Turgut Güngör
Türkiye iki kıta topraklarına sahip, stratejik önemi en özel konumdaki ülkedir. Kuzeyde Rusya, doğuda İran, batıda Yunanistan ile sorunlar, tarih boyunca süre geldi. Güneyde Irak ve Suriye sınırlarımız, son 20 yılda yaşanan durumlar/ sorunlar/ krizler nedeniyle güvenli bölge olmaktan çıktı.
Pentagon'un BOP (Büyük Orta Doğu Projesi) uygulaması bir NATO üyesi olan Türkiye'nin kanat rolünü ve önemini güçlendirdi. Ülke çıkarlarını koruma konusundaki kararlı tutumu, Türkiye'yi "vazgeçilmez" duruma taşıdı.
Kuzey Afrika, Ukrayna- Rusya savaşı ve Orta Doğu'nun yeniden şekillenmesi sürecinde, Türkiye "her masada var" oldu. Akdeniz'de kıyı sahasından, Ege Denizi'ndeki çıkarlarına, boğazlardan askeri gemi geçişi ve Karadeniz'de söz sahibi olmaya, Türkiye "ben buradayım" mesajı verdi.
SÖZ SAHİBİ AĞABEY
Bu süreçler yaşanırken, ABD silah ambargosu ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünü kısıtlamaya çalıştı. Sınırımızda birden çok Kürt devleti kurulmasına ortam hazırlayan ABD yönetimleri, Türkiye'ye kimi zaman dostane olmayan tavırlar sergiledi. Müttefik iki ülke arasında S-400 füze krizi yaşandı, kimi Yunan sınırında askeri birlik konuşlandırma sorun oldu, kiminde donanmanın Karadeniz'e çıkışı, kimi zaman terör örgütlerine ABD'nin silah, lojistik ve eğitim desteği vermesi, ikili ilişkilerin gerilmesine yol açtı.
Suriye olayında gündeme yansıyan durum Türkiye ve ABD'nin işbirliği yaparak, uzun süredir birlikte bir plan üzerinde çalıştıklarını gösteriyor. Katar zirvesinde varılan mutabakat ile Türkiye'ye bölgede "söz sahibi ağabey" rolü veriliyor. Atsana zirvesindeki kararlar da Rusya ve İran'ın son aşamada Suriye'yi yalnız bırakmasını sağlıyor.
KUSURSUZ BİR PLAN
Türkiye, güney sınırında planlanan Suriye Kürdistanı tehlikesine karşı kararlı tutum ortaya koyuyor. Suriye'deki Türkmen nüfusu ve sünni müslümanların sayısal üstünlüğü, askeri kararlılığın diplomatik dille anlatımındaki başarı, Esat'ın kaçışını hızlandırıyor.
Terörist listesinde başına 10 milyon dolar ödül konulan bir kişinin, geçiş döneminde Başbakan olarak takdim edilmesi ve itiraz olmadan kabulü, Suriye planının kusursuz işlediğini gösteriyor.
Dışişleri Bakanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve MİT'in özel çalışmaları ile Türkiye kendi çıkarlarını Suriye'de taraflara kabul ettirecektir. Bu konudaki kararlılık Dışişleri ve Milli Savunma Bakanları tarafından bir kez daha en net şekilde duyuruldu. Türkiye kendi güvenliği için gerekli koşulları sağlayacak güçtedir. Türkiye kararlı duruşuyla, dost ve düşman tüm ülkelere karşı her zaman saygıyı hak ediyor.
Önceki sayfa
Sayfa başına git
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |