AÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Bulut, bölüm asistanlarıyla birlikte hortum afetinden geçen hafta etkilenen Kumluca, Finike ve Demre'de incelemelerde bulundu. Hortum nedeniyle zarar görenlerle görüşerek, yaşadıkları hakkında bilgi alan Prof. Dr. Bulut, afetin oluşum nedenlerini değerlendirdi. Prof. Dr. Bulut, "13 Kasım tarihinde saat 21.30 Kumluca'nın Mavikent Mahallesi Yalı Caddesi aile çay bahçesi sahilinde, 21.40 sıralarında Finike Adalet Sarayı karşısı sahilde ve buna yakın zamanda Demre ilçesi Beymelek Mahallesi'nde adeta eş zamanlı başlayan ve gelişen tahripkar hortum oluşumları, ülkemizde son yıllarda yaşanan en önemli meteorolojik afetlerden birisi olarak değerlendirilmektedir" diye konuştu.
Kumluca, Finike ve Demre'de meydana gelen meteorolojik afetin 3 farklı ilçede, birbirine yakın zamanlarda olduğunu, bunun sonucunda tarım alanlarında, yerleşim yerlerinde, yol, ulaşım ve elektrik sistemlerinde önemli ölçüde tahribat meydana getirdiğini söyleyen Prf. Dr. Bulut, dünyada sıklıkla yaşanan bu doğal afetin son zamanlarda Türkiye'de de duyulmaya başlandığını aktardı.
'DETAYLI DEĞERLENDİRİLECEK'
Hortumun nedenlerinin detaylı olarak araştırılacağını vurgulayan Prof. Dr. Bulut, "Yöremizde yaptığımız görüşmelerde, anlıyoruz ki son 50 yılda gerçekleşen en yıkıcı, en tahripkar hortum olayı bu. Bunun nedenlerini detaylı şekilde araştıracağız. Meteorologlar, afet bilimciler, diğer taraftan coğrafyacılar olarak biz de çevreden kaynaklanan, çevresel sorunlar, küresel ısınma ile ortaya çıkan küresel basınç sistemlerindeki değişiklikler, sera gazının denizlerde yol açtığı sıcaklık, bunun sebep olduğu basınç farklanmaları, ani sıcaklık değişiklikleri, bu tür felaketleri zaman zaman yaşatır. Bu konular, detaylı değerlendirilecek" dedi.
'TEKRARLAMA SIKLIĞI ARTACAK'
Saatteki hızı 63 kilometreyi geçen rüzgarın fırtına olarak nitelendirildiğini belirten Prof. Dr. Bulut, 'toz şeytanları', 'tornado' ya da 'hortum'un ise dönen fırtınalar olduğunu kaydetti. Artan sera gazı etkisi ve küresel iklim değişikliğiyle basınç merkezleri ve tropikler arası karşılaşma kuşağının giderek, daha kuzey enlemlere doğru kaydığını dile getiren Bulut, Türkiye'nin güney kıyılarının tropikal hava kütlelerinin ve cephe sistemlerinin etkisine girerek, hem dinamik hem de termik koşulların sıklıkla tetiklediği meteorolojik felaketlerle karşılaşma riskinin artacağına dikkati çekti. Prof. Dr. Bulut, şöyle devam etti:
"Nitekim deniz ve okyanus sularının 27 santigrat dereceyi aştığı durumlarda ortaya çıkan bu fırtınaların tekrarlanma sıklığının yüzde 50 oranında artacağı ifade edilmektedir. Bu durum, 2000'li yıllardan sonra bu tür felaketlerin sayısındaki artışlarla da doğrulanmaktadır."
'KÖPEĞİ DE KULÜBESİYLE GÖTÜRMÜŞ'
Prof. Dr. Bulut, inceleme sırasında hortum felaketini yaşayan bir kişiyle sohbet etti. Bulut'a eşlik eden Sahilkent Mahalle Muhtarı Niyazi Yıldız, mahalledeki bir komşunun kümesinin hortum sırasında gittiğini söyledi. Yine aynı mahallede başka bir komşusunun bahçede bağlı köpeğini hortumun götürdüğünü anlatan Yıldız, "Kadir ağabeyimizin kümesini götüren hortum, aynı sokakta bir komşumuzun köpeğini de kulübesiyle götürmüş. Ne zaman geri geldiğini bilmiyoruz; ama 5-6 saat sonra geldiği söyleniyor. İlginç olaylar var, pencereden giren demirler" diye konuştu.
Mahalle sakini Kadir Çankaya da "Evimizin önünde tavuk kümesi vardı. Tavukları kümesiyle birlikte götürmüş. 2-3'ünü bir gün sonra bulduk. 4'ü yok. Evde, camın önünde ailece oturuyorduk. Hortum parçaladığı camları alıp, götürdü. Kırılan camlar, içeri savrulsaydı yaralanırdık" dedi.
Suat SÖĞÜT/FİNİKE (Antalya), (DHA)