Eğitim İş tarafından öğretmenlerin ekonomik durumlarına ilişkin öğretmen görüşlerini içeren araştırma yapıldı. 43 ilden 707 öğretmen ile yüz yüze yapılan araştırma sonuçları açıklandı. Araştırmaya katılan yüzde 43'ü kadın 707 öğretmenden yüzde 22'sinin herhangi bir sendikaya üyeliği bulunmuyor. Bunlardan yüzde 83'ü meslekten elde ettiği geliri yetersiz görüyor. Yüzde 86'sı eğitim öğretime hazırlık ödeneğini de yetersiz buluyor. Öğretmenlerin yüzde 75'i maaşlarının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlıklarının da azaldığını düşünüyor. Yüzde 75'i borçları nedeniyle mesleki verimlerinin düştüğünü belirtiyor. Çocuk yardımı konusunda da yüzde 88'lik oranla yetersiz bulan öğretmenler, yüzde 89 oranla ek ders ücretlerini de düşük görüyor. Öğretmenlerin yüzde 80'i gelişmiş ülkelerdeki çalışma koşullarının kendilerinden daha iyi olduğunu düşünüyor.
Öğretmenlerin kendi çocuklarıyla ilgili değerlendirmelerin de yer aldığı araştırmaya göre yüzde 81'i kazandığı para ile çocuklarının gıda ihtiyaçlarını karşılayamadığını söymüyor. Yüzde 85'i ise çocuğunun kılık- kıyafet ihtiyaçlarını görememekten yakınıyor. Yüzde 87'si çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını rahat karşılayamadığını söylüyor. Öğretmenlerin yüzde 71'i çocuklarının dengeli beslendiğini düşünmüyor. Yüzde 73'ü gelir yetersizliği nedeniyle tam olarak mesleğine mative olamadığını belirtiyor. Bu nedenle öğretmenlerin yüzde 52'si psikolojik sorunlar yaşadığını söylüyor. Bir o kadarı da görevden alınma korkusu yaşadığını söylüyor. Gelir eksikliği nedeniyle daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde öğretmenlerin yüzde 50'si mesleğini bırakabileceğini belirtiyor. Yüzde 82'si son 10 yılda alım güçlerinin düştüğünü belirtirken, yüzde 86'sı devlet okullarında eğitimin niteliğinin gün geçtikçe düştüğüne inanıyor. Öğretmenlerin yüzde 66'sı ise öğretmenler odasında kendisini özgürce ifade edememekten yakınıyor.
EĞİTİM İŞ'İN ÖNERİLERİ
Araştırma sonuçlarıyla ilgili Eğitim İş Sendikası çözüm önerilerinde bulundu. Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Mehmet Balık, şöyle dedi:
"Araştırmamızın sonuçları öğretmenlerin ekonomik açıdan çok zor günler geçirdiğini ortaya koymuştur. 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1509 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6 bin 192 TL'dir. Öğretmenler yoksulluk sınırının neredeyse yarısı kadar maaş almaktadır. Öğretmenlerin bu maaşla ailelerinin ve kendilerinin temel ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan yoktur. 15 yıl deneyimli bir öğretmenin aldığı maaş ise yaklaşık 2 bin 700 TL'dir. 15 yıllık bir öğretmen yoksulluk sınırının yarısından az maaş almaktadır. Yaptığımız araştırma öğretmenlerin ekonomik gelirlerinin yetersizliğinin eğitimin niteliğini düşürdüğünü ortaya çıkarmıştır. Eğitimin nitelik sorununun çözülebilmesi için öncelikli olarak öğretmenlere insanca yaşayabileceği bir ücret ödenmelidir. 2015 Kasım ayından 2016 Kasım ayına kadar dolar yüzde 20,14 oranında artmıştır. Doların artmasına bağlı olarak ülkemizdeki sosyal ve ekonomik yaşam aynı oranda zamlanmıştır. Öğretmenlerin son bir yıldaki reel kaybı yüzde 20'den fazladır. Öğretmenlerin maaşları yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Öğretmenlerin ekders ücretleri en az 25 TL olmalıdır. Öğretmenlere ödenen eğitim öğretime hazırlık ödeneği, tüm eğitim çalışanlarına ödenmeli ve en az bir maaş tutarında olmalıdır. 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmenlere bir maaş ikramiye verilmelidir. İnternet hizmeti öğretmenlere ücretsiz olmalıdır. Öğretmenlere toplu taşıma araçları ücretsiz olmalıdır. Öğretmenlerin sınav görev ücretleri en az iki katına çıkarılmalıdır. Öğretmenlere temsil tazminatı ödenmelidir. Öğretmenlere kira yardımı verilmelidir."
Mustafa KOZAK/ANTALYA, (DHA)