Haziran ayında Antalya’da inanılmaz bir sıcaklık yaşadığımızın hepimiz farkındayız… İlk defa bu ayda bu kadar sıcak ve nem… Bunaldık Temmuz ve Ağustos’u düşünmek bile istemiyorum.!
Çok şükür ki deniz kenarındayım diyeceğim ama denizden bile yapış yapış çıkıyoruz vallahi en güzeli soğuk duş… Klimalar cayır cayır çalışıyor elektrik paraları bu kadar yüksek iken ve maaşlar bu kadar düşük iken nasıl çıkılacak bu işin içinden bilemedim. Kendimle mücadele ediyorum, balkona yatak kurdum bu defada sivriler rahat vermiyor, çare tel yaptır dediler onu da yaptım o da rüzgarı kesiyor velhasıl gece 3 e 4 e kadar mücadele… Sonuç mu?.. Yenik düşerek klimaya müracaat … Allah hepimizin bilhassa da biz emeklilerin yardımcısı olsun…
Bayram , bayram dedik o da geldi geçti… Gerçi bayram bana pek hayırlı gelmedi maalesef ki 1 yıldır kötü hastalıkla mücadele eden kardeşim bayrama 2 gün kala hastalığa yenik düşerek aramızdan ayrıldı. Çok üzgünüm çokkkk… Kardeşimin ölümü bana tokat gibi geldi. Bu yaşıma kadar yaşadığım her şeyin bir yalandan ibaret olduğunu, hayatımı ben diye değil biz olarak yaşamışlığın ne kadar yanlış olduğunu geçte olsa anlamama neden oldu. Ne kadar doğru bildiğim, doğru yaptığımı zannettiğim varsa hepsi yalan ve yanlışmış ölüm yıktı gerisi daha da çok yıktı… Büyüklük yine bende kalsın diyor kardeşime Allahtan rahmet diliyorum, acım çokkkk büyük… O artık anacığım ve babacığımın yanında gerçek dünyada bizlerse yalancı dünyadayız… Gün gelip tekrar buluşana kadar hoşça kal kardeşim benden sana her şey helal olsun, senden bana varsa bir şey onu da Allah biliyor zaten… Mekanın cennet kabrin nurla dolsun…
Oğuz Atay ‘ın dizeleri tam da benim şu andaki duygularımı dile getiriyor
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler;
Ağzına dolar insanın.
Sussan acıtır,
Konuşsan kanatır…. Ben susmayı yeğliyorum….
‘’Değerinizi bilmeyen insanlar için boşa mücadele etmeyin. Onları layık oldukları insanlara bırakın ve sakın arkanıza bakmayın’’ … demiş CAN YÜCEL…
***
KEMER VE SANAT…
Acılar yaşansa da hayat devam ediyor, Kemer de bir avuç sanat sever bir araya gelerek ‘’ KEMER SANAT PLATFORMU’’altında sanat adına bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. 03/04/05 Temmuzda bu platform öncülüğünde bir imza günü tertiplenmiş . İmza gününe katılacak olan değerli isimlerden biraz bahsetmek istiyorum;
Cansın Erol;
Çocukluk yılları Ankara da geçen Cansın hanım, babasının askerlik arkadaşı Orhan Veli, Nihal Atsız gibi şairlerin şiir geceleri ile yoğun yaşamış, 1962 de Vural beyle evlenmiş güzel kemen çalan eşinin engin musiki bilgisi nedeniyle bir çok bestekar ve sanatçı dostlarla sanat yapmış. Üç erkek evlat sahibi Cansın Erol 1978 de eşini trafik kazasında kaybetmiş 1980 de eşine yazmış olduğu ‘Güneşin Battığı Yerde’ adlı şiiri Prof. Dr. Selahattin İçli tarafından bestelenmiş. Bir çok şiiri bestelenen Cansın hanımın en bilinen ve hepimizin dinlemekten büyük zevk duyduğu ve Ahmet Özhan’ın seslendirdiği HÜZÜN şiiri… 1983 yılında Eurovision seçme yarışlarında Ayşegül Aldinç’in seslendirdiği HEYECAN isimli şarkı 3.oldu. 5 şiir kitabının yanı sıra amatörce yaptığını söylediği resim çalışmaları ve hikaye kitabı çalışmaları da olan büyük usta ‘’Sanat ve sevgi kalpten kalbe giden en kısa yoldur ‘’diyerek sanata olan duygularını bu şekilde ifade etmiş .
Hüseyin Poyraz;
1956 Ankara doğumlu 1979 da İngiltere’ye yerleşerek dil eğitimi ve tiyatro eğitimi alan Poyraz, kenar tiyatroların yanı sıra Covent Garden sokak tiyatrosunda da rol aldı. Dünyada her oyuncunun düşlerini süsleyen ‘’Royal National Theatre’’da White Chamelion adlı oyunda rol aldı. Başarılarını ilerleyen yıllarda da sürdüren oyuncu , 100 ün üzerinde şiir yazmış. Sanatçının 36 şiiri muhtelif sanatçılar tarafından seslendirilmiş. Şair son dönemlerde (2017-2022)’’Neyzen Deli mi , Veli mi.’’ Adlı tek kişilik oyunla hem Kemer’de hem de Türkiye’nin çeşitli yerlerinde tiyatro severlerle buluşmuştur.
Kemal Akkaya;
1966 Ankara doğumlu olan yazar, lisede yazmış olduğu kompozisyonlarla dikkat çekmiş ,30’lu yaşlarına kadar kısa makale ve şiirler yazmış, ilk romanı ‘’ İhanetin Bedeli’’ daha sonra ‘’Tekmili Aşk’’la edebiyat dünyasındaki yerini almış…
Ve Ben Serpil Nur;
1958 İst doğumluyum 1973 yıllarında sahne çalışmalarım başladı. Türkiye’nin en ünlü isimleri ile en ünlü gazinolarında ses sanatçısı olarak yer aldım, sonraları Yeşilçam girdi hayatıma. Umudumuz Şaban, Kemal Sunal , Ah Nerede Vah Nerede , Tarık Akan ve Baba Bizi Eversene , Barış Manço ile oynadığım filmler… Bu imza gününde değerli dostlarım sizlere kitaplarını imzalayacaklar. Benim kitabım yok, yazılarım var. Ben de sizlerle arzu ederseniz Türk Sinemasının Dünü Ve Bu Gününü konuşacağım… Sizleri aramızda görmekten onur duyarız ….
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |