Emniyet yetkilileri halen tartışılan "0,50-1 promil" idari ceza tartışmasına açıklık getirerek, "2918 sayılı Karayolu Trafik Kanunu'nda yapılan yasal düzenlemeye ilişkin yapılan haberlerde yanlış anlaşılmanın promil oranında kaynaklandığı"nı vurgulayarak, "Alkol cihazında görünen 50,110 gibi oranlar 0.50,1.10 promil oranını gösterir. Halk dilinde bilindiği gibi 50 promil üstü, 0.50 promil alkol oranının üstü için işlem yapılır" dediler.
Emniyet Genel Müdürlüğü, ‘Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı’ başlıklı maddede mevcut kanun uygulamasından farklı bir düzenleme yapılmadığını belirtmişti. Ancak halen tartışmaların devam ettiğini vurgulayan polis yetkilileri, kuralın geçerliliği, kamyon, çekici otobüs, türündeki taşıtlar ile taksi, taksi dolmuş, minibüs ve kamyonet türündeki taşıtları ticari amaçla kullanan sürücüler ve resmi araç sürücülerinin alkollü olmaları halinde bu araçları kullanamayacakları, diğer araç sürücülerinin ise 0.50 promilin üzerinde alkol alarak karayolunda araç kullanamayacakları aynı şeklinde devam ettiğini bildirdiler.
0.50 promil üzerinde alkolle araç kullanan sürücülere uygulanan idari para cezası, sürücü belgelerinin geri alınması, sürücü davranışını geliştirme eğitimi ile psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi uygulamasının da aynı şekilde devam ettiğinin vurgulayan emniyet yetkilileri şunları söylediler:
“Yeni tasarı, mevcut uygulamada eksik olan, Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen, ‘Trafik güvenliğini alkol etkisinde tehlikeye sokma suçunun’ oluşmasında yargılama sırasında aranan, somut tehlikeye açıklık getirmektedir. Halk içinde 50 promil üstü aslında, 0.50 promildir. alkollü araç kullanımında alt limit budur. Halkımız cihazın göstergesinden dolayı bunu 50 promil ve üstü olarak bilmektedir. Aslında gerçek oran kandaki alkol oranının 0,50 promil üstü olduğunu gösterir.
1,00 promil ve üzeri (Bilinen şekliyle 100 promil ve üstü için) alkol alarak araç kullanan sürücülerin ise, başkalarının can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürdükleri ve emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecekleri karine olarak kabul edilerek, öngörülen idari ceza ve yaptırımlar haricinde TCK 179. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 2 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmaları hükmü getirilmektedir.