Adı ‘Terra’, yani ‘Yeryüzü’ olunca Antalya’yı bırakın dünyayı kendinden menkul sayan, ‘Terra City’, bugünlerde yine hummalı bir çalışma (!) içindeymiş.
Ahmet Dökdök, bu konuda bir yazı kaleme aldı, bizde Gün Haber’de bunu verdik. Dökdök, gitmiş, görmüş ve yazmış. Öyle masa başı haberciliği değil yaptığı… Sonra bir kanaata varmış; Terra City, yukarı kata yeni dükkanlar yapıyormuş veya yapma hazırlığındaymış.
Terra City’nin durumu; hani, uyanık müteahhitler zamanı gelir, bir kat çıkarım diye çatı yapmaz, demir filizlerini koyarlar ya, aynı o misal...
Milyonlarca dolarlık Terra City’yi açıldıktan sonra su basmasının nedeni de acaba bu mantık mıydı?..
Neyse, gelelim sadede…
Bir alış-veriş merkezinin planı projesi bellidir. Arazisinin büyüklüğüne göre kapalı alan yapabilir. Buna da mimari dilde ‘Emsal’ denir. İnşaat bittikten sonra, ‘Hadi bir kat daha çıkayım, yan tarafa bir inşaat daha yapayım’ diyemez.
İşte, Muratpaşa’da nedense hep bunlar oluyor. Bir otel yapılıyor. Bitiyor. Açılıyor. Müşteri geliyor. Sonra otelin yarısının kaçak olduğu çıkıyor. Bu bir değil, iki değil, üç değil… Muratpaşa bölgesinde, sonradan ekleme yapmayan, projesine sadık kalan bir tane turistik tesis göstersinler, bu mesleği bırakacağım.
Benim merak ettiğim, bu hastalılığın alış-veriş merkezlerine de sıçrayıp sıçramadığı…
Sayın Süleyman Evcilmen, oturduğunuz koltuğunuzdan kalkmadan, başınızı sağa çevirdiğinizde görebileceğiniz bir pozisyondaki inşaatta neler olup bittiğini lütfen çıkıp açıklayın.
Görmüyorsanız şu soruların cevabını verin:
- Gözünüze perde mi indi?
- Makam odasını mı, yoksa masanızın yerini mi değiştirdiniz?
- Perdelerinizi artık açmıyor musunuz?
- Yoksa, o binaya bakıyor ama görmüyor musunuz?
Evet, bir cevap verin.
Böyle bir şey yoksa da çıkın, ‘Bu binada bir santim proje sapması yoktur’ deyin, siz de rahatlayın, bizi de rahatlatın.