Dağlara ilk kez 15 yaşındayken çıkan, 1976 yılında Türkiye Dağcılık Federasyonu'nun tüm eğitimlerini tamamlayan ve 1997 yılından itibaren Türkiye Dağcılık Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği görevini sürdüren, aynı zamanda 'Likya'nın Dağları ve Yaylaları Grubu'nun kurucusu Ömer Faruk Gülşen, Türkiye'deki dağların zirvelerine defalarca tırmandı. Yurt dışında da birçok önemli dağın zirvesine tırmanın Ömer Faruk Gülşen, tırmanışlarında bol bol fotoğraf da çekti.
Ömer Faruk Gülşen'in, Beydağları'nın, Antalya'nın Doyran Köyü yakınlarındaki Pürenli Yaylası Üçtepeler mevkiinde 2009 yılının şubat ayında ve 21 Nisan 2013 cumartesi günü, aynı yer ve aynı açıdan çektiği iki fotoğraf, bölgedeki mermer ocağının faaliyetlerinin, dağların nasıl dilim dilim doğrandığını bir kez daha ortaya koydu.
Çocukluk yıllarından itibaren doğayla barışık yaşamanın ve ona zarar vermemenin gerekliliğine, insanın da doğanın bir parçası olduğuna inanarak doğayı öğrenme ve keşfetme duygusuyla dağcılık sporuna başladığına işaret eden Ömer Faruk Gülşen, dağcılığın yanı sıra fotoğrafa da meraklı olduğunu, tırmanışları esnasında, ekolojik yapıyı ve doğadaki gelişimi anlatan fotoğraflar çektiğini dile getirdi.
KUTSAL AĞAÇLAR VE ANTALYA'NIN SU KAYNAKLARI YOK EDİLİYOR
Ömer Faruk Gülşen, Antalya'nın batısında yükselen Beydağları'nın en güzel tepelerinin ya da zirvelerinin, mermer ocakları yüzünden tamamen yok olma tehlikesi altında olduğunu vurguladı. Taş ve mermer ocaklarının Beydağları'ndaki yüksek kesimlerinde yer alan ardıç ve sedir ormanlarını yok ettiğini anlatan Ömer Faruk Gülşen, sedir, ardıç ve meşe ağaçlarının yörede 'kutsal ağaçlar' olarak görüldüğünü belirtti. Bu ağaçların doğada yetişmesinin çok uzun zaman aldığına değinen Gülşen, şöyle devam etti:
"Antalya'nın doğal su depoları olan Beydağları'ndaki ağaçlar, dereler, yaylalar, kanyonlar, sulak alanlar yok olmaktadır. Taş ve mermer ocaklarındaki iş makinelerinin yüksek titreşimleri yüzünden yer altı suları ya yok olmakta ya da yollarını kaybetmektedirler. Antalya'nın batısındaki Beydağları'nın kıyı kesiminde yer alan Pürenli Yaylası Üçtepeler mevkii de mermer ocakları yüzünden acınacak hale geldi. Bölgenin ekolojik yapısı bozuldu. Antalya'nın kuşbakışıyla izlenebildiği bu alandaki meyve bahçeleri, yayladaki otlaklar, sulak alanlar tehlike altında. Saklıkent Kayak Merkezi güzergahındaki Doyran Yaylası'na giderken rastlanan çirkin görüntü biz dağcıların yüreğini dağlamaktadır."
KAHROLUYORUZ
Ömer Faruk Gülşen, 2009 yılında Pürenli Yaylası Üçtepeler'in fotoğrafını çektiğini, 3 yıl kadar önce burada bir mermer ocağı açıldığını, geçen cumartesi günü aynı yerden, aynı açıdan çektiği fotoğrafın mermer ocağının yarattığı tahribatı kanıtladığını kaydetti. Gülşen, "Buradaki mermer ocağı 3 yıl kadar önce çalışmaya başladı. Biz dağcılar ve doğaseverler, yaratılan bu tahribatı gördükçe kahroluyoruz. Bu tahribata bir an önce dur denilmesini istiyoruz. Çünkü doğal yaşam giderek yok oluyor. Antalya'nın doğal su depolarını oluşturan dağlar, adeta jiletle doğranarak, dilim dilim kesilip, yok ediliyor" dedi.
Bünyamin TOKMAK/ANTALYA, (DHA)