okun hangi ilkelerinden vazgeçtiklerinin farkında değiller.Partimizdeki görevli yönetici düzeyindeki YENİ CHP LİLER vasıtasıyla dış emperyal güçler partimizi karıştırıyor.Bu nedenle sanırım Yeni CHP liler eğer bu gerçeği görmez ise, CHP tabanının bu kimseleri iyi etüt edip, bu görevlerinden almak için önümüzdeki kurultay sürecinin iyi değerlendirilmesi gerekiyor.Kemalistlerin delege olması önem kazanıyor...Ümit ederim ki İLK SEÇİMLİ KURULTAY da da bu gerçekleşecektir!Bursada olduğu gibi! İstanbul ve Ankarada da Bursa örneği gerçekleştirilmelidir,il kongreleri yeter imza ile bir an önce toplanmalıdır. Biz Atatürkün ,İnönünün ,Bülent Ecevitin ve Deniz Baykalın CHP sini özlüyoruz ve esas bu CHP memlekete faydalı olur!Kurucuların Partisine girenler bu partiyi beğenmiyorsa gitsinler DIŞ GÜDÜMLÜ yeni bir parti kursunlar.Biz gerçek CHP liler DIŞ GÜDÜMÜ MANDAYI KABUL EDEMEYİZ!Atamız gibi!Bunu herkes çok iyi anlasın..! Sayın Deniz Baykala son 1 yıldır yapılan iç ve dış saldırıların bulunduğunu gözlüyoruz.Bu saldırıların bir kısmının da YENİ CHP diyen bazı kesimlerden geldiğini de belirtmek istiyorum.Bu yanlıştır ,kutuplaşma getirir. Sayın Deniz Baykal, Atatürkten sonra Cumhuriyet Halk Partisinin 2 .nci Kurucu Genel Başkanıdır,12 Eylülden sonra siyasi tarihimize CHP yi yeniden kazandıran liderdir,görkemli bir CHP Binası ile partiyi gelecek kuşaklara da hizmet edecek şekilde taşımıştır.Sayın Deniz Baykal partimizde en onurlu görevlerde bulunmuşlardır ve saygı duyulması gereken,taktirle anılması gereken bir liderdir..Genel Başkan değişikliği oldu diye,Sayın Deniz Baykala yapılan haksız saldırı ve şımarıklık yapanların,artık kendine gelmelerini tavsiye ederim,bir gün yüzleri yere eğilmek zorunda kalacaklarını unutmasınlar.Küçük kısır döngüleri kendi iç ailemizde kırıcı olarak birbirimize yaşatacağımıza dışarıya karşı birlik beraberlik mesajı ile DIŞ güçlere karşı omuz omuza mücadele vermenin en doğru davranış olduğuna ve her demokratik düşüncenin partimizde uygarca tartışılması gerektiğine inanıyorum.. Ayrıca CHP de çıkar siyasetçilerinin de yeri olmamalıdır. CHP ideoloji partisidir. Son 1 yıldırki gelişmelere ulusalcı bakış açısından,Yeni CHP ile Önceki CHP arasındaki ciddi politik çizgi değişikliği farklılıklarından ve Sayın Deniz Baykalın ULUSALCI-MİLLİ EGEMENLİKÇİ KİŞİLİĞİNİN parti politikalarına yansımasından, ÖNCEKİ CHP yi arayan partililerimizin ,dalga dalga yayılan ülke çapındaki feryatlarını da Sayın Kemal Kılıçdaoğlunun ve şimdiki CHP üst yönetimin görmesi ve buna göre parti politikalarını şekillendirmeleri ve Sayın Deniz Baykalın YENİ CHP SÖYLEMİ İLE İLGİLİ RAHATSIZLIKLARINA -UYARILARINA kulak vermeleri gerekmektedir .Buna hem partimizin hem ülkemizin ihtiyacı vardır. Ancak buna dikkat edeceklerine pek ihtimal vermiyorum.Bu kapsamda Sayın Deniz Baykalın,Onur Öymenle görüşmesini bir müjde kabul ediyorum,yararlı buluyorum .Deniz Beyin artık kolları sıvaması gerektiğini düşünüyorum.Ve Emine Ülker Tarhanın "CHP ,Anayasa Görüşmelerinde Payanda Olamaz" sözüne destek verecek CHP Milletvekillerinin,Deniz Baykal ile birlikte mecliste ciddi bir muhalefet yapacaklarına inanıyorum.27.9.2011 Saygılarımla. Bülent Kocabaş, Gazipaşa/Antalya

