Geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Ankaralı gazeteci meslektaşlarımızı Antalya’ya davet etti.
Gayet güzel…
Turizmin sorunlarına başka kentlerde yaşayan meslektaşlarımızın farklı gözlerle bakması, yazması hoş…
Çoğunu da tanırım, severim…
Yalnız aralarında biri vardı ki, tam bir trajikomik durum ortaya çıktı.
Milat Gazetesi Yazarı Serdar Arseven…
Akit Gazetesi’nde yazardı bir dönem…
O da gelmiş…
Bakın, o arkadaş, 30 Ağustos 2015’de Akit Gazetesi’ndeki köşe yazısında ne demiş;
“Bugünkü yazımı, Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirilen Sayın Yalçın Topçu’ya ayırmak istedim. ‘Turizm’ tarafını boş verin, ‘Kültür’ Bakanlığı gibi medeniyetimizin kalesi olarak görev yapması gereken bir devlet kurumuna, ‘Turizm’ gibi ‘hafifletici’ bir ekleme yapmak! Milli Eğitim ve Turizm Bakanlığı ya da Milli Savunma ve Turizm Bakanlığı demek ne kadar garipse, ‘Kültür ve Turizm Bakanlığı’ da o kadar garip.”
Böyle demiş, daha 2-3 yıl önce…
Bakanlığın resmi verilerine göre bu yıl 30 milyar dolar gelir beklediğimiz ‘Turizm’ sektörü o kafa için hafife alınacak, garip bir iş görünüyor anlaşılan…
Neyse…
Devam edelim…
Bu zat-ı muhterem, bu yazıdan bir yıl sonra (23 Ekim 2016) bu kez, şimdi yazılar yazdığı Milat Gazetesi’nde Turgut Özal’ın icraatlarından övgü ile bahsettikten sonra şöyle bir cümle kullanmış yazısında…
“Özal'ın sunduğu ilaçların elbette yan etkileri oldu, kimi vakit baş ağrısına, çoğu vakit af edersiniz ‘Turist diyaresi’ne uğradık.”
Diyare dediği ishal…
Özal’ın arazi tahsisleri ile turizmi şahlandırmasına kızıyor muhterem…
O kaldığı otelin arazisi de muhtemelen o tahsislerle verilmiştir…
İşte, turist akınından ishal diye bahseden bu şahıs, Antalya 2-3 gün boyunca bir turist gibi gezdi, tozdu dönüşte ‘Turizm’ ile ilgili ne yazdı dersiniz?..
Hiç…
Tek satır bile yazmadı…
‘Turizme’ inanmamanı, dini inançların gereği bu sektörden hoşlanmamanı anlıyorum.
Peki, inanmadığın, hafife aldığın, garip gördüğün, ‘İshal’ olarak nitelediğin bu ‘Turizm’ davetini niye kabul ettin de geldin be kardeşim?..
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın davetlisi olarak beş yıldızlı otellerde yemek, içmek, turist gibi dolaşmak güzel geldi demek ki...
*** *** *** *** *** *** *** *** ***
ANTALYALI BÜROKRAT HANIMIN 'VIP' KOCASI
Antalya’da bir hanım bürokrat, görevi gereği davetlere gidiyor.
Yanına kocasını da alıyor.
Bundan doğal bir şey de yok…
Ne yapacak adam?.. Evde örgü mü örecek?..
Ancak, o hanım bürokrat, zaman zaman protokol masalarında oturuyor. Eşi de yanında yine doğal olarak…
Buraya kadar hiçbir şey yok…
Fakat, geçenlerde bu hanım bürokrat, kendi bakanlığı ile ilgisi olmayan bir bakanı karşılamak için havalimanına gitmiş.
VIP salonuna girmiş.
Eşi de yanında…
İşte bu olmamış…
Bakın, balolara, yemeklere, konferanslara bir şey dediğim yok.
Olabilir.
Ama, yüksek güvenlik gerektiren mekanlarda eşin, çoluğun çocuğun işi olmaz.
Bu bürokratın siyasetin içinden geldiği için politikacılarla bu kadar haşır neşir olmasını, VIP’e kocasını sokmasını biraz anlarım da, birlikte ‘Apron’a girilmesini, uçağın merdivenlerine kadar uğurlamayı, karşılamayı hiç mi hiç anlamam…
Olmuyordur inşallah…
İnşallah…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |