Ağustos, Türklerin zaferler ayıdır. Malazgirt zaferi Anadolu'yu yurt edinmemizi sağladı. Çaldıran zaferi Türk- İslam birliğine zemin oldu. Mercidabık zaferi dünyaya huzur, barış, güvenlik getirdi.
Yine bir zafer haftasındayız. Türk ulusunun yeniden özgürlüğe kavuştuğu günlerin yıl dönümündeyiz. Büyük Taarruz'un zaferle taçlandığı, ağustos ayının son haftasındayız
1922 yılının 30 Ağustos günü Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türklerin galibiyetiyle sonuçlandı. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde başlatılan Kurtuluş Savaşı zaferle sona erdi. Dumlupınar'da o gün kazanılan savaş, Türk ulusunun yabancı ülkelerin işgal kuvvetlerine karşı verdiği mücadelenin yazıldığı bir destandır.
30 Ağustos Zafer Bayramı, Türk'ün özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun milli birlik ve dayanışma ruhunun gerçek olduğu gündür.
BÜYÜK TAARRUZ GÜNÜ
Ulusal tarihimize damga vuran çok önemli gün olan 30 Ağustos Zafer Bayramı, geçmişe saygının yanı sıra, gelecek umutlarına olan inancı simgeler. Türk milletinin bağımsızlık için ne kadar kararlı olduğu ve savaş günlerindeki kahramanlığı, dosta ve düşmana o gün bir kez daha gösterildi. 30 Ağustos çarşamba günü ordumuzun yaptığı taarruz harekatı, düşmana karşı kesin zaferle sonuçlandı. Büyük Taarruz'un son bölümü, Türk askeri tarihine "Başkomutan Meydan Muharebesi" olarak geçti.
26-30 Ağustos 1922 tarihlerinde Kütahya bölgesinde Dumlupınar ve Afyon arasında, Ankara hükümetinin askerleri, Yunan Krallığı ordularını yendi. Başkomutan Mustafa Kemal 30 Ağustos 1922'de "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri" emrini verdi. Bu kararlı emir ve büyük zafer sonrası 9 Eylül 1922 tarihinde Yunan askerleri denize dökülerek, İzmir'in kurtuluşu sağlandı.
MAREŞAL RÜTBESİNDE
Sakarya Zaferinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mustafa Kemal'e "Mareşal" ve "Gazi" ünvanı verdi. Dumlupınar, Büyük Taarruz, Başkomutan Meydan Muharebeleri ve Büyük Zafer, (26 Ağustos-9 Eylül savaşlarına) Mustafa Kemal "başkomutan" olarak Mareşal rütbesinde katıldı. Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile vatan toprakları düşman işgalinden kurtarıldı. Türk ulusu özgür ve bağımsız yaşama onuruna kavuştu.
Anadolu topraklarının Türk yurdu olmasında Ağustos ayında kazanılan zaferlerin önemli bir yeri vardır. O günlerde varlığına kastedilen ve yok edilmeye çalışılan Türk Ulusu, Atatürk'ün önderliğinde buluşarak, yurduna sahip çıktı.
Atatürk bağımsızlıktır, cumhuriyettir, ahlaktır, laikliktir, demokrasidir, insanlıktır ve Türkiye'dir.
Bugün Milli Eğitim ve Diyanetiyle fikirlerine karşı gelinerek, ilkeleri yok edilmeye çalışılan Atatürk, bir ulusun kaderini değiştiren dünya lideridir.
YABANCIDAN DERS
Seviyesiz sözlerle saldıranlar olsa da, Atatürk bir ulusu özgürlüğüne kavuşturan "dahi" olarak anılıyor. Unesco'nun "100 yılın lideri" dediği Atatürk, Türkler kadar yabancı çağdaş kişiler tarafından saygı duyulan bir lider olarak kabul ediliyor, seviliyor ve saygı duyuluyor.
Alman teknik direktör Christopher Daum, Türkiye ve Atatürk hayranıydı, İstiklal Marşı'nı ezbere okuyordu, Türk bayrağını öpüyordu, Atatürk büstüne sarılarak poz veriyordu. Efsane teknik adam bunları yaptığı için kendi ülkesinde eleştiriliyordu. Bild gazetesine verdiği röportajda Daum şöyle diyordu: "Ben Türk dostu değil, yarı Türk'üm."
Türklere, Türkiye'ye ve Atatürk'e olan sevgisini her fırsatta dile getirmekten çekinmeyen Daum'dan birilerinin ders alması gerekiyor. Türkiye'yi ikinci vatanı sayan Daum'dan içimizdeki birileri utansın. 30 Ağustos Zafer Bayramı Türk ulusuna kutlu olsun.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |