Cumhurbaşkanlığı seçimi ne zaman olacak? Bilen var mı? 14 Mayıs mı, yoksa 18 haziran mı? Erdoğan, 10 Mart günü TBMM'ni fesh ederse, seçim 14 Mayıs'ta olabilir. Fesih yoksa, seçim ileri bir tarihte yapılır. Her şeye karşın, Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim güvenliği konusunda ne diyeceği önem kazanıyor. Top YSK'da olursa, seçim zamanında olmayabilir. Oy pusulaları, sandıklar, seçim güvenliği ve deprem bölgesindeki durum gerekçesiyle, YSK "seçimi yapamıyorum" diyebilir. YSK'nın böyle bir kararına itiraz edebilecek bir üst merci, makam yok.
TUHAF BİR DURUM
Türkiye'nin önümüzdeki günlerde ilginç bir durumda olmasına şaşırabiliriz. Meclisi feshedilmiş, parlamentosu olmayan ve Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılamayan bir ülke düşünün. Önümüzdeki süreç için böyle bir senaryo imkansız görünmüyor.
Cumhurbaşkanlığı kanun hükmünde kararnameleriyle idare edilen, Meclis'te milletvekilleri olmayan, tuhaf bir duruma tanıklık edebiliriz.
Siyasi ortamın çok uzun süredir gergin olduğu bir dönemde, fiziki depremlerin yanı sıra Akşener olayındaki gibi, politik deprem yaşayan Türkiye, bu dar boğazdan, kaostan, bataklıktan kısa zamanda, kolayca düzlüğe çıkabilir mi?
UNUTMAYIN SAKIN
Deprem, ülkemizi bir ay önce vurdu. 46 bin insanımızı yitirdik. Bir o kadarı enkaz altında kaldı. Günlerdir çadırda, konteynerda kalan, kent değiştiren, yeni yerinde yaşama tutunmaya çalışan insanlarımız var. Bir tas çorba, bir ekmek, bir kap yemek için sıraya giren, boynu bükük insanları izliyoruz.
Ayakta olmasına karşın, oturulması imkansız binalar yıkılıyor. Elektrik, doğalgaz, su arayan depremzedelere el uzatıyoruz.
Depremden etkilenen sadece 11 ilimiz değil, hemen her bölgede insanlar tedirgin. Doğusu, kuzeyi, Egesi, Akdenizi deprem fayları üstünde.
DIŞ GÜÇLER DİLDE
Ankara'da bir siyasi deprem oluyor. Her şeyi unutuyoruz. Bir hafta resmi yas tuttuk. O büyük felaketi görenlerin, yaşayanların yasını dindirmek kolay olmayacak. O insanların umurunda mı altılı masa?
Politik depremde bile, dış güçler konuşuluyor. Depremi de yaptıran, masayı da dağıtan yabancı birilerinden söz ediliyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "418 milyar doları çetelerden alacağım halka vereceğim. O çeteler benimle görüşmek istiyor. Kabul etmeyince ölümle tehdit ediyorlar" çıkışından sonra Ankara'nın havası değişti.
İktidar bir aydır deprem derdine düştü, muhalefet aday çıkarma telaşına girdi. Partiler aralarında milletvekili ve bakanlık pazarlığı yaptı ve olan oldu. Ortalık toz duman.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |