AİHM'de geçen yıl en fazla mahkumiyet kararı verilen ülkeler sıralamasında Türkiye birinci oldu; kararlar en çok adil yargılanma ve etkin soruşturma hakkının ihlali, yargılama süresinin uzunluğu, kötü muamele ve etkin soruşturma eksikliğinden verildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başkanı Nicolas Bratza, Strasbourg mahkemesinin, 2011 yılı çalışmalarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi ve geçen yıl ülkeler aleyhinde alınan insan hakları ihlalleriyle ilgili kararlar hakkında bilgi verdi. Bratza tarafından verilen bilgiye göre, Türkiye geçen yıl 159 davada, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin en az bir maddesini ihlalden dolayı AİHM'de mahkum edildi. Türkiye'yi bu sıralamada 121 davayla Rusya, 105 davayla Ukrayna izledi.
DAHA FAZLA SAYGI
Yunanistan 69, Romanya 58, Polonya 54 davada yine AİHS'nin en az bir maddesinin ihlali dolayısıyla geçen yıl Strasbourg Mahkemesi tarafından mahkum edildi. AİHM Başkanı, Strasbourg mahkemesinde bekleyen davaların sayısının giderek artmasına dikkati çekerek, üye ülkelerin ulusal yargılarının, AİHM içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne daha fazla saygı göstermeleri çağrısı yaptı. Bratza, çok fazla davayla uğraşmak zorunda kalan AİHM'nin maddi sorunlarının çözülmesi konusunda da üye ülkelere yaptığı çağrıyı yineledi.
İLK SIRADA YARGI
İnsan haklarının kesinlikle lüks bir konu olarak değerlendirilmemesi gerektiğinin altını çizen AİHM Başkanı, son ekonomik kriz nedeniyle hukuk devleti ve insan haklarının korunması konusunun bazı üye ülkelerin öncelik gündeminden düştüğü gerekçesiyle eleştirdi. AİHM'den alınan bilgilere göre, Türkiye'nin mahkum edildiği davaların önemli bir kısmını, yargılama süresinin uzunluğu, adil yargılama hakkının ihlali, kötü muamelenin yasaklanması, etkili soruşturma hakkının ihlali ile mal ve mülkiyet hakkının korunmasıyla ilgili şikayetler oluşturuyor.
"ELEŞTİRİ DUYGUSAL DEĞİL MANTIKLI OLMALI"
Bratza, AİHM'de bekleyen davaların sayısının giderek artmasına dikkati çekerek, üye ülkelerin ulusal yargılarının, AİHM içtihatlarına ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne daha fazla saygı göstermeleri çağrısı yaptı. "İnsan hakları, adalet ve hukuk devleti kavramları, şu anki ekonomik kriz iklimi içerisinde geri plana atılıyor gibi görünüyor. Böyle zamanlarda, insan haklarının bir lüks olmadığını hatırlamak zorundayız." AİHM'de bekleyen 30 bin dosyanın olduğunun altını çizen Bratza, mahkemenin finansal desteğe ihtiyacı olduğunu açıkladı. Ayrıca, bağımsızlığının ve otoritesinin temelinin sağlam olmasının önemini yineledi. "AİHM'in bu özelliklerine hükümetlerden gelen eleştiriler mutlaka bir argümana ve kanıtlara dayanmalı, duygusal tepkilere değil."