Antalya- Isparta karayolu üzerinde Kurşunlu ve Düden şelalelerine yakın olan Karataş Mağarası, bakımsız ve içine sadece 10 metre girilebilir durumdayken, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle Karataş İnşaat firmasınca, 2.5 milyon liralık yatırımla 213 metrelik yürünebilir kısmı, ışıklandırılıp, temizlenerek turizme kazandırıldı.
Aslen Yukarı Karamanlı Köyü'nden olduklarını belirten Karataş İnşaat firması Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, soy isimlerini de Karataş Mağarası'ndan aldıklarını belirtti. Yağışlar yüzünden mağaranın tamamen çamur dolduğunu ve sadece 10 metrelik bölümüne girilebildiğini anlatan Deniz Karataş şu bilgileri verdi:
"Bakanlık izniyle mağaranın içini temizledik ve yürüyüş yolları ile doğasına uygun ışıklandırmasını yaparak turizme açtık. Antalya'ya gelen turistlerin önemli bölümünü 'Tekrarcı müşteri' olarak adlandırılan birden fazla gelen turistlerden oluştuğu için, farklı turistik mekanlar aranıyor. Karataş Mağarası bu farklılıklardan birini oluşturdu. 213 metre yürüyüş parkuruna sahip mağaranın içinde 150 metrekarelik bir alan da küçük çaplı, konser gibi etkinlikler yapılabiliyor. Şarap mahzeni de bulunan mağaranın yarasaların yaşamadığı kısmında ise müzik dinletisi sunuluyor."
Mağaranın işletme sorumlusu Kenan Armutçu, mağaranın kısa sürede turistlerin büyük ilgisini çektiğini söyledi. Kenan Armutçu, mağara içindeki doğal kaya yapılarının kartal, akbaba, dinozor gibi çeşitli şekilleri andırdığına işaret etti.
MAĞARAYLA İLGİLİ EFSANE
Efsaneye göre, 1400'lü yıllarda yörede yaşayan 'Yörükler' ile 'Asiler' sülalesinden gençlerin birbirleriyle evlenmelerine izin verilmemektedir. Çünkü iki aile arasında yıllardır süren bir düşmanlık söz konusudur. Rivayete göre, Yörükler'den Elif ile Asiler'den Kerim birbirlerine aşık olur. Aileleri Elif ile Kerim'in ilişkisini öğrenince, gençler linç edilmek istenir. Elif ile Kerim, içinde şeytanların bulunduğuna inanılan mağaraya kimsenin giremeyeceğini düşünerek, mağaraya saklanır. Genç aşıklar, mağaradaki gölün kenarındaki çamurlarla yaralarını tedavi edip, mağaradaki 'Aşk Çeşmesi' olarak adlandırılan suyu içerek uzun süre hayatta kalmayı başarır. Bu hikaye ile çamurunun 'şifalı', suyunun da 'aşk dolu' olduğu düşünülen mağaradaki gölün kenarında saklanan Elif ile Kerim yanlarında getirdikleri kepenekleri giyerek, aylarca saklanır. Kerim'in annesi ise aşıklara mağaranın 150 metrekare genişliğindeki ana galerisinin üzerindeki delikten ekmek atarak, gençlere yardım etmeye başlar. 'Bekir Kuyusu' olarak anılan bu kuyunun yanı sıra, iki aşık göl kenarında ailelerinin barışması için dua ederler ve bu göle de 'Barış Gölü' denir.
Mağara gezisinde rehberler turistlere iki aşığın hikayesini içeren efsaneyi de anlatıyor.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)