Seçim kampanyasını yürüten Başsoy’dan iddialar

Ateş İlyas Başsoy, Mustafa Akaydın’ın seçim kampanyasını yürüten reklamcı… Kimine göre, ‘ele avuca sığmayan, zeki biri’, kimine göre, ‘çalışılması zor’ insanlardan…

Aslında o bir mizah yazarı ama kendisini siyasi tahliller yapacak kadar geliştirmiş. Öyle ki, artık siyasileri bile beğenmiyor.

Bugünlerde, Antalya’daki yerel seçimler üzerine yazdığı, ‘AKP neden kazanır, CHP neden kaybeder?’ kitabı ile ilgili adından söz ettiriyor.

Kitabında, seçimlerde kampanyasını yürüttüğü Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın ve CHP’lilerle ilgili notlar, konuşmalar, anılar ve iddialar var. Kitabın bir kırgınlık ve kızgınlık üzerine yazıldığı apaçık ortada… Neye, niçin kızdığını kitabında üç aşağı beş yukarı yazmış. Ama, onun yazmadığı bazı gerçekler de var.

Şimdi, eğri oturup doğru konuşmak gerekiyor. İstanbul’da kendi deyimiyle işleri tıkırında olan biri, 20 çalışanı ile Antalya’ya gelir ve 5 kuruş para talep etmeden ve üstelik cebinden harcayarak 60 gün boyunca seçim kampanyası yürütür mü?..

Üstelik bu kişi, kitabında yazdığı gibi, ‘CHP’li değilse’ ve ‘CHP’ye inanmıyorsa’… Evet, bu maddi külfet ve ağır temponun içine niye girer?..

Yatırımı ileriye dönük yapmak isterse girer… Yani, ‘Akaydın seçimi kazanırsa, ben yaptığım işlerin parasını, belediyeye yapacağım işlerden kazanırım’ diye düşünmüşse, (ki öyle görünüyor) bu işi gönüllü olarak yürütür.

Hiçbir profesyonel, inanmadığı, hele hele gönül vermediği bir siyasi partinin işini bedava, üstelik cebinden para harcayarak yapmaz.

Benim bildiğim ve öğrendiğim, İlyas Başsoy’un seçimde harcadığı paraların karşılığını seçimden sonra Akaydın’dan belediye üzerinden istemesiyle ipler kopuyor. Oysa, seçim başka, belediye başka…

Seçimde harcanan paralar kişiyi veya partiyi bağlar, belediye ise apayrı bir kurum…

Tabi Akaydın, ‘Ben burada ayrı bir birim kuruyorum. Kendi tasarımımı, kendi baskımı, kendi tanıtımımı belediye olarak kendim yapacağım’ diyor. Böyle olunca da ayrılık kaçınılmaz oluyor.

Birde işin bunun dışında farklı boyutu var. İlyas Başsoy, Akaydın’ın seçim çalışması sırasında inanılmaz bir başarıya imza atarken, inanılmaz hatalar da yapıyor. Misal; Akaydın, bir reklam metni yüzünden Merderes Türel’e 5 bin lira para cezasına mahkum oluyor. Ayrıca, İlyas Başsoy’un seçmene yönelik kaleme aldığı absürt taahhütleri yüzünden hala sıkıntı yaşıyor.

Yarın size, İlyas Başsoy’un bu kitabından alıntılar vereceğim.

- Kim bu Akaydın?

- Akaydın’a yapışık ikiz gibi dolaşan ‘Hacı’ aslında kim?

- CHP’nin delikanlıları kimler?

- İstanbul için Gürsel Tekin neyse, Antalya için de M.K odur. Kim bu M.K?..

- Ömer Melli ile ilgili görüşleri

CUMA GÜNÜ SAAT 09.00'DA GÜN HABER’DE OKUYUN…

Kamyonet binaya çarptı

Özel öğrencilere 'umut mektubu'

YORUMLAR

Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

mavi

22 Aralık 2011 Perşembe 19:16

Çünkü CHP'de vefa denen şey yoktur. Semt ismi olarak algılanır,Bir kişi partiye hizmet ettiği oranda satılır. Ne kadar hizmet edersen o kadar düşmanın olur satışa gelirsin. Seni kullandıktan sonra bir sümüklü mendil gibi atarlar çöp kutusuna. Bunu da hep partinin yöneticileri yapar. Hatta olmadık iftiralara maruz kalabilirsin. Çöp kutusuna atılan kişi küser içine kapanır. KIzgınlığını da başka partiye oy vererek çıkarmaya çalışır. CHP bu yüzden kazanamaz. AKP bu yüzden kazanır.

Yorumu oyla 6 3