Taş ocakları Üzümcek Dağı'nı yok ediyor

Boğaçay'ın kenarındaki Üzümcek Dağı, kum ve çakıl ocaklarının uzun yıllardır yürüttüğü faaliyetler nedeniyle her gün biraz daha yok oluyor. 30 yılı aşkın süredir betonarme yapılar ve asfalt amaçlı kullanılan kum, çakıl gibi ürünlerin sağlandığı dağda, 3 ocak faaliyet gösteriyor.

Doğa yürüyüş grupları, kaya tırmanışları, kırsal turizm gibi alanlarda alternatif turizm çeşitleri açısından ilgi gösterilen Hisançandır- Çakırlar ve etrafındaki bölgede, Üzümcek Dağı'nda ortaya çıkan manzara büyük tepki topluyor. Konyaaltı Sahili'ne 5 kilometre uzaklıktaki Üzümcek Dağı'nda yaşanan doğa katliamı, Boğaçay'la birlikte bir tarafta doğanın eşsiz güzelliklerini barındıran bölgede hemen göze çarpıyor. Antalya semenderi türünün de endemik olarak dünyada sadece bu bölgede yaşadığı Üzümcek Dağı'ndaki faaliyetler, bölge insanına da büyük zarar veriyor. Bölgedeki 10'a yakın yerleşim merkezinin tarım arazileri, su kaynakları bu yüzden zarar görürken, sürekli patlatılan dinamitlerden de evler etkileniyor.

'TARIMIMIZI DA, İNSANIMIZI DA BİTİRDİLER'

Üzümcek Dağı'ndaki taş ocağının 30 yılı aşkın süredir çalıştığını ve haftada 2- 3 gün dinamit patlatıldığını anlatan Çakırlar Mahallesi eski muhtarı Ayhan Üzüm, öncelikle bölge insanının sağlık açısından büyük sorunlar yaşadığını söyledi. Aşırı toz nedeniyle bölge halkında astım ve kanser hastalığının ciddi oranda arttığını dile getiren Üzüm, haftada 2- 3 gün patlatılan dinamitler nedeniyle evlerin yüzde 80'inden fazlasında çatlaklar  oluştuğunu söyledi. Narenciye bahçesi ağırlıklı tarım arazilerinin de toz nedeniyle büyük zarar gördüğünü belirten Üzüm, "Tarımımızı da insanımızı da bitirdiler. Yıllardır gitmediğimiz makam kalmadı ama hiçbir çözüm üretilmedi. Malzemenin Batı Çevre Yolu için kullanıldığı ve bu yol bitince ocakların kapatılacağı söylenmişti. Yol aylar önce bitti, ocaklar çalışmaya devam ediyor. Bölge halkı bıktı, köyümüzde yaşayamaz hale geldik" dedi.

ALTERNATİF TURİZMİ DE ETKİLİYOR

Üzümcek Dağı'nda birisi Rus olmak üzere 3 taş ocağı firmasının faaliyet gösterdiğini belirten Çakırlar Mahallesi Muhtarı Özkan Yavuz, özellikle astım hastalığının çoğaldığını, her gün yayılan tozu teneffüs ettiklerini, bu durumun bölge insanı için büyük sağlık sorunlarına yol açtığını dile getirdi. Bölgenin özellikle hafta sonları kentten insan akınına uğradığını muhtar Yavuz, sosyete pazarı olarak adlandırılan pazarda köylülerin ürettiği doğal ürünleri satın almak isteyenler açısından önemli bir turizm merkezi olduğunu ve gözlemecilerin yoğun ilgi gördüğünü dile getirdi. Taş ocakları nedeniyle son yıllarda bu faaliyetlerin de zarar gördüğünü kaydeden Yavuz, ortaya çıkan doğa katliamının halk sağlığı, tarımsal ürünlere verdiği zararlar nedeniyle köylünün de bitirildiğini dile getirdi. (DHA)