Daha ilköğretimin başlarında girdikleri bir koşu neredeyse ömür boyu çocuklarımızın yakasını bırakmıyor.
Güya okullu olduk…
Oyun saatinde dershaneleri doldurduk.
SBS…
Ardından yine dershanelere hücum…
Sonra YGS ve LYS… O arada şifre, kod, mod, medyan…
Doğru dürüst bir şiir yazamadan, bir aşk şarkısını terennüm etmeye fırsat bulamadan liseyi bitirdiler.
Diyelim ki üniversite kapısından girdiler…
Ne güzel değil mi?
Oysa daha hiçbir şey bitmedi, belki yeni başlıyor…
Gelecek ne olacak?
Okumak kolay mı? Yurt, harç, cop, biber gazı vs.
Mezuniyet kolay mı?
Kim iş verecek?
Devlet kapısı mı?
KPSS… O arada, kopya, torpil vs.
Diyelim ki girdi memuriyete…
Ya da gitti askere…
Gönderildi uzak bir yere.
“Ülkeme feda olsun” dedi, gitti ta sınıra…
“Vatan sağ olsun!” dedi, koştu, mabet bildiği topraklara…
Diyelim ki sağ salim döndü…
Yine iş kapılarında çürüyen bir gençlik…
Evlenmek mi?
Nasıl, kiminle, neyle?
Diyelim ki evlendi…
Bu ev nasıl yürür bu koşullarda?
NE SORUNUN SONU GELİYOR, NE SORUNLARIN…
Onca SS’ten heba edilen bir kuşak, birçok kuşak…
En iyisi unutun bütün bunları çocuklar!
Size SBS’de başarılar, başarılar, başarılar!
GÜN HABER