Akdeniz Üniversitesi rektör atamasıyla ilgili, daha rektör atanmadan önce, ‘Özlenen rektör o mu?’ diye bir yazı kaleme aldım ve bazı gerçekleri ortaya döktüm ya, birileri hala bu yazıdan dolayı bana kızgın…
Neymiş, ‘Özlenen hanım rektör oldu. Özür dile’ diyorlar…
Hadi ordan…
Ben yazdığım, doğruluğuna inandığım hiçbir yazıdan dolayı kimseden özür dilemem…
Hele hele, rektör oldu diye hiç…
Bir yanlışım varsa, rektör olsun olmasın özür dilerim…
Bugüne kadar tüm yazılarımı araştırarak, isteyerek, bilerek ve tahammüden yazmışımdır.
O yazıda bir maddi hata, mantık hatası yapmış isem çıkar özür diler, düzeltirim.
Ama birileri istedi diye değil…
Bu nedenle, o yazımın sonuna kadar arkasındayım.
Yalaka, yandaş olsaydım o gün Prof. Dr. Özlenen Özkan’a arka çıkar, onu pohpohlayan bir yazı yazardım.
O yazıyı yazmadan önce biliyordum ki, Özlenen Özkan’ın aday gösterilme ihtimali yüzde 80’di…
Çünkü, Külliye öyle istiyordu…
Şimdi birilerinin yönlendirmesiyle, yalakalar, yeni rektörden beklentisi olanlar bana yorumlarda sallayıp duruyor.
Bu satırın yazarı, Akdeniz Üniversitesi’nde ne rektörler gördü. Hepsi geldikleri gibi gittiler.
Kimi iyi bir iz bıraktı, kimi kötü…
Bu o koltuğa oturan kişiye bağlı…
Yine bu satırın yazarı, Tuncer Karpuzoğlu döneminde laboratuvar tahlil kitleriyle ilgili yolsuzluğu yazdı. Milyonlarca TL’yi heba olmaktan, yüzlerce hastayı yanlış teşhis konulmaktan oradaki cesur bilim adamları ile el ele verip birlikte kurtardı.
Giden rektör Prof. Dr. Mustafa Ünal’ı en çok eleştirenlerden biri de bendim… Devlet, tasarruf tasarruf derken, onun milyonlar harcayıp kampüs girişine yeni kapı yaptırmasına karşı çıkan ilk ben oldum. Ve, bunu da defalarca yazdım.
Karpuzoğlu ile Ünal arasındaki diğer rektörlerle ilgili yazdıklarımı saymıyorum bile…
Ben, ‘Özlenen rektör o mu?’ diye yazdım ya, beni hemen Mustafa Ünal’ın kalemşörü sandılar.
Kendisi ile rektörlüğü boyunca bir kez baş başa görüşme yaptım…
O da 2 yıl kadar önce, 10 dakika…
Bir şey almak için değil, Gün Haber olarak bir fotoğraf, şiir yarışması düzenleyip kazanan öğrencilere nasıl maddi destek oluruz diye gitmiştim yanına…
O yıl düzenledikleri çok yarışma varmış, ikinci yıl yapalım dedik…
Bu yılın başında da pandemi çıktı, erteledik mecburen…
O tarihten bu tarihe ne yüz yüze görüştüm, ne telefonla…
Ey münafıklar, anladınız mı?..
Üniversitenin arşivi, kağıdı, küreği elinizde…
Bakın edin…
Kim ne istemiş dökün belgeleri ortaya…
Yazdığım her ne varsa takipçisi olacağım…
Ve gelelim atama sonrasına…
Prof. Dr. Özlenen Özkan rektör oldu, geldi koltuğuna oturdu.
Bu arada bir hatırlatma ve düzeltme yapayım…
Birilerinin dediği gibi, Özlenen hanım, Antalya’nın ilk kadın rektörü değil…
Antalya’nın ilk kadın rektörü, AKEV Üniversitesi’nin Rektörü Kamile Perçin Akgül’dür…
Ve Kamile hanım, o koltuğunda halen oturuyor.
Özlenen hanım, Antalya’nın ikinci kadın rektörü oldu…
Onu da kutluyorum…
Devir teslime, eşi Ömer Özkan’ın gelmemesi isabetli olmuş…
Veya gelmişse, fotoğraf karelerinde görünmemesi iyi olmuş…
Ancak, Ömer Özkan’ın sosyal medyadan paylaşımında kullandığı kelimelerin seçimi pek iyi olmamış…
Üniversitelerde, ‘Eş rektörlük’ olmadığını, şimdiden kendisine hatırlatayım istedim.
Eşi adına, tüm şehirden destek istemesi, bu atamayı yapanlara, ‘İnşallah’, ‘Maşallah’ diyerek teşekkür etmesi de bana garip geldi.
Bırak o teşekkürü rektörün kendisi yapsın…
Şehirden, halktan destek isteyecekse kendisi istesin, birilerine bu atamadan dolayı teşekkür edecekse kendisi etsin…
Şimdi gelelim sadede…
Ben bir görevden alma, yeni bir atama yapıldıktan sonra, gidenin, gelenin arkalarından kim ne diyor diye bakarım.
Üniversite kimin için var?
Öğrenciler için değil mi?..
60 bine yakın öğrenciden giden rektör için tek kötü bir laf edeni duydunuz mu?..
Ben duymadım…
Öğrenciler genelde ne diyor peki?..
Sosyal medyada gördüğüm kadarıyla, giden rektöre methiyeler düzüyorlar…
‘Ağladık’ diyorlar…
‘Efsane’ diyorlar…
Hatta biri espri de olsa abartıyor, ‘Yavrusunu kartal kapmış Fatma Girik gibiyiz’ diyor.
İçten, samimi yazılar bunlar…
Peki, kim başka ne diyor?..
Bu atamadan sonra haberlere yapılan yorumlar, sosyal medya paylaşımları gösteriyor ki, üniversitede çok kişi koltuk bekliyor.
O nedenledir ki, yeni rektöre yağlamayı, yıkamayı abartanlar çok.
Eğer, alt kadrolarda çalışanlar, ‘Yönetim kadrolarını hemen değiştirin, eskilerin tümünü atın’ diyorsa ben bunda art niyet ararım.
Demek ki, eski rektör ve yönetimi bu alt kadroları çok çalıştırıyorlardı ki, giden rektöre kızgınlar.
Ve, sonuç;
Biz gerçek gazeteciler, gerçek neyse onu yazarız…
Bugün yazdıklarımız da bunlar…
Belki acıtıyor, incitiyor olabilir…
Yarın bir başarıyı yazarız.
Alkışlarız da…
Bu sizin icraatınıza kalmış…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
||||||||||||
Koç 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||