Uzun süredir aort kapağı darlığı nedeniyle nefes darlığı çeken, son bir aydır ciddi kalp yetersizliği nedeniyle yoğun bakımdan çıkamayan, aynı zamanda böbrek yetersizliği olan ve haftada 3 kez diyalize giren hasta, aort kapağının değişmesinin ardından 7'inci gününde taburcu edildi.
Kardiyoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Şakir Arslan, işlem esnasında kalbi 3 kez duran, kalp masajı ve solunum desteği altında aort kapağı takılan hastanın rutin kontrollerine devam edildiğini bildirdi. Bu şekilde kalp masajı altında kapak yerleştirilmesi işlemine tıp literatüründe rastlanmadığını kaydeden Doç. Dr. Arslan, "Tıp dilinde TAVI olarak bilinen işlem, lokal anestezi altında, anjiyo laboratuvarında hastanın kasığından girilerek, hastanın göğsü açılmadan yaklaşık 1 saat süren bir operasyondur" dedi.
Günümüzde, Dünyada ve Türkiye'de aort kapağı darlığının klasik tedavisinin açık kalp ameliyatı olduğunu kaydeden Şakir Arslan, "Bu ameliyatlarda hastanın göğüs kafesi açılarak, kalbin dar olan aort kapağı metal veya biyolojik kapakla değiştirilmektedir. Ancak, aort kapak darlığı olan hastaların 5'de 1'i ameliyat risklerinin yüksek olması sebebiyle ameliyat edilememektedir. Özellikle bu grup hastalarda TAVI yöntemiyle kapak yerleştirilmesi hastalar için umut olmaktadır" diye konuştu.
Hasta Necla Karabıyık'ın kızı Yasemin Karabıyık, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bizim için çok zor bir süreçti. Hastaneye girdimizde de durumu çok kritikti. Çünkü ameliyat esnasında annemin kalbi 3 kere durmuş elektro şokla geri gelmeyince bütün ekip kalp masajına başlamış. Çünkü 3'üncü şoktan sonra vazgeçebilirdi. Annem ameliyattan önce yürüyemiyordu, kalbi çalışmadığından nefes dahi alamıyordu. Yatalak durumdaydı. Ama şu anda annem yürüyor hatta merdiven çıkıyor."
ANTALYA (DHA)