Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, "Yalaka Şeytan" başlıklı yazısında Rıdvan Dilmen'in geçtiğimiz günlerde bir röportajda "Özellikle bodrum tarafına giderken bu röportajı uçakta okuyanlar beni eleştirecek." açıklamalarını değerlendirdi.
Özdil, Rıdvan Dilmen'in “İnsanlar bana yalaka diyebilir, özellikle Bodrum uçağına binenler beni eleştirir”
sözlerini hatırlattı. Dilmen'e Bodrum'u anlatan Yılmaz Özdil okurlarına "Siz, siz olun, şeytana uymayın." uyarısında bulundu.
İşte Yılmaz Özdil'in o yazısı:
Türkiye'nin kaç coğrafi bölge olduğunu bilmeyen, doğup büyüdüğü ülkenin hangi yarımkürede olduğunu bile
bilmeyen, referandumda “evet” çıkması için bizzat siyasi propaganda yaptığı halde, utanmadan İzmir Marşı'nı
siyasi bulan Rıdvan Dilmen, “insanlar bana yalaka diyebilir, özellikle Bodrum uçağına binenler beni eleştirir”
demiş.
*
Yani?
*
Bodrum…
Türkiye'nin antitezi.
*
Yalaka şeytana göre, Bodrum uçağına biniyorsan, çoğunluğun demokratik tercihlerine saygı duymayan,
dindarları hor gören, kendisi gibi düşünmeyenleri aşağılayan birisin gari.
*
Halbuki… Çocukluğumdan beri Bodrum'a gelirim, bugüne kadar Bodrum uçağında, tüyü bitmemiş yetimin
hakkını çalıp, ayakkabı kutusuna dolduran beach işletmecisi görmedim hiç.
*
Memleket zekat hırsızı kaynıyor, ramazanda bayramda din-iman ayağıyla milleti dolandıran dolandırana
ama… Fakir fukarayı soyan, yoksulu sömüren bar sahibine rastlamadım Bodrum'da.
*
Hergün bir tarikat yurdu kabusu yaşanıyor, karşıdevrimciler tarafından korunup kollanan sarıklı cübbeli
sapıklar cirit atıyor… Gezi teknelerine doldurulan 10 yaşındaki gariban oğlan çocuklarına sistematik olarak
tecavüz edildiğinde, suçüstü yakalandığında da pişkin pişkin “bi kerecik” diyen kaptana şahit olmadım
Bodrum'da.
*
11 yaşındaki kız bebelerini dedesi yaşındaki heriflerin koynuna sokan, çocuk gelinlere nikah
kıyan Allahsız imamlarla dolu ortalık… İlkokul çocuklarının ırzına musallat olan restorancı, “alnı secdeye eriyor” kisvesi altında bu sapıklığı normal karşılayan kahvaltıcı, bu sapıklara af çıkarılmasını isteyen dondurmacı duymadım Bodrum'da.
*
Dindar geçinen şehirlerden kamyon kamyon fetocu topluyorlar, tek tük bile fetocu çıkmadı Bodrum'da…
Senin başörtülü bacın darbe yapmaya kalktı, bikiniliden zarar gören olmadı demokrasi tarihinde.
*
Köktendinci teröristlere yardım ve yataklık yapıyorlar… Terör örgütlerine kapılarını açan, yataklık yapan otel
var mı Bodrum'da?
*
Sen ucube zannedersin… Kişi başına düşen kültür merkezi, sanat galerisi sayısı kaçtır biliyor musun
Bodrum'da?
*
Hem maneviyattan dem vurup, hem mübarek annemiz Zübeyde Hanım'ın genelevde çalıştığını söylüyorlar…
Atatürk'e dil uzatan vale, 10 Kasım'a saygısızlık eden garson, “keşke Atatürk olmasaydı” diyen vatan haini
aşçı var mı Bodrum'da?
İstediğin kadar müfredattan çıkarmaya çalış… Mustafa Kemal'in posterini duvarına yapıştırmayan kuaför,
kafe, büfe, fırın, manav, taksi durağı bulabilir misin Bodrum'da?
*
Tıpkı Çeşme, Marmaris, Kuşadası, Foça, Ayvalık, Fethiye gibi… Atatürk'ü yüreğine kazımamış yazlıkçı
bulabilir misin Bodrum'da?
*
Cevat Şakir'in ilham verici tarifiyle…
“Burası engin göklerin memleketidir / içten gelen bir türküyü kapıp koyverin / uzaklaştıkça türkü, gökte
masmavi olur / ışık, burada yalnız karanlığı aydınlatmakla kalmaz, aydınlığı, maddeyi değiştirir / ve, görülen
bir şair rüyasına çevirir / başka yerlerde ölüp, nur içinde yatılacağına, nur içinde yaşanır” Bodrum'da.
*
Siz, siz olun, şeytana uymayın.
Yazının devamını Sözcü'den okumak için TIKLAYINIZ