SGK'nın geriye dönük faiziyle birlikte kendisinden 70 bin liraya yakın para talep ettiğini ileri süren Kabadayı, boşandığı eşinden üç çocuğuyla birlikte bırakacak kimsesi olmadığı gerekçesiyle Umut'u da adliyeye getirdi.
Antalya Birinci İş Mahkemesi'nde, Kabadayı'nın devletten yetim maaşı aldığı dönemde ikamet ettiği evin bulunduğu mahalledeki komşuları da tanık olarak dinlendi. Davada tanık olarak dinlenen Meydankavağı Mahallesi Muhtarı Mehmet Budaklı, Gülsüm Kabadayı'yı tanımadığını söyledi. SGK'nın tanık olarak gösterdiği Nazife Çakar ise Gülsüm Kabadayı'yı Yıldız Mahallesi'nden tanıdığını söyledi. Kabadayı'nın eski komşusu olduğunu aktaran Çakar, "Önce karşı apartmanda oturdu. Sonra bizim binamıza taşındı. 1 yıl kadar bizim ikamet ettiğimiz binada oturdu. Bu süreçte hemen hemen her gün kocasını eve gidip gelirken gördüm. Üç tekerlekli bir bisikleti ve kamyoneti vardı. Bu taşıtlarını da evin önüne park ederdi. Tarafların medeni halini bilemem. Fakat evinde eşini hiç görmedim. Ben tarafların boşanıp boşanmadığını da bilmiyorum. Kocasının adını da bilmiyorum. Ama şahsen tanıyorum. Merdivenlerde karşılaştığımızda selamlaşırdık" dedi.
Aynı apartmanda oturan Songül Acar da Gülsüm Kabadayı'nın komşusu olduğunu söyledi. Kabadayı'nın evli ya da dul olduğunu bilmediğini söyleyen Acar, “Fakat yanında bir bey görürdüm. Eşi olduğunu tahmin ediyorum. Bu kişinin adını bilmiyorum" dedi. Ramazan Tulum ise Kabadayı'nın geçen yıla kadar ikamet ettiği Yıldız Mahallesi 222 Sokak 5 numaralı apartmanın yöneticisi olduğunu söyledi. Tulum, "Gülsüm Kabadayı'nın ikamet ettiği dairenin aidat makbuzlarını Zekeriya Ağar olarak kestim. Kendisi bu şekilde talep etti. Ben eşinin adını bilmiyorum. Ama davalı ile birlikte eve girer çıkardı. Eve girip çıkanın eşi olduğunu tahmin ediyorum. Soyisimlerinin niye tutmadığını bilmiyorum" diye konuştu.
Boşandığı eşinden olan üç oğlu ve Umut ile birlikte adliyeye gelen Gülsüm Kabadayı ise mahkemedeki ifadesinde, tanıkların beyanlarını kabul etmediğini söyledi. Tanıkların ikamet ettiği Yıldız Mahallesi'ndeki evi kendisine boşandığı eşinin kiraladığını söyleyen Kabadayı, “Kirayı ve aidatları o ödeyecekti. Bu nedenle makbuzlar onun adına kesildi. Ben herkesin bildiği gibi Umut bebeğe baktım. Hastanede onun tedavisi için uzun süre kaldım. Bu arada boşandığım eşim Zekeriya Ağar'dan olan üç oğlum benim evimde yaşadı. Onlarla ilgilenmesi için Zekeriya Ağar sık sık eve gelip çocuklarımı denetlemiştir. Yoksa benimle birlikte yaşaması mümkün değildir" dedi. Mahkeme, diğer tanıkların da dinlenmesi için duruşmayı 25 Mayıs tarihine erteledi.
RUSLARIN ÇEKTİĞİ BELGESEL
Kabadayı, duruşma çıkışı gazetecilere yaptığı açıklamada, 2006 yılında geçimsizlik nedeniyle boşandıktan sonra kendisine yetim maaşı bağlandığını, bu parayla geçinmeye çalıştığını söyledi. Bir geliri olmadığı için bu evlilikten olan üç oğlunun da velayetinin babaya verildiğini anlatan Kabadayı, "Boşandıktan iki yıl sonra Umut'un koruyucu anneliğini aldım. Umut'un bakımını üstlendikten sonra onunla Moskova'ya gitmiştik. Ruslar, bir aile ortamında Umut'a bakıldığını göstermek için bir belgesel çekti. Benim eşimden boşanmış olduğumu da bu belgeselde belirttiler" dedi.
ESKİ KOCA BELGESELDE
Ancak bu belgeselde boşandığı eşine de yer verilmesi üzerine SGK'nın anlaşmalı boşanma gerekçesiyle yetim maaşını kesip geriye dönük olarak da para talep ettiğini aktaran Kabadayı, “Biz geçen yıl Umut'un tedavisi için Samsun'a gitmiştik. Ben Samsun'dayken dava açmışlar. Bugüne kadar aldığım yetim maaşını faiziyle birlikte istiyorlar. Eşimden anlaşmalı boşandığımı iddia ediyorlar. 'Eşiyle bir yaşıyor' diyorlar. Oysaki böyle bir şey yok. Samsun'dan geldikten sonra SGK'ya itiraz ettim. SGK dava açmış, bir sürü de şahit bulmuşlar" dedi.
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)