Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
22 Şubat 2011 Salı - 17:40

Soner Yalçın'dan mektup

Odatv imtiyaz sahibi Soner Yalçın, Silivri Cezaevi’nden mektup yazarak yaşadıklarını anlattı. Mektubunu “Bozun bu alçakça tertibi. Bu ülke buna layık değildir” diye bitiren Yalçın’ın mektubu odatv’de yayınlandı. İşte o mektup...

Soner Yalçın dan mektup
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

 Hafta sonundan (19 Şubat) itibaren başımıza gelenlerle ilgili yazılanları, TV’lerde yapılan yorumları takip etmeye başladım.
Ancak kendime şaşırdım. Çünkü, sanki gündemdeki Soner Yalçın ben değildim. Gelişmeleri sanki dışarıdan biriymiş gibi seyrediyorum.
Ayrıca:
Sanki başka bir zaman diliminde yaşıyorum.
Yıl 1993.
Türkiye’nin neredeyse bir iç savaş yaşadığı dönemde habercilik yapmak gerçekten zordu. O güne kadar kamuoyunda korkutucu bir “kontrgerilla” kavramı vardı. Yani bugünün bilinen adıyla “Derin devlet!”
Türkiye’deki faili meçhul cinayetleri kontrgerillanın işlediği, kamuoyunda yaygın bir kanıydı. Fakat o tarihlere kadar bu sadece bir savdı.
Bu iddianın gerçekliğini bir kişi yaşadıklarını anlatarak ispat etti; Binbaşı Ahmet Cem Ersever.
Öyle bilgiler verdi ki bana “kontrgerilla”, “derin devlet” olgusunun ne olduğunu eylemler temelinde öğrendim. JİTEM’i, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı, Musa Anter, Vedat Aydın, Halit Güngen gibi o güne kadar faili meçhul kalmış cinayetleri…
Ayrıntıya girmeyeyim. Bunları “Binbaşı Ersever’in İtirafları” kitabında anlattım. Ersever öldürülünce, bana anlattıklarının hepsini bu kitabımda yazdım. “Kontrgerilla”, “derin devlet” olgusunu bütünüyle ortaya çıkarmıştım. Deyim yerindeyse “bombayı patlatmıştım.”
Kitap yayınlandı.

Ne oldu biliyor musunuz?

Hiçbir yayın organında yer bulmadı. Ayrıca dönemin Kürt sorunu hakkında yoğun haberler yapan “Özgür Gündem” gazetesi ve bazı Kürt milletvekilleri beni gündemi değiştirmekle itham ettiler.
O günlerde gündem neydi şimdi anımsamıyorum bile. Yedi yıllık gazeteciydim, bu tepkilere şaşırmıştım. “nasıl yani, bunlar kitabı okumadılar mı?” diyordum. İşte ilk bu olayla anladım.
Siz aslında o güne değil, tarihe yazıyorsunuz. İnsanların gerçekleri görmesi, anlaması için zamana ihtiyaçları oluyor.

Silivri 4 Nolu L tipi Cezaevi F-2 koğuşundan yazıyorum bu satırları.
Hep istedim ama hayatım boyunca romantik olamadım. Gazetecilik mesleği nedeniyle belki de hep gerçekçi kaldım. Hep olgular peşinde koştum. Haberler beni nereye götürdüyse oraya gittim. Bildiğimi, gördüğümü yazdım. Kalemimi hiç eğmedim. Kuşkusuz bedeller ödedim ama takdir de gördüm.
Ve fakat bu konuda yanıldım; devletin bir tertip düzenleyeceğini öngöremedim. Herkes söylüyordu, “Gazetecilikte ısrar edersen seni cezaevine atarlar”

Kalemimi kırmamı teklif ediyordu aslında yakın çevrem. Nasıl yapabilirdim bunu?
Yapmadım. Zaten yapamazdım; Gerçeğe aşıktım. Doğrunun peşinden koşmayı sürdürdüm.
Sonuç?
Silivri cezaevindeyim. Ama biliyorum ki Silivri Cezaevinde yatan “terörist” ben değilim. Ellerine kelepçe vurulan “terörist” ben değilim.
Silivri cezaevinde Türk basını yatıyor. Bu mesele benim kişisel bir meselem değil. Öldürülen, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu muydu? Hayır, biz gazetecilerdik öldürülen, cezaevine atılan, kapı önüne konulan. Niçin? Haber yaptığımız için.
Mesele bu kadar nettir. Bu cinayetleri kişiselleştirebilir miyiz?
Evet. Türk basını büyük bir imtihan verecek. Ya her bedeli ödeyerek özgürlüğüne sahip çıkacak, ya da yok olacak…
Bakınız…
Farklı siyasal görüşlerde olabiliriz. Birbirimizi yazılarımızla kırmış da olabiliriz. Ama mesele bunlar değil. Biz gazeteciler bunu kendi içimizde hallederiz. Şimdi mesele nasıl bir ülkede yaşadığımız gerçeğidir.
Ya insan kalmayı sürdüreceğiz ya da korkak bir akrep gibi yaşayacağız. Karar aslında sizin. Ben insan olmayı seçtim ve bundan geri adım atmayı hiç düşünmüyorum.
Beni-bizi kimse merak etmesin, bizim için endişelenmesin. Biz bu soğuk dört duvara dayanırız.
İçeri atılan Soner Yalçın değildir. Hepinizin onurudur, vicdanıdır, özgürlüğüdür.
O halde…
Bozun şu alçakça tertibi. Bu ülke buna layık değildir.

Soner Yalçın

 
Deprem korkusu
 
Oğluna hasret ölmüş
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Deprem korkusu
Muş'un Bulanık İlçesinde meydana gelen depremler nedeniyle büyük bir korku ...
Saray intikamla çalkalanıyor
Show Tv'nin tartışmalı dizisi Muhteşem Yüzyıl bu hafta nefes kesen bir bölümle ekranlarda olacak.
'Bayan garson aranıyor' ilanlarına dikkat
SON yıllarda şiddet ve 'namus' cinayetleriyle gündeme gelen müzikhol ve ...
 
Öğretmen çocuklarına burs iptali
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın ...
Yağışlar etkili olacak
Türkiye, sabah saatlerinden itibaren Orta Akdeniz üzerinden gelen yeni ...
Vali ikramda bulunmayın diye uyardı
ISPARTA Valisi Memduh Oğuz, köy ziyareti yapan mülki amirler ve kamu çalışanlarına ...
 
KOSGEB'le işbirliği
YÖK ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi ...
Promil açıklaması
Emniyet yetkilileri halen tartışılan "0,50-1 promil" idari ceza tartışmasına açıklık getirdi.
Dostluğuyla yaşıyor
İstanbul’da, 8 yıl önce geçirdiği trafik kazasından sonra gözünü açtığında ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva