Su yerine kum akıyor

ANTALYA Kent Konseyi'nin bu yıl mayıs ayında kent genelinde yaptırdığı 'Vatandaş Anketi' sonuçları, kent yaşayanlarının yarısından fazlasının musluktan akan suyu içmediğini ortaya koyarken, Muratpaşa İlçesi Sedir Mahallesi Tuhan Apartmanı'nda oturanlar, bunun en bariz örneğini yaşadıklarını söyledi. 1996 yılından beri musluktan akan suyun içinden sürekli taş ve kum çıktığını dile getiren vatandaşlar, sorunlarına çare bulunmasını istedi. Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü'ne yaptıkları başvurulardan sonuç alamadıklarını vurgulayan vatandaşlar, "Bu suyu nasıl içelim. Mecburen damacana suyu içmek zorunda kalıyoruz" dedi.

Apartman sakinlerinden 54 yaşındaki Yusuf Tuhan, cadde üzerinden geçen su şebeke hattının apartmanları önünde bittiğini, bu nedenle hattaki tüm artıkların burada biriktiğini ifade etti. Burada biriken artıkların da evlerindeki çeşmelerden aktığını kaydeden Yusuf Tuhan, "ASAT'a başvurmamıza rağmen sonuç alamadık. En sonunda apartman önünde biten hatta bir tahliye vanası koydular. Ama bu da çare olmadı. Ayda yılda bir o vanayı temizleyecekler de biz de temiz su içeceğiz. Musluk suyunu içemediğimiz için mecburen damacana suyu içmek zorunda kalıyoruz. Çeşme suyunu çamaşır, bulaşık makinesinde kullanmak zorundayız. Bu nedenle cihazlarımız da bozuluyor. ASAT'tan apartmanın önünde biten hattı başka bir hatta bağlamasını istiyoruz. Belki bu şekilde temiz su içebiliriz. Benden nasıl su parası alıyorlarsa, bu sorun da çözmek zorundalar" diye konuştu.

Ev hanımı 54 yaşındaki Sebahat Tuhan ise içmedikleri suyu yemeklerde kullanabilmek için çeşmenin ağzına bez parçası sarmak zorunda kaldıklarını anlattı. Sudan akan taş ve kum nedeniyle bezin 5-6 günde kirlendiğini aktaran Sebahat Tuhan, "Çamaşırda, bulaşıkta mecbur çeşme suyunu kullanıyoruz. Ama onu da birkaç kez süzmemiz gerekiyor. İçmek zorunda kaldığımız dönemler de oluyor. Suda koku da var. Kaç defa şikayet ettik ama sorunumuz çözülmedi" ifadelerini kullandı.

Aynı apartman sakinlerinden Hatice Kasap da çeşme suyundan çıkan taş ve kum nedeniyle çamaşır ve bulaşık makinelerinin bozulduğunu, iç tesisat borularının tıkandığını kaydetti. Komşuları gibi çeşmeden akan suyu değil, damacana suyunu kullanmak zorunda kaldıklarını belirten Hatice Kasap, "Ne yapacaklarsa yapsınlar, suyumuzu temizlesinler. Apartmana ya da evlerimize arıtıcı da koyamıyoruz. Çünkü bu su onu da bozacak. Önce suyun arınması lazım ki biz de arıtıcı koyalım" diye konuştu.