Yorumu oyla      25      3  
CHP PAYANDA OLAMAZ! 27 Eylül 2011 Salı 12:07

ŞEHİTİMİZE ALLAH RAHMET EYLESİN..BU ŞEHİTLER HATIRINA,AKAN KANLARIMIZIN DEĞERİ OLMASI İÇİN,ANAYASA ÇALIŞMALARINDAKİ KİRLİ OYUNU BOZALIM! "CHP PAYANDA OLAMAZ KAMPANYASI "İÇİN HAYDİ TÜRKİYE!HAYDİ ANTALYA! YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ:ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ İŞBİRLİĞİNİ İYİ GÖZLEMLEYİN EY YENİ CHP LİLER!VE UYANIN ARTIK LÜTFEN! Emine Ülker Tarhan, "CHP Anayasa çalışmalarında AKP nin payandası olmayacak "dedi..Bravo ama Emine ÜLKER TARHAN yalnız kalmamalı.Tüm Antalya Milletvekilleri dahil Hepimiz destek mesajı verelim.Kampanya başlatalım..Haydi CHP liler oyunu bozalım.Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlunu da fax,mail,mektup mesaj yağmuruna tutalım.. Bu sahne Karşılıklı danışıklı döğüş sahnesi..Kemal Kılıçdaroğlu görevini yerine getiriyor.Deniz Baykalın düşürülmesinden sonra ona verilen görev bu zaten..Türkiyenin Anayasa sorunu yok.Burada amaç sadece Kürtlere özerklik verecek bir anayasal düzenlemenin yolunu açmak,değiştirilemez denilen ilk 3 ana maddeleri değiştirmek..YCHP nin görevi de AKP nin bu Anayasa politikalarına destek vermek..Kemal Kılıçdaroğlunun bazen hırgür çıkarır gibi gözükmesi de işin gerçek gözükmesi için yapılan bir durum.Ama CHP tabanı,İl /İlçe Örgütleri ve Halk bunu yemez,yemeyecektir,yememelidir; susmamalıdır!Gerçek CHP liler Oyunu bozacaktır;bozmalıdır!Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      21      3  
Bülent Kocabaş 26 Eylül 2011 Pazartesi 20:01

