Teknolojinin gelişmesi ile birlikte üzülerek belirtmeliyim ki, adına ‘kimyasal ve sentetik terör’ adını verdiğimiz zehirlerdeki çeşitlilik ve artış sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı tehdit ediyor. Söz konusu para olunca uyuşturucu kartelleri şeytanın bile aklına gelmeyen yöntemlerle gençleri zehirlemeye devam ediyor.
Madde bağımlılığı konusunda farkındalık oluşturmak ve bilinç sağlamak adına aileleri uyarmak başlıca görevimiz. Özellikle z kuşağı sanal ortamda doğup büyüdükleri için internet ortamında yaşanan tüm gelişmeleri takip ediyorlar.
Bugünkü yazımda ebeveynleri uyarmak ve bu konuda dikkat çekmek istiyorum. Hatta okuduğunuz vakit " Aaaa bu da olur mu ya" diyebilirsiniz. Maalesef doğru. Çocukları ve gençleri zehirlemek için her yolu deneyen karanlık odaklar şimdilerde 20 dolara müzik satıp beyni müzik dalgalarıyla zehirliyorlar. Teknoloji geliştikçe birileri bunu suistimal edip bizi arkadan hançerliyor.
Yeni bela: ‘Kulaktan alınan uyuşturucu
Kulaklıklarını takıyorlar, başlarına kapüşonlarını geçiriyorlar ve kendilerini "dijital zehirle" geçtikleri bir dünyanın içine bırakıyorlar. Biri dönüp korkuyla zıplıyor, diğeri şiddetli bir şekilde titriyor, bir başkası endişe içinde kıvranıyor.
Dijital uyuşturucu gençleri tehdit ediyor
Bunun adı, internette gençler arasında yeni moda olan i-dosing çılgınlığı. Gençler, gerçek hayattaki uyuşturucu maddelerden almışçasına beyinlerine etki eden sözde 'dijital uyuşturucular' alarak kafayı buluyorlar.
Müzikle satılan gizli tehlike gençleri hedef alıyor
Bu gençler, "alkol," "afyon," "marihuana," "peyote kaktüsü" ve "orgazm" gibi isimlerle dört "dozu" 20 dolara satılan müzikleri dinleyerek gerçek dünyanın dışına çıkıp, kafayı bulacaklarına inanıyorlar.
Gençler müzikle zehirleniyor
ABD'deki gençler arasında popülarite kazanan i-dosing çılgınlığı tüm dünyada yayılıyor. Yaşadıkları anların videosunu çekip internete koyan gençler, aldıkları 'dijital uyuşturucu dozları'nın ancak madde alarak ortaya çıkması mümkün olan farklı duyguları tetiklediğini iddia ediyorlar. İnternete yükledikleri videoların izlenme sayısı 500 bin ile 1 milyon kişi arasında değişiyor.
NARKOTİK VE OKUL YÖNETİMİ AİLELERİ UYARDI
I-dosing meselesi ABD'de bile bazı endişelere sebep olmuş durumda. Oklahoma Narkotik Şubesi, i-dosing yapmamaları konusunda gençlere yönelik bir uyarı yayınladı. Açıklamada, i-dosing tecrübesinin gençlerde gerçek uyuşturucu maddeleri de denemeye yönelik bir isteklilik ortaya çıkarabileceğine dikkat çekildi.
Yerel yetkililer, lise öğrencilerinin, okulda kendilerinden geçmiş halde görülmelerinin ardından ailelere gençler arasındaki bu yeni trendle ilgili bir uyarı mektubu gönderdiler.
Peki, gerçekten bir ses ya da gürültüden dolayı fiziksel olarak kendinden geçip kafayı bulmak mümkün müdür?
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, bu konuda şu bilgileri veriyor:
“I-Dosing çılgınlığının uyuşturucu olduğu tezini destekleyen herhangi bir bilimsel araştırma şimdilik yok. Bununla beraber, ses frekanslarının beyin dalgaları üzerindeki etkisinin bilimsel olarak da kabul gördüğü oldukça açık bir durum. Müziğin ve çeşitli makamların frekans değerlerinin psikolojik iyilik haline etkisi bağlamında tamamlayıcı bir terapi yöntemi olduğu bütün dünyada kabul görmekte.
