Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
13 Eylül 2011 Salı - 11:50

CHP’ye seçim kaybettiren 5 hata

İletişim uzmanı Necati Özkan, 2011 genel seçim sonucunu değerlendirdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan seçilmesiyle güçlü bir çekim merkezine dönüşen CHP’ye seçmen desteği son yirmi yılda ilk kez yüzde 30’ların üstüne çıkmıştı. Ama seçime doğru 5 konuda öylesine dramatik hatalar yapıldı ki, yüzde 25.9’la yetinmek durumunda kaldılar... İşte o 5 hata…

CHP’ye seçim kaybettiren 5 hata
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

1- Medyada ve seçmenler arasında heyecan yaratan “Yeni CHP” kavramının kullanımında çekingen kalınması.

2- Ergenekon sanıklarının aday gösterilmeleri.

3- Partinin eski kadrolarının ve cari teşkilatlarının gücünün küçümsenmesi.

4- Kampanya stratejisinin kökten yanlışlığı.

5- Kampanya sürecinde parti teşkilatlarının ihtiyaç duyduğu finansman desteğinin verilmemesi.




CHP : NEREDEN NEREYE?

TBMM’ye girmeyi başaran 4 siyasi partinin kampanyalarını ve neden kazanıp, neden kaybettiklerini değerlendirirken CHP’ye biraz daha detaylı bakacağız. Çünkü siyasi atmosferdeki en dikkate değer değişiklik ve en büyük düş kırıklığı ana muhalefet partisinde yaşandı.

2010 Mayıs’ında yapılan 33. Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesiyle güçlü bir çekim merkezine dönüşen CHP’ye yönelik seçmen desteği, son yirmi yılda ilk kez yüzde 30’ların üstüne çıkmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 33. Kurultay‘la birlikte başlatmış olduğu yeni söylem iktidar partisinin oylarında ciddi bir gerilemeye de neden olmuştu. İlk defa bu dönemde CHP ile AKP’nin seçmen desteği arasındaki uçurum kapandı ve yüzde 2-3 puanlık bir seviyeye geriledi. İktidar partisi ve hükümet sözcüleri, Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasıyla çıkan yeni duruma ve Kılıçdaroğlu’nun diline uyum sağlama konusunda kısa bir bocalama dönemi geçirdiler. Ama referandum kampanyası sürecinde psikolojik üstünlüğü yeniden ele geçirdiler.

CHP içinde yaşanan değişim - dönüşüm süreci ustalıkla yönetilemediği için ana muhalefet lehine esen rüzgar kısa sürede dindi. Önder Sav ve ekibinin profesyonel bir referandum kampanyası yapılmasına izin vermeyişi bu süreçte bir başka önemli kilometre taşı oldu. CHP sert ve aktif bir tutum aldığı anayasa referandumunda, neyi neden savunduğunu hemen hemen hiç anlatamadı. Sav ve ekibi, Referandumun sonucunu, ülkenin geleceğinden çok parti içi iktidar ilişkileri açısından önemli buluyor gibiydi.



Yönetimdeki kaos ve üst üste yapılan hatalar
Referandumdan alınan sonuç ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun 12 Eylül’de oy kullanamamasıyla ana muhalefetin seçmen desteğinde gözle görülür bir düşüş başladı. Önder Sav ve ekibinin tasfiye edildiği 18 Aralık Kurultay’ıyla oluşan yönetimdeki kaotik yapı ve üst üste yapılan iletişim kazaları sonucunda ise partinin seçmen desteği Ocak 2011’de yüzde 25 - 27 bandına kadar geriledi.
30’un üstündeki araştırma şirketinin ilan ettiği bu oran seçime kadar bir daha hiç değişmedi. Örneğin hiç yüzde 28’e yükselmedi, ya da hiç yüzde 24’e inmedi. MHP’ye yönelik ikinci kaset operasyonunun etkisiyle seçime iki hafta kala küçük bir düşüş gözlendi. Ve sonuçta parti sözcüleri, yüzde 30-35 bandında bir oy alacaklarının propagandasını yaparken, yüzde 25.9’la yetinmek durumunda kaldılar.

