Doç. Dr. Serdar Akça, mide ve bağırsak hastalıklarında sadece tanı için değil, takip ve tedavi amaçlı olarak da kullanılan “endoskopi”nin, çıplak gözle dışarıdan görülemeyen organlara özel cihazlarla ulaşarak, incelenecek organların gözle görünür hale getirilme işlemi olduğunu vurguladı. Gelişen teknolojilerle hastaya daha konforlu bir uygulama süreci yaşatan yöntemin, incelenecek organa göre değişik isimler aldığını vurgulayan Akça, midenin incelenmesi için yapılan endoskopi işlemine “gastroskopi”, kalın bağırsak için uygulanacak endoskopiye “kolonoskopi” denildiğini kaydetti.
ENDOSKOPİ GEREKTİĞİNDE UYGULANMALIDIR!
Endoskopik uygulamalarda dikkat edilmesi gereken noktalardan birinin, diğer tıbbi tetkikler gibi, yöntemin sadece gerektiği zamanlarda uygulanması olduğunun altını çizen Memorial Antalya Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Serdar Akça konuşmasını şöyle sürdürdü:”
“Hastanın yaşı ve şikayetinin süresi bu gerekliliğin belirlenmesinde etkilidir. Endoskopi uygulamalarından, üst endoskopi olarak da bilinen, gastroskopinin uygulanabileceği belli durumlar; kilo kaybı, kansızlık, ailede ülser veya kanser varlığı, nedeni bilinmeyen bulantı veya kusma, yutma güçlüğü, tedavilere yanıt vermeyen reflü belirtileri, üst mide bağırsak sistemi kanamaları, ülser şeklinde sıralanabilir. Öte yandan, diğer bir endoskopi türü olan alt endoskopi de; kanama, radyolojik görüntüleme yöntemleri ile tespit edilen ülser, nedeni bilinmeyen demir eksikliği anemisi, ağrılı bağırsak hastalığı ön tanısı ve kolon kanseri şüphesi olan hastalar için, etkili bir tanı ve tedavi aracı olabilmektedir.
ENDOSKOPİ ACISIZ VE AĞRISIZ BİR İŞLEMDİR
Endoskopi işleminin türüne göre lokal anestezi ile sadece boğazın uyuşturulması veya damardan ilaç verilerek hastanın tamamen uyutulması sağlanmaktadır. Özel bir durum olmadığı takdirde de, endoskopi işlemi sadece 10 dakika süren, acısız, ağrısız bir işlemdir.
ENDOSKOPİK UYGULAMALAR TEDAVİ İÇİN DE KULLANILIR
Endoskopik uygulamalar sadece görüntüleme ve tanı için değil, tedavi aracı olarak da kullanılabilir. Üst endoskopi ile aktif kanamalar durdurulabilmekte, sirozlu hastalarda yemek borusu varislerine müdahale edilebilmektedir. Reflü hastalarında, farklı teknikler kullanılarak yapılan endoskopik işlemler sayesinde tedavi sağlanabilir. Beyinde gelişen bazı sorunlar nedeniyle, ağızdan uzun süre yemek alamayacak hastalar için ise; cilt üzerinden endoskopik yöntemlerle mideye tüp takılarak beslenme işlemi de gerçekleştirilebilir. Öte yandan, alt endoskopi yöntemleri kullanılarak kolon darlıkları genişletilmekte, yabancı cisimler çıkarılabilmekte, aktif kanamalar durdurulup, hemoroitler bağlanabilmektedir. Tüm bu yöntemler sayesinde büyük cerrahi işlemlere gereksinim duymaksızın hastanın kısa sürede sağlığına kavuşması sağlanır.
ENDOSKOPİ YAPAN DOKTORUN YETERLİ EĞİTİM ALMASI ÖNEMLİDİR
İlerleyen teknoloji ve artan bilgi ile birçok hastalığın erken tanı ve tedavi olanağını sağlayan endoskopik uygulamalar hızla gelişmekte ve çeşitlilik kazanmaktadır. Ancak maksimum fayda sağlamak için uygun tekniğin, doğru hastaya, uzman ellerce uygulanması, en yüksek performansa ulaşılmasına olanak sağlayacaktır. Bu noktada önemli olan, endoskopiyi uygulayan kişinin bu konuda yeterli eğitimi almış, ne yaptığını bilen ve planlanan işlemi gerçekleştirme yetisine sahip bir endoskopist olmasıdır.”