Bu açıdan bakarsak müzikle tedavide iyi hali destekleyen ses frekans değerleri olduğu gibi, insan psikolojisini olumsuz etkileyen ses frekansları da elbette ki var. Bir korku filminde sizi ürküten ve içinizdeki korku duygusunu yükselten o sahnelere eşlik eden müziğin insan beyninde oluşturduğu etkidir. Müziği kısıp izlediğinizde aynı sahne size çok da korkutucu gelmeyebilir.
Aynı şekilde, değişik frekanslardaki sesleri belirli bir süre ve periyotta dinleyenlerde bir takım bilinçaltı etkiler elbette ki ortaya çıkabilir. Bu sese maruz kalmaktan dolayı kafalarının iyi olduğunu iddia eden kişiler işitsel, görsel halüsinasyonlardan ve yükselen bir takım duygulardan bahsediyorlar. Bilinçaltı kaynaklı bu aşırı duygular ses frekanslarıyla tetiklenebilir ve artniyetli kişiler tarafından sırf satış uğruna kötü amaçla da kullanılabilir.”
MADDELERE GEÇİŞ MADDESİ OLABİLİR Mİ?
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, görünüşte hiçbir zararı olmayan bu aktivitenin çocukları, gençleri daha sonra tehlikeli bir maceraya sürüklemesinden endişe ediyor ve şu uyarılarda bulunuyor:
“Her ne kadar binoral sesleri, daha sert uyuşturucuları denemeye teşvik eden bir "geçiş maddesi" olarak sınıflandırmak mümkün olmasa da, i-doz satan web sitelerinin seksi ve uyuşturucu kullanımını teşvik ettiği çok açık. I-Dosing’in sürekli kullanımının insan beyninde oluşturabileceği hasar konusunda bir araştırma bulunmamakla beraber, bu tip ses dosyalarını satan siteler, özellikle çocukları, ergen gençleri çok kötü sonuçlara sürükleyebilecek bir pazarlama ve satış faaliyeti yürütüyorlar. Farklı etkiye sahip frekanslar, uyuşturucu isimleriyle satılıyor ve bu çok ciddi bir tehlike... Çünkü tehlikenin farkında olmayan gençlere uyuşturucuyu hoş gösterme gibi bir yüksek riski içeriyor.
Ebeveynlerden çocukları hangi sitelere girip çıkıyor bilmelerini istiyoruz. Bu konuyu bilgisayarda zararı olmayan herhangi bir şeymiş gibi gören umursamaz bir tavır takınmasınlar. Çocuğunuzun kullandığı kulaklık uyuşturucu kullanımına geçiş maddelerinden biri olmasın.”
Psikolog Başkak, devletin ilgili birimlerinin mutlaka bu konuyu mercek altına alması ve kamuyu bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini sözlerine ekliyor.
1839’DA ALMAN FİZİKÇİ KEŞFETTİ
I-dosing sitelerindeki mevcut sesler binoral (iki kulaklı) sesler deniyor. Bu sesleri kulaklıkla dinlediğinizde, bir kulağınıza belli bir ses giderken, diğer kulağınıza çok fark ettirmeden başka bir ses gidiyor.
Fakat bu iki ses beraber duyulduğunda, insan beyni orijinal seslerden farklı bir ses algılayabiliyor. Bir nevi sesi algılama şekliniz bozuluyor.
Aslında i-dosing, bilinç durumunda bir farklılık meydana getirmede kullanılan çok eski bir yöntemin bir türü.
Psikolog Başkak’ın verdiği bilgiye göre, 1839 yılında Alman fizikçi Heinrich Wilhelm Dove birbirinden çok az farklı frekanstaki seslerin kişinin iki kulağına aynı anda verildiğinde, dinleyen kişinin hızlı bir ritim sesi duyduğu hissine kapıldığını keşfetti.
Dove, bu durumu, "binoral ritimler," olarak adlandırmıştır ve bu konu o günden beri bilim insanları tarafından araştırılıyor.
Binoral ritim terapisi, klinik ortamlarda duyma yetisi ve uyku döngülerini araştırmak, farklı birçok beyin dalgası halini tetiklemek ve anksiyeteyi tedavi etmek amacıyla kullanılıyor.
Bu arada, gençler arasında yayılan dijital uyuşturucu çılgınlığını, Türkiye’de akademik dünyada ilk kez Yrd. Doç. Dr. Sefer Darıca gündeme getirmiş ve yükselen tehlikeye dikkat çekmişti.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |