Yapılamayanı yapan merkez

Son olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) iki hasta ile Almanya'dan bir hasta, umutsuz şekilde geldikleri Antalya'da gerçekleştirilen nakillerle hayata tutundu.

Böbrek hastası oğlunun yeniden sağlığına kavuşması için KKTC'den gelen emekli öğretmen 58 yaşındaki Ahmet Altaylı, oğlu Mehmet'in idrar yollarındaki rahatsızlığı nedeniyle 4 yaşından beri kronik böbrek yetmezliğiyle mücadele ettiğini belirterek, şöyle dedi: "Bir böbreği kist oluşumu nedeniyle alındı. Diğer böbreği ise darlık nedeniyle tam kapasite çalışmıyordu."

"Ankara'da bir hastaneye gittik. İdrarının bundan sonra göbeğinden açılacak yerden alınacağını söylediler. Kısa süren tedavi sonunda oğlum taburcu oldu. Kıbrıs'a döndük. Bir hafta sonra yeniden hastalanan Mehmet, Kıbrıs'ta hastaneye yatırıldı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin böbrek nakli konusunda çok iyi olduğunu biliyorduk. Hemen Antalya'ya geldik."

Yapılan tetkikler sonunda verici olabileceğinin kendisine söylendiğini aktaran Ahmet Altaylı, "Hemen nakil yapılmasını istedim. Böbreğim başarılı bir operasyonla oğluma nakledildi" dedi. 29 yaşındaki Mehmet Altaylı ise "Yaşadığım zorlukları bir ben bir de ailem biliyor. Babamın böbrek bağışı beni yeniden hayata bağladı. Doktorlarıma ve babama teşekkür ediyorum" diye konuştu.

KKTC Lefkoşa'da yaşayan iki çocuk annesi 48 yaşındaki Şerife Yükler de Akdeniz Üniversitesi'nde sağlığına kavuşan hastalardan biri. Genetik geçişli polikistik böbrek hastalığı nedeniyle sürekli doktor takibinde olduğunu belirten Yükler, 1.5 yıl önce böbrekleri tamamen iflas ettiği için periton diyalize başladığını aktardı.

Şerife Yükler, hastalığının ağır seyretmesi üzerine eşi Celil Yükler ile birlikte Rum kesiminde devlet hastanesine böbrek nakli için başvurduğunu, ancak oradaki doktorların, kan alt grubundaki değişim nedeniyle eşinden naklin yapılamayacağını söylediklerini anlattı. Şerife ve Celil Yükler çifti, yakınlarının tavsiyesi üzerine 1 ay önce Akdeniz Üniversitesi'ne geldi.

Testleri yapılan Yükler çifti, naklin olabileceğini öğrendi. Haberi alınca mutluluktan uçtuğunu anlatan Şerife Yükler, "20 yıllık eşim böbreğinin birini verip beni hayata ve iki çocuğuma bağladı. Rum doktorların olmaz dedikleri ameliyatı Türk doktorlar ilaç tedavisi uygulayıp sonra da nakli yaptı. Kıbrıs'ta 'En iyi Akdeniz Üniversitesi' diyorlardı, gerçekten öyleymiş" diye konuştu.

Almanya'nın Düsseldrof kentinde taksicilik yaparak ailesini geçindiren 43 yaşındaki Salih Deniz ise 8 yıl önce şiddetli sırt ağrısı nedeniyle Almanya'da gittiği doktorun 'Hiçbir hastalığın yok' diyerek ağrı kesici verip kendisini gönderdiğini aktardı. Bu durumun 8 yıl sürdüğünü söyleyen Deniz, böbrek yetmezliği olduğunun Türk doktorlar tarafından teşhis edildiğini kaydetti.

Düsseldrof'ta yaşadığını söyleyen Salih Deniz, "İki yıl önce Eskişehir'e annem ve babamı görmeye gittim. Çocukluğumdan beri pilot olmak isterdim. Eskişehir THK Planör Uçuş Okulu'na gittim. 'Kurslara katılmak istiyorum' dediğimde yetkililer sağlık raporu getirmemi istedi. Sağlık raporu için gittiğimde doktorlar raporu nerede kullanacağımı sordu. Ben 'Pilot olmak istiyorum' deyince 'Sen önce böbreklerindeki hastalığı tedavi ettir' dediklerinde şoke oldum" diye konuştu.

Alman doktorun yanlış teşhis koyduğunu ve bu nedenle nefrit olduğunu söyleyen Deniz, "Yanlış teşhis ve yıllarca kullandığım ağrı kesici ilaçlar nedeniyle nefrit olmuşum. Her iki böbreğimi bu nedenle kaybettim. Hemen Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne geldim. Yapılan tetkikler sonunda ağabeyim Faruk Deniz verici olacağını söyledi. Böbrek nakli olduktan sonra kendimi daha iyi hissediyorum" dedi.

Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)