Hayatı boyunca, "Kız çocukları okusun" diye çabalayan, eziyet çeken, baskı gören Türkan Saylan öldüğünde, cenazesinde hiç biri yoktu. O bir bilim insanıydı.
"Kızları okutmayın, kadınları cenazeme almayın" diyeni gömmek için ne kadar yalaka, oy avcısı varsa sıraya girdi. O bir sözde cemaat lideriydi. Yıllar önce genç bir müftünün ölümü için fetva(emir) vermiş, mahkemede sözlerini kabul etmiş, mahkum olmuş, sonra bir şekilde dışarı çıkarılmış, şalvarlı, sarıklı, cübbeli kanun tanımaz bir güruha lider olmuştu.
Hacı Bektaşi Veli 13. yüzyılda, "Kızlarını okutmayan milletler yok olur" diyordu. Kendini 21. yüzyılda şeyh ilan eden fani, "Kızlarınızı orta, lise, üniversiteye göndermeyin. Okutmayın, çalıştırmayın, tek başına sokağa çıkartmayın" diyor, ardından onbinleri peşine takıyor, cenazesinde ağlatıyordu.
UYGARLIK YOLU VAR
Cami avlusunda buluşan siyasetçiler, "Benim başörtülü bacılarımı üniversiteye almadılar" diyerek, yıllardır oy topladılar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak, "Cemaat ve tarikatlar, haçlıların Anadolu'da kurdukları İleri karakollardır" demişti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1925'te şunları söylemişti:
"En doğru, en gerçek tarikat(yol) medeniyet(uygarlık) tarikatıdır. Uygarlığın emir ve isteklerini yapmak insan olmak için yeterlidir."
Arap bedevisine özenenlere hatırlatalım. Tekke ve Zaviyeler Kanunu yürürlükte ve bir gün gelecek hepsi kapatılacak.
ŞEHİTLERE SAYGI OLSUN
İbadetini yaparken, tarikat veya cemaat adıyla birileri tarafından kandırılan ve bir şekilde kullanılan, sömürülen saf insanlar iyi bilsin ki... Emperyalist devletlerin kontrolündeki tarikat ve cemaat, önce devletin düşmanıdır, Anayasa'ya karşıdır, laikliği istemez, kadınları ve Atatürk'ü sevmez, Cumhuriyeti yıkmak ister.
Bu ülkenin evlatları, peygamber ocağında vatan görevi yaparken şehit oluyor. Yurdun dört bir köşesindeki evlere ateş düşüyor. Anadolu'nun her karış toprağında bir şehit için dikilen bayrak dalgalanıyor.
O kim olduğu belirsiz kişilerin peşine takılan, her hafta toplantılarına giden, kimi malını mülkünü verenler, şehit cenazelerinde neredeler? Şehitlerin son yolculuğunda ne binler, on binler saf tutuyor, ne o malum siyasetçiler görülüyor.
SANSÜR YASASI KAPIDA
O şehitlerin anası, babası, eşi, çocuğu, "Vatan sağ olsun" diye sessizce ağlarken, başka yerlerde kızları diri diri yakılarak öldürülen acılı aileler de sözde adalete, hukuksuz karara isyan ediyor.
Sonra...Birileri diyorlar ki: "Bunları görmeyin."
O cenaze yalakası siyasetçiler diyor ki:
"Sakın yazmayın."
Karşımıza sansür yasası çıkarıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir ilk yaşanıyor. Meclis'e bir trilyon 80 milyar liralık ilave ödenek teklifi veriliyor. Yılın 6 ayı dolarken bütçe yetersiz kalıyor. Ek ödenek ile bütçe açığı 278 milyar liradan 78 milyar liraya inecek(miş). Bu hesap yapılıyor, hesap kitap bilmeyenler tarafından dayatılıyor.
Halk gerçekleri görsün, öğrensin, uyansın. Uyuyan milletler ölüme mahkumdur. Ne olur uyumayın.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|