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bugün gelinen noktada;Türk ve Kürtün bu gerginliğe gelmesinde ve bu gerginliğe çözüm bulunamamada,bir nebze de Sizin yönetiminizdeki CHP nin izlediği politikaların ve Genel Merkezde ilk 3 üst düzey yöneticinin Kürt kökenli olmasının da payı olduğunu belirtmeyi bir görev addediyorum..Zira, kutuplaşma ve gerginliğin tırmandığı bu ortamda,geçmişten bugüne kadar yapmış olduğunuz açıklamalar da göz önüne alındığı zaman artık sizin Türkiyeyi sakinleştirici,uzlaştırıcı ,çözüm bulucu misyonunuzun da zayıfladığı anlaşılacaktır. Bu kapsamda,ayrıca parti açısından da Sizin artık partimizi daha yükseğe taşımanız zor gözükmektedir. İnanız, bazı çevreler örneğin milliyetçi-merkez çevrelerden "Deniz Baykala oy verecektim ancak Kılıçdaroğlunun da Kürt açılımları(Dersim konuşmanız,Tunceli konuşmanız) bizi rahatsız etti ve ona da oy vermemiz mümkün değil" demektedirler.Bu kapsamda artık sizin de bu sosyal statüdeki çevrelerden olduğu gibi Kemalist çevrelerden de yeterli destek almanız artık zor hatta mümkün değil gibi gözükmektedir.. Hem parti tabanında hem toplumda PARTİ, doğulu Kürt Alevilerin kontrolunda gibi bir algı oluşturacak şekilde bir Genel Merkez yapılanması gerçekleştirdiniz..Ve ne hazindir ki Doğu ve Güneydoğudan da,Kürtlerden de oy toplayamadınız.Orta Anadoluda,Karadenizde toplayamadığınız gibi. Ayrıca ,nasıl Irakın,Arapların başına Cumhurbaşkanı olarak bir Kürdü ;Talabaniyi getirdikleri gibi,Sayın Deniz Baykal sonrası CHP Genel Merkez yapılanmasında da bu tip bir yapılanma oluşturulması ve algılanması gerçeği söz konusudur.!Bu da toplumu ve CHP tabanını rahatsız etmektedir....Örneğin siz Kürt Alevisiniz(saygı duyarım,olabilir,ben de bir Yörük Genci), Gürsel Tekin Kürt doğulu,Karslı..Şimdi getirdiğiniz Nihat Matkap..Sanırım o da doğulu ve Kürt..Çok örnek saymamayım.İşte böyle özellikle 2.nci ,3.ncü adamı özellikle Kürt/Alevi seçtiniz mi buna saygı duymam Sayın Kılıçdaroğlu.Bu kapsamda sizin de yanlışlarınız olduğunu ve size karşı da bir kutup oluştuğunu görüp,partiyi daha yükseğe taşımanızın artık mümkün olmadığını anlamanızın doğru olacağını düşünüyorum.Bu nedenle biran önce partiyi Seçimli Kurultaya taşımanızın doğru olacağını ve bu şekilde büyük saygı kazanacağınızı düşünüyorum.Bırakınız Parti Tabanı,doğal olarak,demokratik süreç içinde kendi mecrasında CHP yi rayına oturtsun.CHP tabanı, Türkü de Kürdü de,Lazı da,Çerkezi de,Arabı da;Romanı da,Aleviyi de Sünniyi de,diğer mezhepleri ve insanlarımızı da CHP ÇATISI ALTINDA sosyal demokrasinin gereği kucaklayacak ve adil görevlendirecektir..Kürt yada Türk,alevi yada sunni olduğu için değil.Örgütteki emeği,kişisel nitelikleri ve ideolojisi gereği CHP tabanı en doğru kararları verecektir.Mustafa Kemalin,Sayın Erdal İnönün,Sayın Bülent Ecevitin, Sayın Deniz Baykalın yaptığı gibi.Malesef siz bunu başaramadınız.Belki bu hataları istemeyerek yaptınız ama üzgünüm maalesef yaptınız.Gerçek bu.O nedenle artık BİRLEŞTİRİCİ olmanız ve Partiyi Daha Yükseğe taşımanız sanırım mümkün değil.Partinin önünü açmak için çare Seçimli Kurultay ve istifadır.Bu gerçeği geç algılamanız hem sizin saygın kişiliğinize hem de partimize zarar verecektir. Ayrıca zaten seçimlerden önce başarılı olamazsak gideriz diye zaten söz vermiştiniz.Bu sözünüzü gerçekleştirmezseniz ne sizin , ne Sayın Gürsel Tekinin bundan sonra söyleyeceklerinin bir inandırıcılığı olmaz.Kişisel olarak ta inanınız sadeliğinize ve dürüstlüğünüze sempati besleyen bir üyeyim.Ama hem seçim öncesi süreçte hem de sonrası çok ciddi yanlışlarınız olduğunu da ifade etmek zorundayım.YENİ CHP diye zorlama bir kavramı Türk Siyasetine kazandırmaya çalışmanız da ayrı bir yanlış ve CHP nin kuruluş felsefesine aykırıdır. Saygılarımla.22.09.2011 Bülent Kocabaş, 2011 Seçimleri Antalya CHP Milletvekili Aday Adayı-Gazipaşa/Antalya 05323323379

Yorumu oyla      22      3  
DENİZ BEYİN AYRILIŞI DOĞAL YOLLA OLMADI..O NEDENLE.. 26 Eylül 2011 Pazartesi 17:54

