Sonbaharın gözdesi Kasnak Meşesi Ormanı

Sonbaharla birlikte Isparta'nın Eğirdir İlçesi'ne bağlı Yukarı Gökdere Köyü sınırları içindeki Kasnak Meşesi Ormanı Tabiat Koruma Alanı, doğa yürüyüşü grupları başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinden doğaseveri misafir ediyor. Hazan mevsiminin tüm renklerinin sunulduğu doğa harikası kasnak meşelerinden oluşan orman dünyada sadece Yukarı Gökdere'de bulunuyor. Eğirdir Gölü ile Kovada Gölü arasında yer alan Kasnak Meşesi Ormanı, 1987 yılında tabiatı koruma alanı ilan edildikten sonra, yöre halkının da destekleriyle çok iyi korunuyor.

Mayıs ayının başından sonuna kadarki dönemde sadece bu ormanda görülen 'ayı gülleri'nin olduğunu açıklayan Gökdere Köyü Muhtarı Ahmet Sarı, ayı güllerini görmek isteyenler nedeniyle Mayıs ayında yoğun ziyaretçi çeken ormanın sonbahar ve kış döneminde de dağcılık ve doğa sporları ile uğraşanlar başta olmak üzere, yurt içi ve yurtdışındaki birçok üniversiteden akademisyen ile doğa yürüyüş gruplarını ağırladığını kaydetti.

Turizm açısından çok ciddi potansiyele sahip olmasına rağmen tanıtım ve ziyaretçilere yönelik gereksinimlerin karşılanması için yatırıma ihtiyaç duyulduğunu belirten Ahmet Sarı, bir çok ülkeden insanı çeken bu doğa harikasının yöre ekonomisine önemli katkı sunduğunu söyledi.

Bölgenin turizme açılması yönünde devlet destekleri beklediklerini dile getiren Köy Muhtarı Sarı, Davraz Kayak Merkezi ile ulaşımın sağlandığı 20 kilometre civarında bir yol olduğunu ve iyileştirilmesi halinde Davraz'la bütünleşik bir turizm oluşturulabileceğini belirtti.

Kasnak meşesi ormanlarına bir gezi düzenleyen Antalya Doğa ve Sanat Topluluğu (ANDOST) üyeleri 17 kilometrelik parkurda yürüdü. Bu alanın barındırdığı endemik zenginlik ve kasnak meşesi ormanı olarak dünyada tek olduğuna dikkati çeken ANDOST'un kurucusu Cemal Ertugay, bölgenin, Kovada Gölü, Yazılı Kanyon, Davraz Kayak Merkezi, Adada, Eğirdir Gölü ile bütünleşik olarak düşünülerek alternatif turizm açısından çok kıymetli bir alan olduğunu vurguladı.

Ormanın her mevsim ayrı güzellikler sunduğuna işaret eden Cemal Ertugay, ormanın özellikle sonbahar mevsiminde meşe, çınar ve çeşitli ağaç türleriyle renk cümbüşü sunduğunu, muhtarlık ile dayanışma içerisinde bölge ziyaretçileri için konaklama ve lojistik desteğin sağlanabileceği yapılarla güzergahların işaretlenmesi, koruyucu ve uyarıcı levhalarla daha sağlıklı bir hale dönüştürülebileceğine işaret etti.

1300 hektar alanı kaplayan ve 1300- 1848 metre arasında yüksekliğe sahip kasnak meşesi ormanı içerisinde 218 bitki türü bulunuyor. Yörede kasnak meşesi, saçlı meşesi, Makedonya meşesi, mazı meşesi, Lübnan sediri, karaçam, kızılçam, Toros köknarı, kakar ardıcı, boylu ardıcı, çınar yapraklı akçaağaç, akçaağaç, çiçekli dişbudak, sivri meyveli dişbudak gibi ağaçlar ile tilki, porsuk, sansar, kurt, yaban domuzu ve sincap gibi yaban hayvanları da bulunuyor.

Küçük grup ve kümeler halinde, toprağın derin olduğu ve çukur alanlarda en iyi gelişmeyi gösteren 25-30 metre boy ve 1.6 metre kadar çapa ulaşan kasnak meşeleri, akmeşe grubuna dahil olup, sadece Türkiye'de yetişen bir türüdür. Kasnak meşesi, düzgün gövdesiyle kaplamacılıkta ve parkecilikte kullanılıyor. Yıllar önce bu ağaç fıçı ve esnek malzeme yapımında kullanıldığı için yöre halkı tarafından kasnak meşesi adıyla anılıyor.

Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, (DHA)