Ocak ayından seçim gününe kadar olan 6 aylık sürede neden CHP oylarında bir artış olmadı? Parti tarihinin en yüksek bütçeli seçim kampanyası yapıldığı halde, seçmen neden ikna olmadı? Başlangıçta çok büyük bir heyecan ve umut dalgası yaratmış olan Kemal Kılıçdaroğlu, başlangıçtaki başarısını nasıl oldu da sürdüremedi? CHP’ye dönük seçmen desteği psikolojik sınır gibi algılanan yüzde 30 sınırında neden tutunamadı? Bunun birden çok nedeni var. Ama seçime doğru olan süreçte CHP, 5 konuda öylesine dramatik hatalar yaptı ki, bu sonucu kendi eliyle yaratmış oldu.

 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği Mayıs 2010 tarihinde CHP ve AKP’nin oyları ilk kez birbirine 2 puan yaklaşmıştı. Bu tarihten sonra CHP oyları Ocak 2011’de en düşük seviyeye indi. Ve orada kaldı.

SEÇİME DOĞRU ‘KAYSERİ KAZASI’

Siyasal iletişim danışmanları, seçim kampanyalarında siyasilere bilhassa kendi ayaklarına kurşun sıkmamalarını öğütler. Buna rağmen bu basit kuralın ne kadar çok ihlal edildiğini görmek şaşırtıcıdır. Siyasette bazen sizin bir şey yapmanıza gerek kalmadan, ayağınıza müthiş paslar gelir. Rakipleriniz öyle hatalar yapar ki, size düşen şey topu rakip kalesine atmaktan ibarettir. Özellikle rakibiniz kolay çürütülebilir bir suçlama yapıyorsa, karşı saldırıya geçtiğinizde rakibinizin inandırıcılığına büyük darbe indirebilirsiniz.

Aralık ayında yapılan bütçe görüşmeleri sırasında tam da böyle bir olay yaşandı. CHP Genel Başkanına iletişimle ilgili ciddi bir kaza yaptırıldı. Kılıçdaroğlu, TBMM’de bütçe hakkındaki konuşmasında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde bazı yolsuzlukların söz konusu olduğunu dile getirdi ve olaya karışan kişinin nerede olduğunu hükümete sordu.

Başbakan Erdoğan’ın arayıp ta bulamadığı bir fırsattı bu. Erdoğan jet hızıyla, ilgili kişinin evrakta sahtecilik ve dolandırıcılıktan hapiste yatmakta olduğunu, soruşturmayı başlatan tarafın ise Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bizzat kendisi olduğunu söyledi.

Günlerce toplumun tartıştığı bu ciddi olayda CHP iddialarını kanıtlayıp, Kılıçdaroğlu’nu haklı kılacak bir algı yaratılamadı. Konuyu gündeme taşıyan CHP Kayseri milletvekili hakkında ilerleyen günlerde gündeme getirilen çeşitli iddialar, CHP savlarının daha da zayıflamasına neden oldu. Gerçek her ne olursa olsun, iletişimle ilgili süreç doğru yönetilemedi. Sonuçta ana muhalefet liderinin belgeye dayalı siyasetçi algısı ve inandırıcılığı ciddi biçimde yara almış oldu.

SEÇMEN MAZİDEKİ BAŞARIYA DEĞİL GELECEKTEKİ UMUDA OY VERİR!

Başarılı bir seçim kampanyası yürütebilmek için tarih ve demokrasi bilgisine sahip olmak şarttır. Dünya seçimler tarihi, seçimlerle ilgili ipuçlarıyla doludur. İngiltere’de koalisyon iktidarının Başbakanı olarak görevlendirilmiş olan Sir Winston Churchill, 2. Dünya Savaşı’nda ülkesini yok olmaktan kurtarmakla kalmamış, Nazileri dize getiren bir performans sergileyerek, insanlık tarihindeki en büyük savaş makinesini ortadan kaldırmaya liderlik etmişti. Bu tür bir başarı elde etmiş her liderin seçimlerde rakiplerini silip süpürmesi beklenir değil mi? Tersine, Churchill savaştan sonraki ilk seçimleri kaybetmişti. Çünkü Churchill seçim kampanyasında İngiltere için yeni bir umut projesi ortaya koyamamıştı. O seçimlerde o umudu ortaya koyan İşçi Partisi seçimlerin galibi oldu ve tek başına iktidar oldu.

‘ESKİ CHP’-‘YENİ CHP’

Ana muhalefet partisinin yaptığı dramatik hatalardan ilki, bir siyasi parti olarak bizzat CHP’nin kendisiyle ve politik pozisyonuyla ilgilidir. Pazarlama iletişimi diliyle ifade edersek, bizatihi ürünle ilgili olandır.

