Bir teklifim var. Çok da ciddiyim. Bu ülkede bir polis eğer kazasız belasız bir şekilde emekli olabiliyorsa ONUR madalyası takılmalı.
Polislik her insanın harcı değil. Çünkü sarhoş üstünüze kusacak, denetim görevi yaparken vatandaş size kafa tutacak. Zaman zaman iftiralara varan ithamlara maruz kalacaksınız. Ek görevler, fazla mesailer gibi feda isteyen görevlere gidecek ve eve ne zaman geleceğiniz bile belli olmayacaktır. Ve siz bu meslekte 25 sene çalışıp aslanlar gibi emekliliği hak ettiyseniz değil onur madalyası altın madalya bile takılsa azdır.
Yaşayan, tecrübe eden bilir. Bu meslekte bir kör kurşuna hedef olmak, bir haksızlığa uğrayıp yutkunmak, baskı ve şiddete kurban gitmek de cabası. Kamu güvenliğini sağlamanın bedeli bazen canla, bazen de büyük bedellerle ödenebiliyor. Polis mesleği sabır, özveri ve vefa isteyen bir meslek. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Polislik özen, dikkat ve itina gerektirir Siz bu meslekte bilginizle Profesör de olsanız, bir aklı evvel çıkar annenizden emdiğiniz sütü pastörize pastörize burnunuzdan çıkarır.
Polis muhabiri bile gelir size Asayiş şube Müdürü gibi posta koyar. Bunları yaşamış ve tecrübe etmiş biri olarak belirtmeliyim ki, her Polis bu tür deneyimleri yaşamış ve yaşamamışsa da yaşamalıdır. Örneğin Polis binalarına gelen bazı zatların göğsündeki siyasi parti rozetleri, kartvizitler, etiketler de şu mesaj vardır: ‘SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYOR MUSUN ‘ Çünkü bu böyle gelmiş böyle gitmektedir. Halkın can ve mal güvenliği ile mükellef olan Polis teşkilatı, hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmamıştı. Kamuoyuna yansıyan görüntülere bakıldığında yaşananlar tam bir İBRETLİK. Polisi balık hafızalı zannedenler pekâlâ yanılıyor. Polis teşkilatı, görevini yapmaya çalışırken Polise tokat atan milletvekilini ASLA unutmadı. Unutamaz da. ‘Gel ulan buraya şerefsiz herif ‘ diyen milletvekilini de unutmayacaktır. ‘O polis müdürünün kafasına sıkacağım’ diyen vekili de unutmayacaktır. İsterseniz GOOGLE arama motoruna bu yazdıklarımı yazın çıkan sonuçlara bakın. Hatırlayacaksınız, Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde kutlanan Nevruz etkinlikleri sonrasında olaylar çıkıyor. Kutlamalara katılan BDP İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel, göstericilere tazyikli su ve gaz bombası ile yapılan müdahalenin ardından tartıştığı bir başkomisere tokat atıp, HAKARET ediyor. Kamuoyu vicdanı bunun hesabını soracaktır.
Ankara'da trafik uygulaması yapan polislere tartışıp, daha sonra da aracının lastiklerinin polislerce kesildiğini iddia eden Milletvekili Fevzi İşbaşaran'ın trafik çevirmesi esnasında görevli polislere ettiği KÜFÜR ve HAKARETLERİN görüntüsünü internetten HER AN izlemek mümkün.
Görüntülerde polislerin görevini yapmasını engelleyip küfürler ettiği görünen İşbaşaran’ı toplum vicdanına havale ediyorum.
Milletvekili Fevzi İşbaşaran'ın, Ankara Çankaya'da trafik denetlemesi esnasında kendisine kimlik soran polislere ağır hakarette bulunarak küfür ediyor. Cep telefonu ile görüntülenen tartışmada milletvekili İşbaran, kendisine kimlik soran polislere ''Sizi yakarım. S… git'' diye küfürler ediyor.
İşbaşaran, kendisinden kimlik isteyen amire, "Ben senin kimliğini göreyim. Terbiyesizlik etme. Çıkar kimliğini. Kimliği çıkar. Cevap verme. Ben senin polis olduğuna inanmıyorum. Koy ortaya kimliğini. Sizi yakarım. S… git. Küfür edeceğim çünkü eşkıyasınız siz burada.'. diye hakaret ve küfürler ediyor. İşbaşaran daha sonra tartıştığı polise, "Seni yakacağım" diyerek tehditler yağdırıyor.
Polis ise yapılan hakaretlere daha fazla dayanamayarak "Milletvekili olsanız bile bize böyle hakaret edemezsiniz "diye tepki gösterirken İşbaşaran ise polislere öpücük atıyor.
Çankaya'da bu tartışma yaşanırken sıkıntıyı çeken ise vatandaş oluyor. Tıkanan trafikte kendisinden yolu açmasını isteyen vatandaşları reddeden Milletvekili Fevzi İşbaşaran,"Aracınızı kenara çekin biz de işimize gidelim" şeklindeki talepleri "hayır açmıyorum" diyerek geri çeviriyor. Yolu kesen İşbaşaran yoldan geçme isteyen araçların sürücülerini, "hayır geçemezsiniz" diye engel oluyor. Başaran'ın engellemesiyle yolda kalan sürücüler ise korna çalarak tepki gösteriyorlar.
Başka bir olay: BDPGenel Başkanı Selahattin Demirtaş ile yanındaki milletvekilleri mitinginin yapılacağı İstasyon Meydanı'na 100 metre uzaklıktaki Sümerpark'ta toplanıyor. Polis, milletvekillerinin haricindekileri parktan çıkarmak isteyince, Demirtaş görevli Emniyet müdür yardımcısı ile tartışıyor.
Demirtaş, "Buradan ancak benim cenazemi çıkarabilirsiniz lan" diye bağırıyor. Bunun üzerine polisler ve BDP'liler arasında gerginlik tırmanıyor. BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, polislere dönerek, "O emniyet amirini bana getirin kafasına sıkacağım" diye bağırınca, kısa süreli itiş-kakış yaşanıyor. Hatay ilindeki son yaşanan olaya hiç değinmeyeceğim. Çünkü duymayan bir sağır sultan kaldı. Yorum sizin. Ama şu unutulmamalı. Polis susar ama vakti geldiğinde cevabını demokratik ya da yasal yollardan verir.Polis asla balık hafızalı değildir.
Önceki sayfa
Sayfa başına git
9
3
Hakkımızda
Iletisim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene
Ekle
Günün
Haberleri