Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından düzenlenen TUBİM Uyuşturucu İle Mücadele Konferansı (TUK-2011), Antalya'da başladı. 18 Şubat'ta sona erecek konferansa, valilikler, il milli eğitim, sağlık, emniyet müdürlükleri, jandarma komutanlıkları, Adalet Bakanlığı, üniversiteler, belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarından 350'nin üzerinde temsilci katılıyor.
SADECE POLİSİYE İŞ DEĞİL
Oturumlar öncesi düzenlenen basın toplantısında konuşan KOM Daire Başkanı Ahmet Pek, uyuşturucu ile mücadelenin sadece polisiye bir iş olmadığını söyledi. Ahmet Pek, uyuşturucu ile mücadelenin, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi'nin (EMCDDA) Türkiye'deki ulusal temas noktası olan TUBİM'in ilişki halinde olduğu 40 ayrı kurumun ortak sorunu olduğunu vurguladı. Pek, "Birimlerin kendi görev alanlarında işlerini iyi bir şekilde yapmaları halinde Türkiye'de uyuşturucu bağımlılığı veya uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili mücadele, dün olduğundan daha iyi bir noktaya gelecektir" dedi.
Ahmet Pek, uyuşturucu ile mücadelede yer alan merkez ve il birimlerini konferansta biraraya getirerek, merkez ve taşra bütünleşmesini hedeflediklerini kaydetti. Pek, uyuşturucu ile mücadelenin ana unsurları olan 'önleme- tedavi- kolluk' boyutundaki aktörlerin ilk kez bu ölçekte biraraya getirildiğini söyledi.
KÜÇÜK YAŞTA KULLANIM İSTİSNAİ
Basın toplantısında soruları da yanıtlayan KOM Daire Başkanı Ahmet Pek, Türkiye'de uyuşturucu kullanım yaşanın 11- 12 yaş seviyesine kadar düştüğü söyleminin gerçeklikten uzak olduğunu savundu. Münferit ve istisnai olarak küçük yaşta kişilerin uyuşturucu kullanımına rastlandığını kaydeden Ahmet Tek, "Nadir de olsa küçük yaşta çocuklar kullanabiliyor. Ama liseden sonraki yaşlarda, 18 yaşından sonra yoğunlaşma başlayabiliyor. Türkiye'de uyuşturucu kullanım yaşı düşmüş değildir. Söylem olarak dile getirilen küçük yaş istisnaidir" diye konuştu. 12- 18 yaş aralığında uyuşturucu kullanımının yüzdelerle ifade edilmeyecek kadar küçük rakamlar olduğunu dile getiren Pek, "İlköğretimde merak saikiyle kullanımlar olabiliyor" dedi.
FARKLI GELİRE, FARKLI UYUŞTURUCU KULLANIMI
Ahmet Pek, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının gelir seviyesi yüksek toplum kesimlerinden gelir seviyesi düşük kesimlere doğru dönüştüğü iddiasının ise gerçeği tam anlamıyla yansıtmadığını kaydetti. Toplumun hemen hemen her kesiminde uyuşturucu kullanımının söz konusu olabileceğini, hiçbir kesimin zan altında bırakılamayacağını aktaran Pek, farklı gelir seviyelerinin farklı tür uyuşturucu kullandığını söyledi. Ahmet Pek, "Şunu söylemekte fayda var: Gelir düzeyi düşük alanda yaygınlık şu an daha fazla görünüyor" ifadelerini kullandı.
2009 ZİRVE YILI
Türkiye'nin uluslararası uyuşturucu trafiğindeki konumu hakkındaki soru üzerine KOM Daire Başkanı Ahmet Pek, Türkiye'nin coğrafi konumu itibariyle hem doğudan hem batıdan üretim alanlarına yakın olduğunu söyledi. Bu nedenle Türkiye'nin uyuşturucu trafiğinden güzergah olarak etkilendiğini belirten Ahmet Pek, "Polisin mücadelesi de güzergah alanlarını başka alanlara kaydırmak veya güzergahları kesmektir" dedi.
Türk Emniyet Teşkilatı'nın dünyanın uyuşturucu ile mücadele eden en iyi birimlerinden biri olduğunu kaydeden Pek, "KOM Daire Başkanlığı'nın 81 il ve 31 ilçede yapılanması var. Şu anda yaptığı yakalamalar, 29 Avrupa ülkesinin tamamından daha fazla" diye konuştu.
Türkiye'nin uluslararası uyuşturucu trafiğindeki transit konumu nedeniyle yakalama oranlarının "hedef" konumunda bulunan diğer Avrupa ülkelerinden daha düşük olması beklenirken, 2005 yılından itibaren yükselen bir trend başladığını belirten Ahmet Pek, 2010 Avrupa Uyuşturucu Raporu'na göre, Türkiye'nin 2009 yılında, Avrupa Birliği üyesi 29 ülkenin toplamının iki katı eroin yakaladığını kaydetti.
EROİNİN YÜZDE 31'İ İSTANBUL'DA YAKALANDI
KOM Daire Başkanı Ahmet Pek, Türk kolluk kuvvetlerinin 2005 yılında 8 bin 195 kilogram, 2006 yılında 10 bin 312 kilogram, 2007 yılında 13 bin 228 kilograma, 2008'de 15 bin 447 kilogram, 2009 yılında ise 16 bin 59 kilogram eroin ele geçirdiğini aktardı.
Türkiye'de 2009 yılında ele geçirilen eroinin yüzde 31.6'sının İstanbul'da yakalandığını kaydeden Ahmet Pek, bu kenti yüzde 15.6 ile Van'ın izlediğini söyledi. Tek, Türkiye'de en fazla eroin yakalanan iller sıralamasında üçüncü sırada Adana'nın yer aldığını, bu kentin ardından da Hakkari, Ağrı, Bitlis, Erzincan, Edirne, İzmir ve Mersin'in geldiğini açıkladı.
BAYBAŞİN İKİ AY ÖNCE ÇIKTI YİNE GİRDİ
Uyuşturucu ile mücadelenin önemli ayaklarından biri olan yargı boyutunda cezaların 8 yıldan 15 yıla kadar çıktığını ve bu cezaların caydırıcılık açısından yeterli olduğunu kaydeden Ahmet Pek, "Suç türlerine göre bakıldığında cezaevlerinde en fazla uyuşturucu sanıkları bulunmaktadır" dedi. Cezaların caydırıcı olmasına karşın uyuşturucu işindeki kişilerin ve birimlerin bu işten vazgeçmediklerini kaydeden Pek, "Abdullah Baybaşin 2 ay önce cezaevinden çıktı, sonra tekrar girdi. Yılları cezaevinde geçiyor, aynı suçtan cezaevine dönüyor" dedi.