Kemal Kılıçdaroğlu, Önder Sav’ı diskalifiye ettiği gün ilk kez “Yeni CHP” kavramını kullanmıştı. O andan itibaren de bu kavram, entelektüel kesimlerde, medyada ve seçmenlerin arasında heyecan yarattı, geniş yankı buldu. Başta Önder Sav olmak üzere partinin eski ve cari kadrosunun bir bölümü bu diskura aynı günden başlamak üzere derhal refleks gösterdi. Eskilerin söz konusu refleksi CHP liderliğinde çekingenlik yarattı. Ve CHP yönetimi ertesi sabahtan itibaren “Yeni CHP” kavramını ya hiç kullanmama veya çok çekingen bir şekilde kullanma yolunu tercih etti.

Bu utangaç tavrın sonucu “Yeni CHP”nin ne olduğunu kimse tam olarak anlayamadı. Yapılmaya çalışılan her ne idiyse ortaya konulamaması, kavramın içinin doldurulamaması; doldurulduysa dahi anlatılamaması seçime giden süreçte yapılan en önemli stratejik hataydı.
Oysa “Yeni CHP”, CHP için başarıya ulaşması yolunda gerçek bir madendi. Neden?

DÜNYA DEMOKRASİ TARİHİNDEKİ TEK ÖRNEK

CHP, İstiklal Savaşı’nı örgütleyen kadro tarafından fakat, istiklal kazanıldıktan sonra kurulmuş bir parti. Buna rağmen CHP, seçmenin özgürce oy kullandığı 1950’den sonra hiç bir seçimde tek başına iktidar yüzü göremedi. Partinin eski efsane lideri,“Kıbrıs Fatihi” ve”Karaoğlan”lakaplı Bülent Ecevit dahi CHP’yi tek başına iktidar yapmayı başaramadı. CHP’nin bu durumunun dünya demokrasilerinde bir başka örneği yoktur!

CHP’nin bu başarısızlığının nedeni CHP liderlerinin yetersizlikleri veya parti örgütlerinin zayıflığı değildir; CHP’nin kendini konumlama biçimidir. Özetlersek; son yarım asırdır, CHP’nin bütün liderleri, üyeleri söze, “Cumhuriyeti biz kurduk”ve “Cumhuriyeti biz koruyacağız”diye başlıyorlar. Farkında değiller ama, bu söylem bir ötekileştirme söylemi. “Cumhuriyeti biz kurduk, biz koruyacağız”derken, aynı zamanda seçmenin bir bölümüne “siz de karşıydınız”ve”yıkmak istiyorsunuz”demiş oluyorsunuz. Bu söylem ve bu söylemin sebep olduğu politikalar yüzünden CHP, tek parti tekelinin ortadan kalktığı günden sonra muhafazakâr seçmen kesimlerinin ne oyunu kazanabildi, ne de sempatisini.

YENİDEN KONUMLANDIRMA AÇIK ŞEKİLDE ANLATILAMADI

Kılıçdaroğlu yönetiminin başarılı olabilmesi için ana muhalefetin yeniden konumlandırılmaya ihtiyacı vardı. CHP’nin onlarca yılda oluşmuş ve seçmenin hafızasında yer etmiş olan negatif pozisyonunun değiştirilmesi ve pozitif, yeni bir iletişim dilinin geliştirilmesi şarttı. Bu yeni dille CHP, ülkenin geleceği için umut dolu bir vizyon ortaya koyabilmeliydi.

Siyaset pazarında AKP muhafazakâr-milliyetçi, MHP Türk Milliyetçisi, BDP ise Kürt milliyetçisi konumlarını doldurduklarına göre CHP’ye evrensel sosyal demokrasi konumu kalıyordu. “Yeni CHP” kavramı işte bu doğrultuda stratejik bir yöneliş gibi telaffuz edilmişti. Ama CHP liderliği bu niyetini açık bir şekilde anlatmadı, anlatamadı.
Bu stratejik konumlama yerine, parti liderliği seçim kampanyası sürecinde seçmen kesimlerini segmente ederek, o kesimlere dönük politikaların paketlendiği muhtelif “açılımlar” yaptı. Üstelik bu açılımları sadece entelektüel kesimlerin anlayabileceği şekilde yaptı. Her bir açılım akademik bir “paper” gibi hazırlanıp, sınırlı sayıdaki gazeteciye veya aydına anlatıldı.

