“Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. AKAYDIN; önce Kemer İlçe Kongresindeki konuşmaları, SKYTÜRK ve HABERTÜRK televizyonlarında yaptığı açıklamalar, devamında Aksu ve Döşemealtı İlçe Kongrelerinde dile getirdiği hususlar ve daha sonra, Hürriyet Akdeniz ile yaptığı söyleşisiyle, büyük ölçüde bizleri hedef alan açıklamalarda bulunmuştur.
Akaydın’ın; “ Vicdan sahibi MHP’li ve AKP’li meclis üyeleri sayesinde belediye başkanlığımı sürdürebiliyorum. Sözleriyle, CHP meclis grubu olarak bizleri suçlamasını üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek ve gerçekleri, değerli halkımızla paylaşmak istiyoruz.
Soru : Sn.Akaydın Diyor ki: 3 yıldır sürekli engellendim, destek görmedim.
Cevap : AKP grubunun ret oylarına karşın, 3 yıl içerisinde toplam 150 milyon TL. ye varan borçlanma yetkisi verilmesinde,
Belediye mülklerinin satışı ve gelir elde edilmesi amacıyla 100 milyon TL.’ye yakın kaynak yaratan, encümen kararlarının alınmasında,
Kırcami ve Çakırların imar planlarının tüm oylamalarında,
Bana kırmızı otobüs aldırmıyorlar dediği 40 kırmızı otobüsün alınmasında,
CHP grubu olarak tam desteğimizi kendisine verirken, aynı AKP grubu bu desteği Sn. Akaydın’dan neden esirgemiştir.
Yine; Sn. Akaydın’ın büyük bir hararetle Ulaşım A.Ş. ye verilmesini istediği Halk Kart’ın meclis oylamasında, AKP ret, kendi ekibimle çalışmak istiyorum dediği ekip arkadaşları ile, büyük desteklerini gördüğünü belirttiği MHP grubu neden çekimser oy kullanma gereğini duymuştur merak konusudur?
Bu güne kadar hemen her konuşmasında AKP tarafından engelleniyorum, 226 parseli, Atatürk Parkını, Asfalt Plent tesislerini, Mezarlık alanını, Sarısu’yu,Konyaaltı Plajlarını ve daha bir çok tahsisi elimden aldılar, AKP bütün yatırımlarıma engel oluyor, meclisteki tüm AKP’lilere sesleniyorum, gereğini niye yapmıyorsunuz diye feryat ettiğini unutan Sn. Akaydın, ekibimle çalışmama izin vermiyorlar bahanesiyle, son belediye encümeni seçimleri ve komisyon seçimlerindeki AKP’nin örtülü desteğine bakarak, tüm bu yaşadıklarını bir kalemde silerek, gerçekleri kamuoyundan saklayabileceğini mi sanıyor.
Soru : Kendi ekibimle çalışmama izin vermediler.
Cevap: Sn.Akaydın, Encümende kimlerle çalışmak istemişte olmamıştır?
Mustafa Yılmaz, Baki Çelik, Recep Tokgöz, Deniz Filiz ve Turgay Genç ile çalışmak istemiş, ancak bu kişilerden Mustafa Yılmaz’ın 2011 yılından beri, Baki Çelik’in de 3 yıldır, encümende görev aldıklarını söylememektedir. Ayrıca, Başkanlığını yaptığı encümenin, 5 atanmış bürokratını da kendi seçen bu sebeple de zaten encümen çoğunluğunu elinde bulunduran Sn. Akaydın, acaba neyi ve nereleri gözlerden uzakta tutmak istemektedir, anlaşılamamaktadır.
İmar Komisyonunda: Deniz Filiz, Kadir Alkış, Turgay Genç ve Mustafa Yılmaz ile çalışmak istediğini söylemektedir. Ancak Deniz Filiz ve Turgay Genç’in 3 yıldır, Kadir Alkış’ın da 2011 yılından beri imar komisyonunda çalıştığını, niye dikkatlerden kaçırmaktadır.
Bütçe Komisyonunda : Kadir Alkış, Deniz Filiz, Turgay Genç ve Baki Çelik’in olmasını istemiş olsa da, 2009 yılında Mustafa Yılmaz ve Recep Tokgöz’ün, 2010 yılında Turgay Genç’in, 2011 yılından itibaren de Deniz Filiz ve Kadir Alkış’ın bu komisyonda görev almış oldukları niye ifade edilmemektedir.
Sn.Akaydın, egosu şişkin, hırsları akıllarından önde giden belediye başkanları benzetmesi ile suçlamalarda bulunurken, encümen ve farklı komisyon kararlarına dönük uyarılarımızda neden, ‘’ ben böyle istiyorum, böyle olacak ‘’ dediğini unutmaktadır.
