Sampi Kavşağı’ndaki bankamatiklere yakın halk ekmek büfesinin hemen yanı başına kondurulan ve kaldırımdan geçişleri de engelleyen baz istasyonuna ilk tepki semt sakinlerinden Emel Özgür'den geldi. Özgür, “Fotoğraflarını çektim ve ‘neden yapıyorsunuz?’ diye sordum, cevap bile vermediler” dedi.
Baz istasyonunun hangi cep telefonu şirketine ait olduğu öğrenilemezken, taşeron olan özel mühendislik bürosu yetkilileri de bu konuda bilgi vermekten kaçındı.
Emel Özgür, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin görev ve sorumluluk sahasında olan bir caddeye bu baz istasyonunun konulduğunu belirterek, ‘Bu konuda bilgilendirilmedik. Sağlığımızla oynanıyor” dedi. Özgür, Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği Kent ve Elektromanyetik Dalga Kirliliği Sempozyumu’nda konuşmacıların bu konuya dikkat çektiğini belirterek, Prof. Dr. Necati Dedeoğlu’nun bu sempozyumdaki konuşmasını hatırlattı.
Dedeoğlu, o sempozyumoda, baz istasyonlarının, tv kulelelerinin okul, kreş, hastane, huzurevi ve parklardan en az 300 metre uzaklıkta olması gerektiğini, etrafının da çevrilip uyarılar konulmasının zorunlu hale getirilmesini istemişti.
Dedeoğlu ayrıca, evlerin karşılarına baz istasyonu yerleştirilmemesi gerektiğini de söylemişti.
Her gün binlerce çocuk, hamile ve binlerce insanın geçtiği baz istasyonunun bulunduğu güzergahta işyerleri, ev, cami, otobüs durakları bulunuyor.
Yargıtay, daha önce baz istasyonları ile ilgili şikayetiyle haklı bulmuş ve insan sağılığını etkilediği gerekçesiyle bu istasyonlarla ilgili açılan davalarda vatandaşların lehine karar vermişti.