Aslında ortada politik bir netlik yoktu; sadece bir arayış vardı. Arayış partiye yeni katılmış olan akademisyenlere ihale edilmişti. Akademisyenler de kendilerinden bekleneceği gibi bu süreçte CHP’yi bir akademiye çevirdiler. Seçmeni dinlemek ve örgütü işin içine katmak yerine, masa üstü teorik analizlerle zamanı doldurdular.

Öyle ki, seçime haftalar kala parti liderliği, örgütü ve seçmeni dinlemek yerine, akademisyenlerden her gün bir başka sunum dinliyordu. Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle parti MYK’sı “Sunum manyağı“ yapılmıştı. Ama bizler, seçmen olarak “Yeni CHP” neydi, nasıl bir Türkiye vizyonu öngörüyordu; eski, “devletçi” ve “ceberut” CHP’den farkı neydi anlayamadık.

‘YENİ CHP’NİN POTANSİYELİ GEÇ İDRAK EDİLDİ

CHP liderliği “Yeni CHP” konumlamasının değerini ve kazanma potansiyelini seçime sadece bir kaç hafta kala idrak etti. Parti sözcüleri hemen her TV programında, gazete söyleşisinde “Yeni CHP” tanımını kullanmaya başladı. Lakin iş işten geçmişti. Zaten profesyonel seçim kampanyası tek kelime ile bile olsa “Yeni CHP”den bahsetmiyordu.

Oysa ki İpsos KMG Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün seçim günü yapmış olduğu sandık sonrası (exit-poll) araştırması, CHP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 77’sinin eski CHP’ye değil, Kılçdaroğlu’nun yeni çizgisine oy vermiş olduklarını gösteriyordu. Üstelik “Yeni CHP” konumlamasının içi; özgürlükler, insan hakları, demokrasi ve yurttaşların günlük hayatının iyileştirilmesi konusunda henüz tam olarak doldurulmamışken.
Araştırmadan net olarak çıkan şuydu ki, eski yapının refleksinden çekinen CHP liderliği, “Yeni CHP” söyleminin içini doldurma konusunda utangaç davranmak yerine cesaretle tam tersini yapmış olsaydı, partinin yüzde 35’leri geçmesi pekala mümkün olacaktı. Tüm bulanıklığına rağmen “Yeni CHP” diskuru bir önceki seçime nazaran ana muhalefete ilave yüzde 17 seçmen kazandırmıştı.
 
IPSOS KMG Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün seçim günü yaptığı anket, CHP’ye oy veren seçmenlerin yüzde 77’sinin Kılıçdaroğlu’nun yeni politikaları nedeniyle oy verdiğini işaret ediyordu. (Milliyet)
 
 

 
Polis motosikletiyle sınava yetişti
 
ADDK'dan Güldane Tepesi çıkışı
YORUMLAR
Toplam 5 yorum var, 5 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
CHP PAYANDA OLAMAZ! 27 Eylül 2011 Salı 11:59

ŞEHİTİMİZE ALLAH RAHMET EYLESİN..BU ŞEHİTLER HATIRINA,AKAN KANLARIMIZIN DEĞERİ OLMASI İÇİN,ANAYASA ÇALIŞMALARINDAKİ KİRLİ OYUNU BOZALIM! "CHP PAYANDA OLAMAZ KAMPANYASI "İÇİN HAYDİ TÜRKİYE!HAYDİ ANTALYA! YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ:ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ İŞBİRLİĞİNİ İYİ GÖZLEMLEYİN EY YENİ CHP LİLER!VE UYANIN ARTIK LÜTFEN! Emine Ülker Tarhan, "CHP Anayasa çalışmalarında AKP nin payandası olmayacak "dedi..Bravo ama Emine ÜLKER TARHAN yalnız kalmamalı.Tüm Antalya Milletvekilleri dahil Hepimiz destek mesajı verelim.Kampanya başlatalım..Haydi CHP liler oyunu bozalım.Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlunu da fax,mail,mektup mesaj yağmuruna tutalım.. Bu sahne Karşılıklı danışıklı döğüş sahnesi..Kemal Kılıçdaroğlu görevini yerine getiriyor.Deniz Baykalın düşürülmesinden sonra ona verilen görev bu zaten..Türkiyenin Anayasa sorunu yok.Burada amaç sadece Kürtlere özerklik verecek bir anayasal düzenlemenin yolunu açmak,değiştirilemez denilen ilk 3 ana maddeleri değiştirmek..YCHP nin görevi de AKP nin bu Anayasa politikalarına destek vermek..Kemal Kılıçdaroğlunun bazen hırgür çıkarır gibi gözükmesi de işin gerçek gözükmesi için yapılan bir durum.Ama CHP tabanı,İl /İlçe Örgütleri ve Halk bunu yemez,yemeyecektir,yememelidir; susmamalıdır!Gerçek CHP liler Oyunu bozacaktır;bozmalıdır!Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      20      3  
YCHP İLE AKPNİN DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ 26 Eylül 2011 Pazartesi 17:11