Parti grup kararları dışında hareket etmek, ancak yasal olmayan kararlar karşısında geçerlidir. CHP tüzüğüne göre İl Başkanı, Büyükşehir Belediyesi de dahil tüm çalışma gruplarının Grup Başkanı sıfatını taşır.Hal böyle iken Sn. Akaydın’ın, il başkanını tanımadığını, kendisini yok saydığını söylemesi, büyük bir çoğunlukla halkımızın teveccühünü kazanmış Belediye Başkanlarımıza ağza alınmayacak sözlersarfetmesi, CHP Büyükşehir Meclis üyeleri olan bizleri de unutmayarak;
‘’ BENİM BU İNSANLARLA POLİTİKA YAPTIĞIM SÜRECE MÜCADELEM SÜRECEK, PARTİ AKLINI BAŞINA ALMALI, BUNDAN SONRA MURATPAŞA VE KONYAALTI ENGELLEME NASIL OLUR GÖRECEK, BEN BUNLARIN YÜZÜNE BAKACAĞIMA KÖY EVİMDE İNEKLERİN, SIĞIRLARIN SURATINA BAKAR DAHA MUTLU YAŞARIM ‘’ diyebilen Akaydın, ağzından çıkan sözlerin farkında mı?Edep anlayışınıKAMU OYUMUZUN takdirine bırakıyoruz.
2 arkadaşımıza ( kendi hukuki başvuru hakları saklı kalmak kaydıyla) tehdit ve şantaj yaparak ve Genel Başkan Yardımcımız Sn.Gürsel Tekin’in uyarılarına ‘’ Yapılan uyarı umrumda değil, ben çocuğum sanki ağzıma biber sürecek ‘’ diyen Akaydın; bizleri yaraladığı yetmiyormuş gibi, parti bütünlüğü anlayışını da, yerlerde süründüren bu tutumuyla, hangi amaçlara hizmet etmek istediğini de açıklamalıdır.
Sn. Akaydın; CHP gibi temelleri demokratik anlayışa dayalı bir partide bulunduğunu unutmaktadır. Vesayetçi, parazit, asalak ve biat kültürü içerisinde olmakla suçladığı biz ve diğer partililerimizin, Sn. Akaydın’dan artık bir özür beklentisi de yoktur.
Sn. Akaydın, boğazın kaç düğüm olduğunu unutarak söz söylemeyi ‘’ benim ağzım iyi laf yapar ‘’ diye değerlendire dursun, sığ siyasi hesaplarına dönük tutumuyla gerçeklerden kaçamayacaktır. Ona göre artık silahlar çekilmiş, bize göre ise testi kırılmıştır. Takke düştükten sonra görülecek olan; Akaydın’ın hangi amaca hizmet ettiği, bilinmeyenler ve gün yüzüne çıkacaklardır.
Gerçekleri saptırma gayreti içerisinde saldırmadık kişi bırakmayan Akaydın’a tavsiyede bulunmanın bir yararı da olmayacaktır. Çünkü, her şeyin en iyisini o bilmektedir. Ona göre belediye başkanları, meclis üyeleri, il ve bazı ilçe başkanları, milletvekilleri ve eski genel başkanı dahil daha birçok kişi nefretle anılması gereken insanlardır, ancak bir tek kendisine saygı duyulmalıdır. Bu kadar insanı acımasız ve haksız eleştirileri ile karşısına alan bir belediye başkanı nasıl başarılı olabilir ki?
SÖZÜM ONA AKAYDIN’I SAYIN GENEL BAŞKANA ŞİKAYETE GİDİLMİŞTİR.
Sn. Akaydın Kemer toplantısında bizlere mürit, parazit, asalak sıfatlarını yakıştırmış ve beni çalıştırmıyorlar diye tümümüze suçlamalarda bulunmuştur. Bunun üzerine bizim bu tariflenen kalıplar içinde olmadığımız, aksine Akaydın’ın yasal çerçevede olmak koşuluyla her önerisine destek olduğumuzu anlatmak üzere, İl Başkanlığımızca alınan randevu üzerine Ankara’ya gidilmiştir.
Sayın Genel Başkanımızın Antalya’ya yönelik ilgileri bilinirken, hakkımızda engelleme teorileri üretilen biz meclis üyelerini kabul ederek gösterdiği dinleme takdirlerinin dahi, Sn. Akaydın’ın, “onlar şikayete gittiler mantığıyla izah etmesini”, kendi anlayışıyla özdeşik bir tutum olarak görüyoruz.
Partimizin en üst makamı olan Sayın Genel Başkanımızın, şikayet dinleme amacıyla bizleri kabul ettiğini düşünmek ve bu kadar yoğun programları içerisinde, ayırdığı 1 saat boyunca, yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler aldığını görememek, Sn. Akaydın mantığıyla ancak bu şekilde izah edilebilir.
