HER 5 KADINDAN BİRİNDE MİYOM GÖRÜLEBİLİR
Miyomları, rahmin düz kas tabakasında gelişen iyi huylu
tümörler olarak tanımlayan Op. Dr. Eylem Şeker Arı, miyomların zamanla kendiliğinden küçülebildiği gibi cerrahi müdahale gerektiren ciddi

boyutlara da ulaşabileceğini belirterek, “Ergenlik öncesi dönemde miyom görülmemesi ve menopoz döneminde küçülme göstermesi; miyomların oluşumunda östrojen hormonunun etkisi olduğu düşüncesini desteklemektedir. Miyomun yeri ve kişide yaratacağı şikâyetler de farklılık gösterebilir. Sık idrara çıkma, kabızlık, bel ve kasık ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı, uzun süren ağrılı adet kanamaları ve buna bağlı olarak kansızlık miyomların neden olabileceği başlıca şikâyetlerdir. Diğer yandan, miyom rahmin içerisine doğru büyüyorsa, kanama ve gebe kalamama gibi ciddi sonuçlar doğurabilir.“ diye konuştu.
DÜZENLİ JİNEKOLOJİK MUAYENENİZİ İHMAL ETMEYİN
Op. Dr. Arı, miyomların çoğunlukla yapılan jinekolojik muayenelerde tesadüfen tespit edildiğini vurguları ve ekledi: “Ultrasonografi kullanılarak miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısı hakkında da bilgi sahibi olunabilir. Manyetik rezonans (MR) incelemesi de tanı için bazen kullanılabilir. Öte yandan, bazı miyomların tanı ve tedavisinde kullanılan, optik bir kamerayla vajinal yoldan rahim ağzına ulaşmayı sağlayan “histeroskopi” de oldukça yaygın bir yöntemdir.“
CERRAHİ GİRİŞİM GEREKEBİLİR
Doğru tanı ve tedavi yaklaşımının miyom takibinde çok önemli olduğunu belirten Op. Dr. Arı, şunları kaydetti: “Miyomlar herhangi bir şikâyete neden olmuyorsa ve belli bir büyüklüğün altında ise, hiçbir tedavi girişiminde bulunulmadan izlenebilir. Burada önemli olan, ortalama 6 ayda bir yapılacak kontrollerle, tespit edilen miyomun hızlı bir büyüme gösterip göstermediğinin takip edilmesidir. Doğurganlık çağını bitirmiş kadınlarda kesin çözüm rahmin alınmasıdır. “Histerektomi” olarak bilinen bu operasyon, “laparoskopik” yöntemle ve “robotik cerrahi” ile gerçekleştirilebilir. Öte yandan “Miyomektomi” işlemi ile rahmin yerinde bırakılarak sadece miyomların alınması da tedavi için uygun bir seçim olabilir. Miyomektomi sonrasında, yeniden miyom oluşma riskinin olduğu da unutulmamalıdır. Tedavi için açık ameliyat tercih edildiği takdirde ilk 15 gün için hastanın eğilip kalkma, merdiven çıkma gibi hareketleri sınırlandırılır. Kişi çalışıyorsa, işine dönmesi 3-4 haftayı bulabilir, tamamen iyileşmesi içinse 4-6 haftaya ihtiyaç duyulmaktadır. Öte yandan, ameliyat için “laporoskopik”, yani kapalı yöntem veya “robotik cerrahi” uygulandığında, karın bölgesinde 1 cm’lik birkaç kesi, ameliyat için yeterli olacağından; hem günlük hareketler, hem de işe dönüş çok daha kısa sürede gerçekleşecektir. “Histeroskopi” (rahim ağzından kamera ile girilerek rahim içindeki miyomun çıkarılması) yöntemiyle yapılan tedavilerde ise, hasta işlemin ertesi günü işine dönebilmektedir.