YCHP NİN AKP İLE DANIŞIKLI DÖĞÜŞÜ:ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDEKİ İŞBİRLİĞİNİ İYİ GÖZLEMLEYİN EY YENİ CHP LİLER!VE UYANIN ARTIK LÜTFEN! Karşılıklı danışıklı döğüş..Kılıçdaroğlu görevini yerine getiriyor.Deniz Baykalın düşürülmesinden sonra verilen görev bu zaten..YCHP nin görevi AKP nin politikalarına destek vermek..Bazen hırgür çıkarır gibi gözükmesi de işin gerçek gözükmesi için yapılan bir durum.ama CHP tabanı ve Halk bunu yemez,yemeyecektir.Gerçek CHP liler Oyunu bozacaktır.Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      15      3  
Yeni Bir AB-ABD Projesi sahnede 25 Eylül 2011 Pazar 14:14

Kılıçdaroğlu Sarıgül birlikteliğini sağlamak isteyenler,arkasından Sarıgülün CHP başına getirilme hesabını yapıyorlar..Daha önce Sayın Deniz Baykalın bozduğu çirkin tezgahı tekrar kurmak istiyorlar.Umarım Sayın Kılıçdaroğlu bu tuzağı görür partiyi Deniz Baykala teslim eder.Yani yeni bir ab abd projesine onay vermez,katılmaz..Umarım asil CHP tabanı da bu oyunları artık görür ve önlemini alır.Ulusal Sol-Antalya

Yorumu oyla      25      3  
İSTİFA VE SEÇİMLİ KURULTAYA DAVET 23 Eylül 2011 Cuma 10:40

