İngiltere Parlamentosuna nazır dairesinde DHA muhabirinin sorularını cevaplayan ressam ve aynı zamanda balerin olan Yıldız Çitçi, tıpkı diğer ressamlar gibi tam bir Londra hayranı olduğunu ve burada enerji topladığını belirtti.
"TÜRK SANATÇILAR DÜNYA GENELİNDE BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR"
Renkli giysileri ve kendi tasarladığı takılarıyla İngilizlerin beğenisini kazanan sanatçı, takılarının büyük ilgi gördüğünü ve Londra'nın ünlü alış veriş merkezlerinden teklifler aldığını kaydetti. Çalışmalarını Londra'da sürdüren sanatçı,Türkiye'de sanatın iyi yerlere geldiğini ve Türk sanatçıların dünya genelinde büyük ilgi görmeye başladığını ifade etti.
BABASI RENKLİ KALEM ALINCA RESSAM OLMAYA KARAR VERDİ
İstanbul'da 1964 yılında doğan ve Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümünde Prof. Devrim Erbil Atölyesinde Yüksek Lisans yapan sanatçı, kendi bakış açısının getirdiği üslubuyla planlanmış kompozisyonlarında diğer unsurlarıyla bütünleşmiş şekilde yer vererek, yaşamından bazı izleri ve ipuçlarını izleyiciyle paylaşıyor. Üyesi olduğu Uluslararası Ressamlar Dernekleri ile Fransa, İspanya, Belçika, Lüksemburg, Almanya'da ve Türkiye'de 80'nin üzerinde karma sergiye katılan sanatçı, 23'ncü DYO Resim Yarışmasında ödül kazandı. İstanbul Üniversitesi'nde 'Soyut Sanat ve Benim Çalışmalarım' konulu 10 civarında konferans veren sanatçının hayat hikayesi de giysi ve takıları kadar renkli.
Çocukluğundan bu yana gözalıcı renklere karşı büyük bir ilgi duyduğunu ve resme olan ilgisinin babasının bir yılbaşı günü kendisine aldığı renkli kalemler sayesinde arttığını söyledi. Lisede ders aralarında sürekli resim yaptığını belirten sanatçı, aynı yıllarda İstanbul'un Beyoğlu semtindeki Özel Madam Olga Bale Okulu'nda 7-14 yaş grupları arasında balenin yanı sıra dekor-kostüm eğitimi aldığını ve ardından da çeşitli dönemlere ait kostümler tasarlamaya başladığını ifade etti.
"Annem her zaman ne olacaksan en iyisi olacaksın. Çöpçü bile olsan en iyisi olacaksın derdi. Bende kendi kendime 'en iyi ne yapabilirim' diye sordum. Tabiki en iyi resim yapabilirim. Fakat benim hep kostümlere de ilgim vardı.Televizyonda izlediğim 'canlı kalem' karakterinin bende etkisi çok oldu" dedi.
SANATÇININ ÇALIŞMALARINI ŞEKİLLENDİREN DÜŞÜNCELERİ
Zamanın getirdiği sürprizleri de çalışmalarının vazgeçilmez ögeleri olarak kompozisyonlarına dahil eden sanatçı, onlara kendi bakış açısının getirdiği üslubuyla planlanmış kompozisyonlarında diğer unsurlarıyla bütünleşmiş şekilde yer vererek, kendi yaşamından bazı izleri,ipuçlarını da izleyiciyle paylaşıyor.
MUCİZEYLE DOĞAN FİKİRLER
"Yaşamda, doğada da planlanmış ve planlanmamış olaylar iç içedir" diyen sanatçı, bu şekilde planlı ve planlanmamış unsurları çalışmalarında birlikte kullanarak yaşamı anlatıyor. 1989'dan beri çalışmalarının içindeki formun şeklinde, yani değişik şekilli tuvaller üzerine çalışarak illüzyon boyut-gerçek boyut kontrastlığını kullanıyor.
BACAĞI YANINCA YENİ BİR TASARIM GELİRTİRDİ
Hayatta her zaman çesitli iyi ve kötü sürprizler olabileceğini ve bunlara açık ve hazır olmak gerektiğini belirten sanatçı, "Bazen ilk önceleri hoşumuza gitmese de onu şans haline getirecek yolu bulmak da elimizdedir. 1996'da Güzel Sanatlar Fakültesinde, Doktora programında, aldığım Giysi Tasarımı derslerine devam ederken, bacağıma büyük bir bardak kaynar çay dökülünce yandı. Sonbahar ve serindi. Çorap giymek gerekiyordu. Fakat yanan bölümün de hava alması gerekiyordu. Bunun üzerine çoraplarımda delikler açarak bu duruma uygun bir tasarım yaptım ve sonra da 'Giysi Tasarımı' dersi ödevlerimde de kullandım" dedi.
"SÜPRİZLER E AÇIK OLMALI, 'GİTTİĞİ YERE KADAR' DİYEBİMELİYİZ"
"Önemli olan zamanın getirdiği sürprizleri kendi üslubumuza göre şekillendirebilerek çalışmalarımızda kullanabilmek, dahil edebilmektir" diyen sanatçı, "Böylelikle yaşamsal boyut, en gerçek boyutu çalışmalarına dahil etmiş olsum. Artık yaşamdaki alışkanlıkları, karşılaştığım anlık olayları da sergilerimin sürprizleri olarak kullanmak çalışmalarımın vazgeçilmez unsurları haline gelmişti. Zamanın getirdiklerini kendi üslubu paralelinde şekillendirip sunarak, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmememiz gerektiğini, sihirli anahtarın bizde olduğunu ve sadece elimizden geleni en iyi şekilde yapma gayreti içinde olmamızın yeterli olduğunu vurgulamış oluyor. Hatta bazen zamanın getirdiği tesadüfler bilimde bile projeleri şekillendirebiliyor ve bitirebiliyor. Önemli olan onun şans olabildiğini fark edebilmek veya şansa dönüştürebilmedir. Örnegin Graham Bell telefon düzeneği üzerinde çalisirken ,düzeneğinin üzerine tesadüfen asit dökülmesi sonucunda telefon bulunmuştur. Arşimet de banyo yaparken 'buldum' diye fırlayarak suyun kaldırma kuvvetini farketmiştir. Bu yüzden zamanın getirdiği sürprizlere daima açık olmalıyız ve birazcık da gittiği yere kadar diyebilmeliyiz" diye ifade etti.
Yaşam şeklini sanatsal etkinliklerine dahil ettiği çalışmalarından biri de yıllardır çesitli bedensel egzersizler ve beslenme düzeni ile kendi bedenini şekillendiren sanatçı, "Tıpkı heykelde olduğu gibi bir üç boyutlu şekillendirme söz konusudur. Sadece her malzemeyi şekillendiren araçlar farklıdır. Bu paraleldeki giysilerini giydiğinde de bu şekillendirmeye ilizyon boyutta da katkıda bulunmuş oluyor. Tıpkı şekillendirerek gerçek boyut, boyayarak ilizyon boyut kontrastlığı olan resim-heykel çalışmalarımda olduğu gibi. Fakat buradaki şekillendirme aynı zamanda sağlıklı yaşam amaçlı da yapıldığından fonksiyonel ve en gerçek boyut yaşamsal boyuttadır. Atölyemdeki çalışmalarımın bale gösterisine dönüşmesinde bu unsurlar söz konusudur. Yani çalışma fonksiyonu da olan bir bale gösterisidir. Evet her gün hepimiz için bir perde açılyor" dedi.
Alpaslan DÜVEN/ LONDRA,(İngiltere) (DHA)