DENİZ BEYİN AYRILIŞI DOĞAL YOLLA OLMADI..O NEDENLE.. Sayın Deniz Baykal, doğal demokrasi yollarıyla ,taban hareketi ile ya da kongre ile CHP Genel Başkanlığından ayrılmadı,dış güçlerin,tepe odak noktaların bayağı ,basit ayak oyunları sonrası Sayın Deniz Baykal onuru ile istifa etti,aklı sıra o oyunu tezgahlayanlar Deniz Baykalı gönderdiklerini zannediyorlar. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da o oyunların uzantısı sonrası o sürecin sonunda o koltuğa geldi*.(*Kemal bey o oyunun içindedir demiyorum, o kadarını bilmiyorum).Kemal Bey düzgün ,dürüst çalışkan biri olabilir ancak KEMAL BEY,o kutsal,halka dayalı,örgüte dayalı CHP koltuğuna ;ATATÜRK ün koltuğuna bileğinin hakkıyla,doğal bir süreçle oturmadı.Deniz Bey le ilgili kaset, Olağan Kongrenin çok kısa bir süre öncesi servis edilmesi de bir tesadüf değildir.O şok dalgasının içerisinde,o tehdit dalgasının içerisinde aniden bir Genel başkanlık krizi sonrası,belliki iyi planlanan bir psikolojik siyasi mühendislik operasyonu sonrasında Sayın Kemal Bey ,Genel Başkanlığa geldi/getirildi?!. Parti olağanüstü süreci artık geçirdiği için; Kemal Beyin dürüstlüğüne yakışan " o anormal olağanüstü dönemde kendisi CHP yi genel seçimlere taşımıştır,görevini en güzel şekilde yerine getirmiştir,ancak ,Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa doğal yollarla gelmediği için,dürüstlüğüne yakışır bir onurla ve görevini elinden geldiğinin en iyisini yapmaya çalışmış bir vakurlu duruşla,sıkıntılı dönemde bayrağı taşımış olmanın gururuyla, CHP Genel Başkanlığı Emanetini tekrar sahibine yani örgüte teslim etmelidir.Kemal Bey Olağanüstü Kurultayı bu bakış açısı ile topladığı zaman,büyük onur kazanır.Arzu ederse kendisi tekrar Genel Başkan adayı olabilir.Eğer işte o zaman Genel Başkanlığa tekrar seçilirse Kemal Bey, bileğinin hakkıyla Genel Başkanlık onurunu gururla hak eder;seçilmez de bir başka kişi Genel Başkan olursa, Kemal Bey zaten onurlu bir davranışı yaptığı için her zaman gönüllerde Genel Başkan olarak yer alacaktır.. Yaşanan bu süreçlerin sonrası yapmış olduğum değerlendirmelerim neticesi; şahsi kanatim Sayın Deniz Baykal tekrar CHP Genel Başkanlığına da aday olmalıdır.Çünkü; Sayın Deniz Baykal dış güçlere eğilmedi,boyun eğmedi,1 Mart Tezkeresinin ,ulusalcı dik duruşunun bedelini ödettirmeye çalıştılar..Ama göreceksiniz Türk Halkı ve CHP tabanı buna müsaade etmeyecektir:Türk Halkı yiğitlerini korur,bilir.Kim Yiğit, kim Mert,kim gerçek mağdur ,ayırt eder..Deniz Baykal eğer ulusalcı Kemalist duruşlu ,milli egemenlikçi yani ATATÜRKÇÜ bir lider olmasaydı bu ülkede çoktan Başbakan olurdu ve Sayın Deniz Baykala da basit bayağı bir yöntemle,böyle adi bir kasetle diyet ödettirilmeye çalışılmazdı..Tüm yaşananları da bir de bu bakış açısıyla değerlendirmenizi önemle rica ederim. Ayrıca Kemal Bey ve Gürsel Tekin seçimden önce verdikleri " koydukları kıstasın, ve başarısız olmaları halinde istifa edecekleri " sözünün gereğini derhal yapmalılar.Ya o sözü vermeyeceksin ya da o sözü verdiysen gereğini yapacaksın.İnsanlarımız balık hafızalı değildir.Liderlik de verilen sözlerden kolayca geri adım atmak değildir.Saygılarımla.09.07.2011 Bülent Kocabaş, Gazipaşa/Antalya, Tel:05323323379

Yorumu oyla      20      3  
YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ 26 Eylül 2011 Pazartesi 17:05

YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ:ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ İŞBİRLİĞİNİ İYİ GÖZLEMLEYİN EY YENİ CHP LİLER!VE UYANIN ARTIK LÜTFEN! Karşılıklı danışıklı döğüş..Kılıçdaroğlu görevini yerine getiriyor.Deniz Baykalın düşürülmesinden sonra verilen görev bu zaten..YCHP nin görevi AKP nin politikalarına destek vermek..Bazen hırgür çıkarır gibi gözükmesi de işin gerçek gözükmesi için yapılan bir durum.ama CHP tabanı ve Halk bunu yemez,yemeyecektir.Gerçek CHP liler Oyunu bozacaktır.Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      12      3  
SEÇİMLİ KURULTAYA DAVET 25 Eylül 2011 Pazar 13:41

SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLUNA AÇIK MEKTUP.. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bugün gelinen noktada;Türk ve Kürtün bu gerginliğe gelmesinde ve bu gerginliğe çözüm bulunamamada,bir nebze de Sizin yönetiminizdeki CHP nin izlediği politikaların ve Genel Merkezde ilk 3 üst düzey yöneticinin Kürt kökenli olmasının da payı olduğunu belirtmeyi bir görev addediyorum..Zira, kutuplaşma ve gerginliğin tırmandığı bu ortamda,geçmişten bugüne kadar yapmış olduğunuz açıklamalar da göz önüne alındığı zaman artık sizin Türkiyeyi sakinleştirici,uzlaştırıcı ,çözüm bulucu misyonunuzun da zayıfladığı anlaşılacaktır. Bu kapsamda,ayrıca parti açısından da Sizin artık partimizi daha yükseğe taşımanız zor gözükmektedir. İnanız, bazı çevreler örneğin milliyetçi-merkez çevrelerden "Deniz Baykala oy verecektim ancak Kılıçdaroğlunun da Kürt açılımları(Dersim konuşmanız,Tunceli konuşmanız) bizi rahatsız etti ve ona da oy vermemiz mümkün değil" demektedirler.Bu kapsamda artık sizin de bu sosyal statüdeki çevrelerden olduğu gibi Kemalist çevrelerden de yeterli destek almanız artık zor hatta mümkün değil gibi gözükmektedir.. Hem parti tabanında hem toplumda PARTİ, doğulu Kürt Alevilerin kontrolunda gibi bir algı oluşturacak şekilde bir Genel Merkez yapılanması gerçekleştirdiniz..Ve ne hazindir ki Doğu ve Güneydoğudan da,Kürtlerden de oy toplayamadınız.Orta Anadoluda,Karadenizde toplayamadığınız gibi. Ayrıca ,nasıl Irakın,Arapların başına Cumhurbaşkanı olarak bir Kürdü ;Talabaniyi getirdikleri gibi, Deniz Baykal sonrası CHP Genel Merkez yapılanmasında da bu tip bir yapılanma oluşturulması ve algılanması gerçeği söz konusudur.!Bu da toplumu ve CHP tabanını rahatsız etmektedir....Örneğin siz Kürt Alevisiniz(saygı duyarım,olabilir,ben de bir Yörük Genci), Gürsel Tekin Kürt doğulu,Karslı..Şimdi getirdiğiniz Nihat Matkap..Sanırım o da doğulu ve Kürt..Çok örnek saymamayım.İşte böyle özellikle 2.nci ,3.ncü adamı özellikle Kürt/Alevi seçtiniz mi buna saygı duymam Sayın Kılıçdaroğlu.Bu kapsamda sizin de yanlışlarınız olduğunu ve size karşı da bir kutup oluştuğunu görüp,partiyi daha yükseğe taşımanızın artık mümkün olmadığını anlamanızın doğru olacağını düşünüyorum.Bu nedenle biran önce partiyi Seçimli Kurultaya taşımanızın doğru olacağını ve bu şekilde büyük saygı kazanacağınızı düşünüyorum.Bırakınız Parti Tabanı,doğal olarak,demokratik süreç içinde kendi mecrasında CHP yi rayına oturtsun.CHP tabanı, Türkü de Kürdü de,Lazı da,Çerkezi de,Arabı da;Romanı da,Aleviyi de Sünniyi de,diğer mezhepleri ve insanlarımızı da CHP ÇATISI ALTINDA sosyal demokrasinin gereği kucaklayacak ve adil görevlendirecektir..Kürt yada Türk,alevi yada sunni olduğu için değil.Örgütteki emeği,kişisel nitelikleri ve ideolojisi gereği CHP tabanı en doğru kararları verecektir.Mustafa Kemalin,Sayın Erdal İnönün,Sayın Deniz Baykalın,Sayın Bülent Ecevitin yaptığı gibi.Malesef siz bunu başaramadınız.Belki bu hataları istemeyerek yaptınız ama üzgünüm maalesef yaptınız.Gerçek bu.O nedenle artık BİRLEŞTİRİCİ olmanız ve Partiyi Daha Yükseğe taşımanız sanırım mümkün değil.Partinin önünü açmak için çare Seçimli Kurultay ve istifadır.Bu gerçeği geç algılamanız hem sizin saygın kişiliğinize hem de partimize zarar verecektir. Ayrıca zaten seçimlerden önce başarılı olamazsak gideriz diye zaten söz vermiştiniz.Bu sözünüzü gerçekleştirmezseniz ne sizin , ne Sayın Gürsel Tekinin bundan sonra söyleyeceklerinin bir inandırıcılığı olmaz.Kişisel olarak ta inanınız sadeliğinize ve dürüstlüğünüze sempati besleyen bir üyeyim.Ama hem seçim öncesi süreçte hem de sonrası çok ciddi yanlışlarınız olduğunu da ifade etmek zorundayım.Saygılarımla.02.09.2011 Bülent Kocabaş, Gazipaşa/Antalya 05323323379