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Bugün gelinen noktada;Türk ve Kürtün bu gerginliğe gelmesinde ve bu gerginliğe çözüm bulunamamada,bir nebze de Sizin yönetiminizdeki CHP nin izlediği politikaların ve Genel Merkezde ilk 3 üst düzey yöneticinin Kürt kökenli olmasının da payı olduğunu belirtmeyi bir görev addediyorum..Zira, kutuplaşma ve gerginliğin tırmandığı bu ortamda,geçmişten bugüne kadar yapmış olduğunuz açıklamalar da göz önüne alındığı zaman artık sizin Türkiyeyi sakinleştirici,uzlaştırıcı ,çözüm bulucu misyonunuzun da zayıfladığı anlaşılacaktır. Bu kapsamda,ayrıca parti açısından da Sizin artık partimizi daha yükseğe taşımanız zor gözükmektedir. İnanız, bazı çevreler örneğin milliyetçi-merkez çevrelerden "Deniz Baykala oy verecektim ancak Kılıçdaroğlunun da Kürt açılımları(Dersim konuşmanız,Tunceli konuşmanız) bizi rahatsız etti ve ona da oy vermemiz mümkün değil" demektedirler.Bu kapsamda artık sizin de bu sosyal statüdeki çevrelerden olduğu gibi Kemalist çevrelerden de yeterli destek almanız artık zor hatta mümkün değil gibi gözükmektedir.. Hem parti tabanında hem toplumda PARTİ, doğulu Kürt Alevilerin kontrolunda gibi bir algı oluşturacak şekilde bir Genel Merkez yapılanması gerçekleştirdiniz..Ve ne hazindir ki Doğu ve Güneydoğudan da,Kürtlerden de oy toplayamadınız.Orta Anadoluda,Karadenizde toplayamadığınız gibi. Ayrıca ,nasıl Irakın,Arapların başına Cumhurbaşkanı olarak bir Kürdü ;Talabaniyi getirdikleri gibi,Sayın Deniz Baykal sonrası CHP Genel Merkez yapılanmasında da bu tip bir yapılanma oluşturulması ve algılanması gerçeği söz konusudur.!Bu da toplumu ve CHP tabanını rahatsız etmektedir....Örneğin siz Kürt Alevisiniz(saygı duyarım,olabilir,ben de bir Yörük Genci), Gürsel Tekin Kürt doğulu,Karslı..Şimdi getirdiğiniz Nihat Matkap..Sanırım o da doğulu ve Kürt..Çok örnek saymamayım.İşte böyle özellikle 2.nci ,3.ncü adamı özellikle Kürt/Alevi seçtiniz mi buna saygı duymam Sayın Kılıçdaroğlu.Bu kapsamda sizin de yanlışlarınız olduğunu ve size karşı da bir kutup oluştuğunu görüp,partiyi daha yükseğe taşımanızın artık mümkün olmadığını anlamanızın doğru olacağını düşünüyorum.Bu nedenle biran önce partiyi Seçimli Kurultaya taşımanızın doğru olacağını ve bu şekilde büyük saygı kazanacağınızı düşünüyorum.Bırakınız Parti Tabanı,doğal olarak,demokratik süreç içinde kendi mecrasında CHP yi rayına oturtsun.CHP tabanı, Türkü de Kürdü de,Lazı da,Çerkezi de,Arabı da;Romanı da,Aleviyi de Sünniyi de,diğer mezhepleri ve insanlarımızı da CHP ÇATISI ALTINDA sosyal demokrasinin gereği kucaklayacak ve adil görevlendirecektir..Kürt yada Türk,alevi yada sunni olduğu için değil.Örgütteki emeği,kişisel nitelikleri ve ideolojisi gereği CHP tabanı en doğru kararları verecektir.Mustafa Kemalin,Sayın Erdal İnönün,Sayın Bülent Ecevitin,Sayın Deniz Baykalın yaptığı gibi.Malesef siz bunu başaramadınız.Belki bu hataları istemeyerek yaptınız ama üzgünüm maalesef yaptınız.Gerçek bu.O nedenle artık BİRLEŞTİRİCİ olmanız ve Partiyi Daha Yükseğe taşımanız sanırım mümkün değil.Partinin önünü açmak için çare Seçimli Kurultay ve istifadır.Bu gerçeği geç algılamanız hem sizin saygın kişiliğinize hem de partimize zarar verecektir. Ayrıca zaten seçimlerden önce başarılı olamazsak gideriz diye zaten söz vermiştiniz.Bu sözünüzü gerçekleştirmezseniz ne sizin , ne Sayın Gürsel Tekinin bundan sonra söyleyeceklerinin bir inandırıcılığı olmaz.Kişisel olarak ta inanınız sadeliğinize ve dürüstlüğünüze sempati besleyen bir üyeyim.Ama hem seçim öncesi süreçte hem de sonrası çok ciddi yanlışlarınız olduğunu da ifade etmek zorundayım.YENİ CHP diye zorlama bir kavramı Türk Siyasetine kazandırmaya çalışmanız da ayrı bir yanlış ve CHP nin kuruluş felsefesine aykırıdır. Saygılarımla.22.09.2011 Bülent Kocabaş, 2011 Seçimleri Antalya CHP Milletvekili Aday Adayı-Gazipaşa/Antalya 05323323379

Yorumu oyla      36      3  
CHP CHP dir. 15 Eylül 2011 Perşembe 11:16

Yeni CHP diye bir kavrama ihtiyaç yoktur. CHP CHP dir.Esas bunun dışında politika üretenlerden taban,halk rahatsızdır.

Yorumu oyla      31      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
BDP’li vekille tatil işinden etti
BDP Milletvekili Bengi Yıldız'la Bodrum'da görüntülenen, İstanbul İl Özel ...
CHP’li belediyede operasyon
İstanbul Mali Şube Müdürlüğü ekipleri, CHP'li Avcılar Belediyesi'ne yönelik ...
Bu doğru mu sayın başkan ?
İddia inanılmaz… Duyanlara, ‘Olmaz böyle şey’ dedirten türden… Bizde duyunca, ...
 
Arınç: “Bedelli” şimdilik gündemde yok
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç: “Bugün ve yarın için ...
Mehmet Metiner Emine Erdoğan'ın karşısında iki büklüm
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Kürt sorununu çözemez diye eleştiren ses kasedi ...
Sürpriz Baykal-Gökçek buluşması
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik en sert eleştirileri yapan Ankara ...
 
Kılıçdaroğlu; 'Her CHP'nin görevi Baykal'a...'
CHP Parti Okulu, Çankaya Çevre Sokak’ta bulunan eski Genel Merkez Binasında ...
Korgeneral Eröz tutuklandı
'İnternet andıcı' davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılan ...
88. yıldönümü coşkusu
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 88’inci Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Cumhuriyet ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva