Değerli Partili Arkadaşlarım,
www.gercekgundem.com da Serbest Kürsüde yayınlanan CHP yi Bekleyen Tehlike başlıklı yazıyı dikkatinize sunarım.:
Av.Hayri Yaman:
CHP'yi bekleyen tehlike..
"CHP'de Mayıs 2010'de yaşanan genel başkanlık değişimi ile birlikte, geniş halk kesimlerinde CHP'ye olan bakış olumlu şekilde değişti, Temmuz ve Haziran aylarında yapılan kamuoyu yoklamalarında CHP ilk kez AKP'yi yakaladı ve öne geçti.
12 Eylül 2010 da yapılan referandum da, evet oylarının %58 çıkması, CHP örgütlerinin hantal yapıları, çalışmaların nasıl yapılacağını bilmemeleri, CHP üyelerinin büyük bir kısmını dahi çalışmalara katamamaları, bazı söylem hataları ile birleştiğinde, referandumda bu sonuç alındı.
Parti içinde yaşanan çekişmeler, kişisel hesaplar CHP'nin beklentilere yanıt verememesine neden olmuştur. Aday tesbitlerindeki hatalar da eklendiğinde, genel seçimlerde de beklentilerin altında bir sonuç alınmıştır. Tüm olumsuzluklara rağmen, CHP'nin oylarının %5 civarında artmış olması, yarınlara umutla bakmamızı sağlamaktadır.
CHP'de yaşanan değişim ve dönüşüm ile birlikte, özellikle, 2.cumhuriyetçi, liberal ve dinci bazı yazar çizer takımı ve bir şekilde CHP'li olupta, CHP'nin ALTI OK ilkesini benimsemeyen parti içindeki küçük bir kesim, CHP'nin politikalarından sapması için ciddi gayret sergilemektedirler. CHP'ye bu kesimlerin kurmaya çalıştıkları tuzağı, MYK üyelerinden başlayarak tüm parti yöneticisi ve vekillerinin çok iyi kavraması gerekiyor. Amaçlanan, CHP'nin AKP benzeri bir parti olmasıdır.
CHP'ye yönelik öneri ve eleştirilerde bulunan bu kesimler, sol yafta ile bunu yapmaktadırlar: Bunlara göre CHP'nin sol olması için, ALTI OK programından vazgeçmesi gerekmektedir.
Peki, ALTI OK programı ile solculuk bağdaşmaz mı? Tabiki soldan anladığınız, eğer tatlı su solculuğu ise, yani tam bağımsızlıktan, aydınlanmadan vazgeçen, emperyalist merkezlerin emrine giren, Soros vakıflarından nemalanan, etnik ve dini faktörleri öne çıkararak, toplumu bölmek, parçalamak ve emperyalist merkezlerin emrine girmek ise elbette bu tarz sözde sol ile ALTI OK programı bağdaşmaz.
ALTI OK programı, ülkemizin koşullarına uygun, bağımsızlıkçı, millici, devrimci, aydınlanmacı ve halkçıdır. Bugün Latin Amerika ülkeleri adeta Mustafa Kemal'in altı ok programını savunmakta ve uygulamaktadırlar.
Venezüelle bunun en somut örneğidir. Muz cumhuriyeti olarak nitelendirilen, ABD'nin OPEC içinde truva atı konumunda olan ülke, Chavez ile birlikte Latin Amerika'nın kaderini değiştiren bir rol oynadı, Chavez sadece Venezüella'da değil, diğer bölge ülkelerinde etki yarattı ve ABD'nin arka bahçesi olarak tabir edilen ülkelerin büyük çoğunluğunda sol iktidarlar yönetimlere geldiler. Mustafa Kemal' de emperyalistlere karşı zafer kazandıktan sonra, bölgemizde sömürge olan ülkelerin emperyalist tahakkümden kurtulmalarınde büyük rol oynamıştı. İşte günümüzde Mustafa Kemal'in fikirlerini kendi ülkelerine uy arlayan Chavez'de benzeri bir etki yaratmaktadır.
Bu, neo liberal ve emperyalist merkezlere teslim olmuş sözde solculara sormak gerekmez mi? Siz mi solcusunuz Chavez'mi?
CHP liderliği ve örgütleri, CHP'yi AKP'lileştirme çabası yürüten Sabah, Radikal, Taraf, vb. AKP yandaşı gazetelerde köşeler kapmış, Karen FOGG'un beslemelerine aldırış etmemeli, ALTI OK programını esas alarak, halkçı devrimci çözümler ortaya koymalıdırlar.
CHP' özgürlükçüdür, halkçıdır, devrimcidir, aydınlanmacıdır, ALTI Ok programı bu sol değerlere karşıt olmadığı gibi esasen kendisidir. CHP, başarmak istiyor ise, toplumu Mustafa Kemal düşüncesi etrafında birleştirmeyi önüne hedef olarak koymalıdır.
Zikzaklar çizmeden, fikirlerimizi topluma derli toplu şekilde sunar, örgütlerimiz de devrimci örgütler haline gelir, hantallıktan vurdumduymaz tavırlardan ve kişisel çekişmelerden kurtulursak, CHP, 2014 yılında yapılacak yerel seçimler ile birlikte büyük başarı elde edecektir. Koşullar CHP'nin başarısı için elverişlidir. Tek eksiğimiz, yılmadan usanmadan kitle çalışması yapacak, toplumu partimiz etrafında birleştirecek örgütsel eksikliğimizdir.
Sn. Dr.Hüseyin Özkahraman dostumuz, CHP de demokrasinin yaşama geçirilmesini naif bir dille anlatmış, bu anlatımlarına katılmamak mümkün değil, CHP, hızla demokratikleşmeli, gerçekten halkın partisine dönüşmeli, CHP'de tüm yöneticileri, adayları parti üyeleri belirlemelidir.
CHP, devrimci, halkçı, cumhuriyetçi, bağımsızlıkçı, milliyetçi ve laik yapısını kararlılıkla muhafaza ederek, netleştirerek, örgütsel anlamda da devrimci dönüşümler yaratarak, üyesini ve toplumu örgütleme, CHP'de cumhuriyetçi bir birliktelik yaratmalıdır. CHP'yi AKP benzeri tavır almak için pohpohlayan, AKP yanlısı basının bu oynuna gelmeyerek, bugün yaşanan sıkıntıların Mustafa Kemal düşüncesi etrafında kenetlenerek aşılacağının bilinciyle davranmalıyız."
***********************************************
Bu yazıya tümüyle katılıyorum.ancak katılmadığım bir nokta CHP zaten Sayın Deniz Baykalın Genel Başkanlığı sırasında da CHP nin oy oranı anketlerde %28 lerde idi.Başarı Genel Başkanlık değişimi ile birlikte gelmedi.
Ancak Sayın Av.Hayri Yamanı gönülden tebrik ediyorum.Olanları,çok doğru açıklamış.O nedenle Yeni CHP değil Yeniden CHP yi inşa etmek için Sayın Deniz Baykalın öncülüğünde bir hareketin Delege Seçimi Öncesi başlatılması ve Antalyada olduğu gibi Türkiye Genelinde dayanışmaya,örgütlenmeye gidilmesi ve Delegelerin bu yapıyı koruyacak nitelikte partililerden oluşmasına azami dikkat gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.Aksi durumda bu yapıyı korumak riske girebilir.
Saygılarımla.
Bülent Kocabaş
Gazipaşa/Antalya