AKAYDIN DİYOR Kİ, “ KONYAALTI’DA, MURATPAŞA’DA ANTALYA’NIN ÇANKAYA’SI, MARİFET DEĞİL Kİ SEÇİLMEK”
İnsana sormazlar mı? Madem burası Ankara’nın Çankaya’sı da, 2009 yerel seçimlerinde Muratpaşa’da Sn. Evcilmen % 58 ile 123.000 oy alırken, Sn. Akaydın neden % 51 ile 110.000 oy almıştır.
Yine Konyaaltı’nda Sn. Muhittin Böcek % 66 oy alırken, Sn. Akaydın niye % 54 oyda kalmıştır. Muratpaşa ve Konyaaltı’ndaki CHP seçmeninin, kişiler söz konusu olduğunda tercihlerini nasıl kullandıklarının çok açık bir göstergesi olan bu rakamları, Sn.Akaydın elbette yeni öğrenmemektedir. İnsanları küçültmek ve küçümsemek, yaşam tarzınız olabilir, ancak o insanların yıllardır gönül bağı kurduğu binlerce insana söz söyleme noktasında erdemli hareket etmek ise, insanlara özgü bir davranış biçimidir.
AKAYDIN DİYOR Kİ: BUNDAN SONRA MURATPAŞA VE KONYAALTINDA ENGELLEME NASIL OLUYORMUŞ GÖRECEKLER”
Bunlar bir Büyükşehir belediye başkanının ağzına yakışan sözler değildir. Cezalandırmayı niyetlendiğiniz kişilerin olması sizin bir tercihiniz olabilir. Ancak, Muratpaşa’yı ve Konyaaltı’nı, yani halka hizmeti engelleme tercihinizin önünde, ‘’ Halep ordaysa Arşın burada ‘’ diyecek, kale gibi bir anlayışın da bulunduğunu, kendisine hatırlatmak isteriz.
SAYIN DENİZ BAYKAL’ın OLAYLARA KARIŞTIRILMASI
Bu tam anlamıyla bir talihsizliktir. Her toplantıda ben partimin iç işlerini basın önünde konuşmam, tartışmam diyen Sn. Akaydın’ın unutmamalıdır ki; Belediye Meclis toplantılarında asıl olan alınacak kararlarla, Antalya halkının yaşamlarının kolaylaştırılması, kentin çağdaşlaştırılmasıdır. Bunları yaparken de; hukuka uygunluk, öncelikler, verimlilik ve kente yararları ilkeleri vazgeçilmezdir.
Sn. Akaydın tüm bunları unutarak, hizmetlerin aksamaması adına yaptığımız bir çok uyarıya rağmen, ısrarla uyguladığı ve nihayetinde yargıdan dönen konulara dönük bir gündem saptırması mı amaçlamaktadır.
Burada konumuz Sn. Deniz Baykal değildir. Niye kendisinin meclis gündemine taşıdığı konuları tartışmak, tartıştırmak ve en doğru kararı üretmek yerine, olayları çarpıtarak, daha doğru bir deyişle gündem saptırarak kendini haklı göstermeye çalışmaktadır. Ağzının iyi laf yaptığını söyleyen Akaydın’ın, elbette buna da bir cevabı olmalıdır.
Çok değerli hemşerilerimiz bilmelidir ki; bu açıklamalar içimiz parçalanarak yapılmaktadır. Geçen 1 hafta içinde, Sn. Akaydın’ın, CHP’ye ve Antalya’ya zarar veren bu gündem saptırıcı konuşmalarından acaba vazgeçer mi düşüncesini taşıdık. Ama belli ki onun susmaya niyeti yok, başka hedefleri var ve bunlara ulaşmaya çalışmakta ve hedefleri için her şeyi mübah saymakta.
Açıklamalarında bizleri çok ağır ithamlarla hedef alması ve parti disiplini içerisindeki suskunluğumuzun yanlış değerlendirilmeye başlanılması üzerine, kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına bu basın açıklamasını yapmak zorunda kaldık. Bizlere yaptığı ağza alınamayacak hakaretlere tek cümleyle ‘’KEM SÖZ SAHİBİNE AİTTİR” yanıtını veriyoruz
Yatsıya kadar yanacak mum ile değil, CHP’nin sönmeyen ışığıyla değerli halkımızın bilgilerine saygılarımızla sunarız. 26.04.2012
CHP ANTALYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ
Erdem ARMEN Hasan Gürsel KARABAYIR Mustafa KARAMAN
Deniz Fırat BUDAK Hüseyin KAZANCI
Edip Kemal BAHADIR Mehmet Remzi SADİ