Yorumu oyla      15      3  
İSTİFA VE SEÇİMLİ KURULTAYA DAVET 24 Eylül 2011 Cumartesi 11:22

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bugün gelinen noktada;Türk ve Kürtün bu gerginliğe gelmesinde ve bu gerginliğe çözüm bulunamamada,bir nebze de Sizin yönetiminizdeki CHP nin izlediği politikaların ve Genel Merkezde ilk 3 üst düzey yöneticinin Kürt kökenli olmasının da payı olduğunu belirtmeyi bir görev addediyorum..Zira, kutuplaşma ve gerginliğin tırmandığı bu ortamda,geçmişten bugüne kadar yapmış olduğunuz açıklamalar da göz önüne alındığı zaman artık sizin Türkiyeyi sakinleştirici,uzlaştırıcı ,çözüm bulucu misyonunuzun da zayıfladığı anlaşılacaktır. Bu kapsamda,ayrıca parti açısından da Sizin artık partimizi daha yükseğe taşımanız zor gözükmektedir. İnanız, bazı çevreler örneğin milliyetçi-merkez çevrelerden "Deniz Baykala oy verecektim ancak Kılıçdaroğlunun da Kürt açılımları(Dersim konuşmanız,Tunceli konuşmanız) bizi rahatsız etti ve ona da oy vermemiz mümkün değil" demektedirler.Bu kapsamda artık sizin de bu sosyal statüdeki çevrelerden olduğu gibi Kemalist çevrelerden de yeterli destek almanız artık zor hatta mümkün değil gibi gözükmektedir.. Hem parti tabanında hem toplumda PARTİ, doğulu Kürt Alevilerin kontrolunda gibi bir algı oluşturacak şekilde bir Genel Merkez yapılanması gerçekleştirdiniz..Ve ne hazindir ki Doğu ve Güneydoğudan da,Kürtlerden de oy toplayamadınız.Orta Anadoluda,Karadenizde toplayamadığınız gibi. Ayrıca ,nasıl Irakın,Arapların başına Cumhurbaşkanı olarak bir Kürdü ;Talabaniyi getirdikleri gibi,Sayın Deniz Baykal sonrası CHP Genel Merkez yapılanmasında da bu tip bir yapılanma oluşturulması ve algılanması gerçeği söz konusudur.!Bu da toplumu ve CHP tabanını rahatsız etmektedir....Örneğin siz Kürt Alevisiniz(saygı duyarım,olabilir,ben de bir Yörük Genci), Gürsel Tekin Kürt doğulu,Karslı..Şimdi getirdiğiniz Nihat Matkap..Sanırım o da doğulu ve Kürt..Çok örnek saymamayım.İşte böyle özellikle 2.nci ,3.ncü adamı özellikle Kürt/Alevi seçtiniz mi buna saygı duymam Sayın Kılıçdaroğlu.Bu kapsamda sizin de yanlışlarınız olduğunu ve size karşı da bir kutup oluştuğunu görüp,partiyi daha yükseğe taşımanızın artık mümkün olmadığını anlamanızın doğru olacağını düşünüyorum.Bu nedenle biran önce partiyi Seçimli Kurultaya taşımanızın doğru olacağını ve bu şekilde büyük saygı kazanacağınızı düşünüyorum.Bırakınız Parti Tabanı,doğal olarak,demokratik süreç içinde kendi mecrasında CHP yi rayına oturtsun.CHP tabanı, Türkü de Kürdü de,Lazı da,Çerkezi de,Arabı da;Romanı da,Aleviyi de Sünniyi de,diğer mezhepleri ve insanlarımızı da CHP ÇATISI ALTINDA sosyal demokrasinin gereği kucaklayacak ve adil görevlendirecektir..Kürt yada Türk,alevi yada sunni olduğu için değil.