Ölüme atlayan çiftin olay fotoğrafı

Doğan Haber Ajansı muhabirleri Emre Baylan, Ömer Erdem ve İbrahim Laleli ise bugün geçtikleri haberde, kavganın dansöze takılan para yüzünden olduğu konusunda yeni görgü tanıklarına ulaştılar. İşte DHA'nın geçtiği o haber:

ANTALYA'da cuma gecesi peş peşe denize atlayıp kaybolan çiftten dün cesedi bulunan 45 yaşındaki Sabit Dumlupınar bugün İstanbul'da toprağa verilirken 45 yaşındaki Deniz Dumlupınar'ı arama çalışmalarından dördüncü gün de sonuç alınamadı. Denizden ve havadan yapılan arama çalışmalarını çiftin yakınları da izliyor.

İstanbul'dan Antalya'ya yazlıklarına gelirken yılbaşı gecesini Afyonkarahisar’da beş yıldızlı otelde kutlayan ve burada tanıştıkları bir çifti Antalya'ya davet eden Deniz ve Sabit Dumlupınar çifti, geçen cuma akşamı ikiz bebeklerini bir yakınlarına bırakıp konuklarını akşam yemeğine götürdü. İçkili restoranda alkol alıp eğlenen çift, ilerleyen saatlerde dansöze para takma konusunda tartıştıktan sonra fırtınalı gecede peş peşe denize atlayıp de dalgalar arasında kayboldu.

İlk gün hava muhalefeti yüzünden denizde arama yapılamazken sonraki günlerde aramalara denizden ve havadan devam edildi. Müteahhit Sabit Dumlupınar'ın cesedi denize atladıkları yerden 40 kilometre uzaklıktaki Kemer İlçesi Karaburun Koyu açıklarında dün bulundu. Eşi Deniz Dumlupınar'ı arama çalışmaları ise henüz sonuç vermedi.

SAHİL GÜVENLİK BOTU VE HELİKOPTERLE ARANIYOR

Deniz Dumlupınar'ı arama çalışmaları eşi Sabit'in çıplak cesedinin bulunduğu Kemer açıklarında Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ait 2 botla denizden ve helikopterle de havadan sürdürülüyor.

Deniz Dumlupınar'ın yakınları da arama çalışmalarını izliyor. Dansöze para takma konusu haber yapıldığı için gazetecilere tepki gösteren yeğeni Berkan Demiralp, bu konunun gündemde kalmasından rahatsız olduklarını söyledi.

Aslen Antalyalı olan Deniz Dumlupınar'ın ailesinin İstanbul'da oturduğunu, babasının vefat ettiği, annesinin de yaşlı ve rahatsız olduğu için olaydan haberdar edilmediğini belirten Demiralp, arama çalışmalarını Deniz'in ablası Semiha Ekmen ile birlikte takip ettiklerini söyledi.

TÜP İKİZLER ANTALYA'DA

İkinci evliliğini yapan Sabit Dumlupınar ile ilk evliliğini yapan Deniz Dumlupınar'ın Antalya'da bulunan tüp ikizleri 13 aylık Sude Deniz ve Sabit Çınar'ın, anneleri bulununcaya kadar Antalya'da kalacağı belirtildi.

Deniz Dumlupınar'ın yakınlarının Konyaaltı İlçesi Öğretmenevleri Mahallesi 921 Sokak'daki evinde bakıcı denetiminde bulunan ikizlerin, Deniz Dumlupınar'ın bulunmasının ardından, Sabit Dumlupınar ve Deniz Dumlupınar'ın aileleriyle yapılacak görüşme sonunda kime teslim edileceği belli olacak.

DANSÖZ TARTIŞMASI OTOPARKTA ÇIKMIŞ

Deniz ve Sabit Dumlupınar çiftinin, konukları çifti de yanlarına alarak cuma gecesi gittikleri restoranda neşe içinde başlayan eğlencede dansöz 'Ahsen'e para takma yarışına girdikleri ve aralarında tartışmanın bu yüzden çıktığı restoran görevlilerince de dile getirildi. Restorandaki bir görevli o gece olanları şöyle anlattı:

"Sabit bey ile Deniz hanım daha önce de birkaç kez işletmemize geldi. O gece, yanlarında daha önce görmediğimiz bir çift vardı. Birlikte eğlendiler. Bu sırada masaya 'Oryantal Ahsen' geldi. İlk olarak Deniz Dumlupınar oryantale 100 lira taktı. 5- 10 dakika sonra dansöz tekrar masaya geldiğinde bu kez Sabit Bey 100 lira para taktı. Ardından aralarında tartışma başladı. Hesabı ödeyip restoran dışına çıktıklarında, otopark önünde Sabit bey ile eşi Deniz hanım bu kez yüksek sesle tartışmaya başladı. Deniz hanım eşine 'Dansöze neden para taktın?' diyerek çıkıştı. Sabit Dumlupınar ise 'Tamam sus sakin ol, önemli bir şey değil' karşılığını verdi. Sonrasında yanlarındaki çiftle birlikte araçlarına binip restoranın otoparkından ayrıldılar."

"DENİZDE CESET ÜÇ GÜNDE YÜZEYE ÇIKMALI"

Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Kurs Direktörü dalgıç Mehmet Cumhur Tuğ, Antalya'da denize atladıktan sonra kaybolan çiftten Deniz Dumlupınar'ın cesedinin, normal olarak bugünlerde su yüzeyine çıkması gerektiğini söyledi.

Erkek ve kadın bünyesindeki yağ oranının farklı olduğunu belirten Tuğ, suda 3 gün süreyle kalan kadının cesedinin şişerek yüzeye çıktığını belirtti. Mehmet Cumhur Tuğ, "Eğer kadının cesedi herhangi bir şeye takılmadıysa, dipte yırtılıp kopmuş bir balıkçı ağı veya dipte sabit kalmış benzeri bir şeye takılmadıysa, üç gün içinde cesedin mutlaka çıkması beklenir. Ancak denize düşen kişinin üzerinde kıyafet varsa yüzerliliği etkileyebilir" dedi.

Mehmet Cumhur Tuğ, olayın meydana geldiği gün ve takip eden günlerdeki aşırı rüzgar ve dalga nedeniyle cesedin kıyıdan uzaklaşabileceğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cesedin konumunu, kıyı boyu dalgasındaki büyüklük ve kıyı boyu akıntısını da tetikler. Kıyafetlerin cesedin üzerinde kalması, yüzeye çıkmasını etkileyebilir. Kadının üzerinde kürk olduğu söyleniyor. Kürkün ağırlaştırıcı etkisi vardır. Rüzgarın yönü ve şiddeti ile akıntının şiddeti göz önüne alındığında, erkeğin cesedinin Kemer tarafında çıkması normal. Kadının cesedinin de o tarafta çıkacağını sanıyorum. Helikopterin araştırmasında, denizin 5-10 metre derinliğindeki karaltılar saptanabilir."

100- 150 LİRALIK İHMAL

Geçen yıl 6 ilin valiliğinin sualtı kurtarma timlerini eğiten Mehmet Cumhur Tuğ, denize düşme veya atlama olaylarında, insanların kurtarılabilmesinin çok basit bir yöntemi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye genelinde kıyıdaki tüm plaj, restoran veya kafeterya gibi işletmelerin, özellikle kış mevsiminde, maliyeti son derece düşük can kurtarma simidini bulundurmaları gerekir. Sahil Güvenlik, belediyeler veya ilgili sorumlu diğer kurumlar, sahildeki işletmelerde kurtarma simidi bulundurulmasını zorunlu tutmalı. 50 metrelik sentetik bir ipe bağlı can kurtarma simidinin maliyeti 100- 150 lira arasındadır. Eğer o gün, o dalgada işletmenin elinde böyle bir şey olsa, o iki insan bugün hayattaydı. Çünkü denize girdikten sonra çıkmak istemişler. Ancak, dalganın şiddeti ve dalganın geriye doğru itmesi sonucu kıyıya çıkamamışlar. İşletmenin güvenlik görevlisinin elinde böyle bir can simidi olsaydı, denize girmesine ihtiyaç kalmadan, kıyıdan bunu fırlatıp, insanları kurtarabilirdi."