Tüzmen, Başbakan’a bakın ne demiş;

Türkiye Triatlon Federasyonu’nun düzenlediği halk triatlonunda yarışmacı olan eski bakan Tüzmen, Kaleiçi Gönüllüleri’nin sabah kahvaltısına da katıldı. Gizlibahçe Konakları’ndaki kahvaltıda, Emin Altıner’in ‘Kaleiçi Sunumu’nu izleyen Tüzmen, Antalya Ekspres Gazetesi Yazarı Haşmet Öyken ile Gün Haber Yazarı Dursun Gündoğdu’nun sorularını cevapladı.

 

Öyken’in, “Ne olacak bu memleketin hali?” esprili sorusunu, “Memleketin hali iyi olur merak etmeyin” diye cevaplayan Tüzmen, şöyle devam etti:

 

“1994’de Serbest Bölgeler Genel Müdürüyken, o zamanki bakanımız bir hanımefendiydi. Ayfer Yılmaz… İlk burada kullandım o sözü, ‘Bakanım, beni dalmaya gönderin, benim dilimin suya değmesi lazım’ dedim. Çok sertim, etrafı kırıp döküyorum. “O zaman su iç” dedi. O da zeki tabiî ki… Bende “Tatlı su kesmiyor tuzlu su lazım” dedim.

 

 

Benim yapım serttir, sevecen ve samimiyim ama uzaktan sert görünüyorum. Disiplinsiz işe sorumsuzluğa işin ehli olmayanın hak etmediği yerlerde olmasına dayanamıyorum. O zaman dilim sertleşiyor söylüyorum. Çin atasözü vardır, ‘Maymun yükseğe çıktığı zaman kıçı daha iyi görünür’ diye… En çirkin yeri… Yükselen insanlara bakacaksınız, kıçı temizse devam edecek.”

 

Tüzmen, “Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olacağınız söyleniyor?.. Bunun aslı var mı?” sorusuna önce, “Boşa konuşuyoruz. Zamanı gelince konuşmalıyız” dedi, sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Mersin Büyükşehir Başkanlığı söylemi yıpratma amaçlı söylentiler. Her türlü görev kutsaldır. Ancak, ben özel sektörde danışmanlık yapıyorum, kendi işlerime yoğunlaştım. Belediye başkanlığı güzel bir görev ama beni kesmez diye düşünüyorum. 330 milyar doları yönetmiş bir insanım. Gümrükleri yönettim, dış ticareti yönettim, daha küçük bütçeleri yönetmek memleketime ne sağlar?

 

 

Dış Ticaretten sorumlu bakanlık yaptım. Komşu ülkelerle ticaret gelişti. Şimdi komşularla ilişkilerimiz bozuldu ona üzülüyorum. 20 senelik emek 20 dakikada bozuluyorsa orada bir sıkıntı vardır. Bizim işimiz mal satmaktır, mal satmak, almaktır. Kimse demokrasi ihraç etmeye kalkmasın. Demokrasi ihracatı Amerika olsan yaparsın. Bu tür maceraların ülkemize zarar getirdiğini gözlemledim. Bunu MKYK da söyledim. Doğru olan budur, dolaylı göstermem direkt ortaya söylerim. Demokrasi ihraç ettiğiniz zaman olanı görüyorsunuz. O zaman ben 6 bakanın yaptığı işi tek başına yapıyordum. Bana güvendiler. Ben kendi isteğimle ayrıldım ve hala görüşüyorum.”

 

 

Kürşat Tüzmen, “AKP’nin çizgisinde bir değişim var mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi:

 

“Bence her partinin çizgisinde değişim olur. Olgunlaşan meyve çabuk çürür. Olgunluk döneminde AK Parti gibi bir partinin tabanı çok kuvvetli ve geniş olduğu için devamı daha iyi olur. İlk kuruluştaki idealler ve demokratik ortamın taşınması lazım. Başbakanımız 3 dönem vekillik yapanın bir daha yapamayacağını söyledi, buna uyacak. 8 seçim geçiren parti hala en fazla oyu alıyorsa kendini yeniliyor demektir. Sanatçılar vardır. İdoldür, Ajda Pekkan gibi… Ben çocuktum Ajda vardı, hala var. AK Parti marka oldu, piyasadan çekilmez. Ciddi bir markanın piyasadan çekilmesi gibi bir etki bırakır. Parti Tayyip Erdoğan gibi bir lider çıkaramaz. Ezilmiş bir belediye başkanı ve çok çalışkan bir insanın haksızlığa uğraması bilinciyle toplumda yerini almıştı, hapse girdiği zaman hepimizi çok üzmüştü. Güzel çalıştı, akıllı bir strateji izleyip şansın da yardımıyla ciddi bir rüzgarla yüzde 32 ile aldığı işi yüzde 50’ lere taşıdı. 10 yıl AK Parti Türkiye’ye damgasını vurdu. ANAP gibi… Fakat onlar dejenere oldu yürütemedi. Biz o hataları görüp o düşüşe mani olduk ve o çizginin devamını sağladık.”

 

 

Başbakanımla çok tartışmalar yaptım, ‘Siz camideki en ön sırayı alıyorsunuz, olduğu gibi bürokrat yapıyorsunuz’ dedim. Bana, ‘İnançlı insanlar bir yere gelmeyecek mi?’ dedi. Tartıştık ama sonra hak verdi. Şu anda arkadaşların hepsi iyi bürokrat, iyi olmazsa bakan yorulur. Başbakan da icraat yapamaz. İcraatlar devam ediyor demek ki sıkıntı yok.

 

 

Tüzmen, Antalya yerel siyaseti ve Akaydın ile ilgili bir soruya ise “Hoca olarak takdir ettiğim bir insandır. Belediye başkanı olarak atandığı gün ilk arayan ben oldum. AK Parti’den arayan tek insandım. Artıları da eksileri de var. Arkadaşlarım aracılığı ile izliyorum. Herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor, işini iyi yapanı takdir ediyorum.”