Örgütteki emeği,kişisel nitelikleri ve ideolojisi gereği CHP tabanı en doğru kararları verecektir.Mustafa Kemalin,Sayın Erdal İnönün,Sayın Bülent Ecevitin, Sayın Deniz Baykalın yaptığı gibi.Malesef siz bunu başaramadınız.Belki bu hataları istemeyerek yaptınız ama üzgünüm maalesef yaptınız.Gerçek bu.O nedenle artık BİRLEŞTİRİCİ olmanız ve Partiyi Daha Yükseğe taşımanız sanırım mümkün değil.Partinin önünü açmak için çare Seçimli Kurultay ve istifadır.Bu gerçeği geç algılamanız hem sizin saygın kişiliğinize hem de partimize zarar verecektir. Ayrıca zaten seçimlerden önce başarılı olamazsak gideriz diye zaten söz vermiştiniz.Bu sözünüzü gerçekleştirmezseniz ne sizin , ne Sayın Gürsel Tekinin bundan sonra söyleyeceklerinin bir inandırıcılığı olmaz.Kişisel olarak ta inanınız sadeliğinize ve dürüstlüğünüze sempati besleyen bir üyeyim.Ama hem seçim öncesi süreçte hem de sonrası çok ciddi yanlışlarınız olduğunu da ifade etmek zorundayım.YENİ CHP diye zorlama bir kavramı Türk Siyasetine kazandırmaya çalışmanız da ayrı bir yanlış ve CHP nin kuruluş felsefesine aykırıdır. Saygılarımla.22.09.2011 Bülent Kocabaş, 2011 Seçimleri Antalya CHP Milletvekili Aday Adayı-Gazipaşa/Antalya 05323323379

Yorumu oyla      16      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
MİT-PKK gizli görüşmesinin kayıtları
Türkiye gündemine sallayan ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. Bu ...
CHP’ye seçim kaybettiren 5 hata
İletişim uzmanı Necati Özkan, 2011 genel seçim sonucunu değerlendirdi. Kemal ...
BDP’li vekille tatil işinden etti
BDP Milletvekili Bengi Yıldız'la Bodrum'da görüntülenen, İstanbul İl Özel ...
 
CHP’li belediyede operasyon
İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, CHP'li Avcılar Belediyesi'ne yönelik ...
Bu doğru mu sayın başkan ?
İddia inanılmaz… Duyanlara, ‘Olmaz böyle şey’ dedirten türden… Bizde duyunca, ...
Arınç: “Bedelli” şimdilik gündemde yok
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç: “Bugün ve yarın için ...
 
Mehmet Metiner Emine Erdoğan'ın karşısında iki büklüm
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Kürt sorununu çözemez diye eleştiren ses kasedi ...
Sürpriz Baykal-Gökçek buluşması
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik en sert eleştirileri yapan Ankara ...
Kılıçdaroğlu; 'Her CHP'nin görevi Baykal'a...'
CHP Parti Okulu, Çankaya Çevre Sokak’ta bulunan eski Genel Merkez Binasında ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva