Yılın son günlerindeyiz. Çok zor geçen 365 güne veda ederken, yeni yıldan umutla güzel haberler bekliyoruz. 

 Savaşlar ve terör olaylarından sıkıldık. Ekonomideki dertler belimizi büktü. Azgın faizler ve ezici enflasyon canımızı sıktı. 

 Mutlu olduğumuz günler de vardı. Yerel seçimlerde muhalefetin başarısı, teğmenlerin "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" yemini ile sevindik  Türk sporcuların altın madalya almaları, Türk ekonomiste Nobel verilmesi ile gururlandık.

 Hükümetler 65 yıldır enflasyon canavarını yenemiyor. 40 yıldır terör eylemleri canımızdan can alıyor. Yoksulluk ve yolsuzluk at başı gidiyor.

 Terörü bitirmek için bir hesaba göre yıllar boyu 500 trilyonluk kaybımız var.

ÇOK ZOR BİR YIL OLDU

 Yanlış politikalar nedeniyle yüksek faiz ve enflasyonun ekonomiye verdiği zararın boyutu da bir o kadar büyük rakama ulaşıyor.

 Son 20 yılda paradan 6 sıfır atarak ekonomide düzlüğe çıkamadık. Zik zaklı faiz oyunlarıyla da istediğimiz ortama kavuşamadık.

 Evlerde analar yemek yaparken sıkıntı çekiyor. Soğan 20, patates 30, fasulye 150, sıvı yağ 300 lira. Babalar, enflasyon altında ezilen ve yetersiz kalan asgari ücretle iş bulmak zorunda. Dedeler de 12 bin 500 lira olan emekli aylıklarıyla torunlarına bir simit almakla yetiniyor. 

 Hayat şartları çok zor bir yıl geride kalıyor.

KADINLAR VE ÇOCUKLAR

 Sınırlarımızda yıllardır bitmeyen Suriye sorunu, daha uzun süre devam edebilir. Mehmetçik bir ayağıyla sınırımızda güvenlik duvarı kuruyor, diğer ayağını kendi toprağında sağlam basıyor.

 Kadınlar yine hedefte. Yıl boyunca dayak yiyen, tecavüz edilen, öldürülen kadınların umudu yeni yılda. 

 Çocuklar da bu yıl çok incindi. Kimini kazalarda yitirdik çocukların, kimi kurşunlara hedef oldu. Sağlıkları için ilaç bulamadığımız da oldu başarıyla gurur duyduğumuz çocuklarımız da vardı.

GETİRİN ŞU SANDIĞI

 Koca bir yılı politikacıların atışması, tartışması, vuruşması ile geçirdik. Siyasetçiler anayasa değişikliği, Türk kelimesinin kaldırılması, kendi maaşlarına zam, özlük haklarının arttırılması, Kürtlere elma şekeri önerileri gibi konularla ilgilendi.

 Halk yoksulluk değil açlık protestosu yaparken, Ankara'daki milletvekilleri, Türk devletine savaş açan bebek katili bir bölücü başının iki dudağının arasından çıkacak baklayı merak etti.

 Böylesine halktan kopuk bir anlayıştan kimse çok şey istemiyor. Alın kararı, getirin sandığı, yapalım seçimi. Halkın tek gücü seçimde kullandığı bir oy. 2004 yılını bu istekle yolcu ediyor 2025'te seçim olsun diyorum, hemen seçim olsun.