Vay uyanık vay…

Antalya, CHP’nin, hakkında kitapçık bastığı, ‘Hesap soracağız’ dediği bir iş insanın cinliğini konuşuyor.

Antalya’da palazlanıp dünyaya açılan bir otel grubunun patronu, ‘İdolüm’ dediği Fethullah Gülen’i değil de iktidarı tercih edince, kendisine giydirilen kefeni son anda yırtmıştı.

Anlaşılan bu zat-ı muhterem, 2028 yılında veya olası bir erken seçimde iktidarın değişeceğini düşünmüş olacak ki malına mülküne el konulmasın diye bugünden önlemini almış.

Türkiye, Avrupa ve Mısır’dakiler de dahil 7 ülkede bulunan 25 otelinin yüzde 50’sini, 2022 yılındaki malvarlığı 11 milyar 700 milyon dolar olan çok uluslu bir konaklama şirketine satmış.

Antalya’dan doğan o ünlü markanın yarı sahibi de o devasa şirket olmuş.

Bunun karşılığında da o dev Fransız konaklama şirketinin yüzde bir hissesini almış.

Yani para yerine hisse almayı tercih etmiş.

İşte uyanıklığı da burada…

Hisse değil, para alsa bir bankaya koyacaktı veya yeni yatırım yapacaktı.

Gelen iktidar hesap sormak istediğinde yapacağı ilk iş bankalardaki parasına, malına mülküne el koymak olacaktı.

Peki o ne yapmış?..

Hisse almış.

Türkiye, 110’dan fazla ülkede 300 bin çalışanı olan Avrupa kökenli bu dev şirketteki hissesine dokunamayacağına, malına el koyamayacağına göre, malum zat tereyağından kıl çeker gibi bir iş yapmış.

Yani, iktidar değişse de gemisini yürütecek.

***     ***

ÜZERİNİZE VAZİFE Mİ?

Ne olacak Antalya’daki şu CHP’li belediyelerin halleri…

Son hafta bunlara DP’li Kumluca Belediyesi de eklendi…

Son üç günde belediyelerin basın bürolarından medyaya geçilen haberlere bakın hele…

CHP’li Kepez Belediyesi Türkiye’de ilk kez düzenlenen Avrupa Kros Şampiyonası’na ev sahipliği yapmış.

Yapmasa eksik kalırdı.

CHP’li Elmalı Belediyesi 3’ncü Folklorik Deve Gösterisi’ne hazırlanıyormuş.

Bir devemiz eksikti o da tamam…

CHP’liler bunları yapar da DP’li Kumluca Belediyesi geride kalır mı?..

O da halı saha futbol turnuvasının hazırlıklarını yapıyormuş.

Millet, ‘Açız’ diye bağırıyor, sosyal yardım talepleri çığ gibi büyüyor.

İnsanlarımız sokaklarda, cami avlularında soğuktan, hastalıktan can veriyor, onlara sahip çıkmak yerine, bazı belediyelerimiz üzerine vazife olmayan işlerle günlerini gün ediyorlar.

Daha birkaç gün önce, Antalya’da cami avlusunda yatıp kalkan bir kimsesiz hayatını kaybetti.

Üzerine örttüğü battaniye bile yağmurdan sırılsıklamdı.

Cami imamı, bir gün önce belediyeyi aradığını, zabıta istediğini ama kimsenin gelmediğini söyledi, kendisine uzatılan mikrofona...

Gelselerdi, muhtemel ki o can gitmeyecekti.

O gariban, soğuktan, belki de açlıktan son nefesini verirken, zabıtalar kim bilir hangi gösteride, hangi eğlencede, hangi turnuvada görevliydi.

Yazık…