Olay, 28 Temmuz'da, Mersinli Mahallesi'nde meydana geldi. Deniz Özarslan, boşanma aşamasındaki eşi Ezgi Özarslan'ın çalıştığı iş yerine geldi. Çıkan tartışmada Deniz Özarslan, belinden çıkardığı tabancayla eşinin başına ateş edip, kaçtı. Özarslan, ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Ezgi Özarslan'ın beyin ölümü gerçekleşince ailesi organlarını bağışlama kararı aldı. Ancak, Ezgi Özarslan'ın koronavirüs testi pozitif çıkınca organları alınamadı. Ezgi Özarslan, 11 Ağustos'ta hayatını kaybetti.
5 AYI AŞKIN ZAMANDIR BULUNAMADI
Katil zanlısı Deniz Özarslan'ın yakalanması için güvenlik güçleri çalışmalarını sürdürürken, aradan geçen 154 güne rağmen sonuç alınamadı. Bu süreçte Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri de afiş çalışması yaptı. İlk olarak İzmir'de şehrin işlek noktalarına yapıştırılan ve Deniz Özarslan'ın fotoğrafının da bulunduğu ilanlara, 'Ezgi Zerkin'in katili Deniz Özarslan nerede?' yazıldı. Sonrasında başka şehirlerde de afiş çalışması gerçekleştirildi. Kırklareli, Tekirdağ, Sakarya, Adana, Isparta, Ankara, Eskişehir, Gaziantep, Antalya, Kocaeli, Manisa, İstanbul, Balıkesir, Niğde, Düzce ve Samsun'da da Özarslan'ın fotoğrafının da bulunduğu ilanlara, 'Ezgi Zerkin'in katili Deniz Özarslan aranıyor' yazılı afişler işlek caddelerdeki duvarlar ve direklere yapıştırıldı. Kadınların güç birliği yaparak gerçekleştirdiği bu çalışmadan da bu sonuç çıkmadı.
'GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR'
Yeni yıla hüzünle gireceklerini belirten Ezgi'nin kardeşi Hazal Zerkin, bir an önce katil zanlısının yakalanması ve yargılanarak en ağır cezayı alması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Birçok kişinin bildiği gibi ablam Ezgi Zerkin, boşanma aşamasında olduğu eşi Deniz Özarslan tarafından başından silahla vuruldu. 11 Ağustos'a kadar yaşama tutunmaya çalıştı. Vurulan ilk kadın ablam değildi ama son kadın da ablam olmadı. Ablamın vurulmasıyla beraber aynı hafta içerisinde 4 kadın cinayeti haberi daha aldık. Ülkemiz kocaman bir kadın mezarlığına dönüştü. Can güvenliği yok. KADES ve benzeri uygulamalarda bizleri koruyamıyor. Çünkü fiziksel temas aşamasına kadar beklemek, bekletilmek zorunda kalıyoruz. Alınan tüm uzaklaştırma kararları, kağıt üzerinde kalıyor. Neden kimse sesimizi duymuyor? Ablamın katili günlerdir dışarıdayken; 31 yaşında gencecik bir kadın toprağın altında. Sesini çıkartmayan, duyarsız kalan, katili savunan, aklamaya çalışan, saklayan herkes potansiyel bir katildir. Buradan vicdan sahibi yetkililere sesleniyorum. Adaleti sağlamak zorundasınız. Geç gelen adalet, adalet değildir."
Kadir ÖZEN/İZMİR, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |